Paylaş
Ahmet Fevzi ve Zerrin Ellialtıoğlu ev sahipliğinde Ormana’da bir müze otel olan ‘Yeniçeri Ahmet Ağa Konağı’nda Patara Kazı Başkanları Prof.Dr. Havva İşkan Işık, Prof. Dr. Fahri Işık, Devlet Sanatçısı ve efsanevi Orkesta Şefi Gürer Aykal, ADSO Flüt sanatçısı Lelya Bayramoğulları, Zerzevan Kalesi Kazı Başkanı Doç. Dr. Aytaç Coşkun ve turizmci Avrupa Konseyi Onursal üyesi Gaye Doğanoğlu gibi farklı disiplinlerden her biri alanının en iyisi isimlerle bir araya geldik.
Ellialtıoğlu ailesi gibi Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’un de memleketi olan, adını Roma dönemindeki antik bir kent olan Erymna’dan aldığı söylenen Ormana günümüzde İbradı ilçesine bağlı bir mahalle.
Bölgede hüküm süren farklı devletlerin, ülkelerin hakimiyetinde varlığını sürdüren, zaman içinde tarihe karışan kent Osmanlı döneminde yeniden kurulmuş.
En büyük özelliklerinden biri de yöreye özgü sadece taş ve ağaçtan yapılan, harç ya da çimento kullanılmayan yığma yapıyı ahşap iskelet taşıdığı ve duvardan taşan uçları düğme gibi göründüğü için ‘Düğme ev’ denilen mimariye sahip olması.
Konakladığımız Yeniçeri Ahmet Ağa Konağı, ulaşılan kayıtlara göre 1898 yılında inşa edildiği tahmin edilen bir düğmeli ev.
Konağın ilk sahiplerinden olan Yeniçeri 56. Ortanın son komutanı Keleşoğulları soyundan gelen Ahmet Ağa’nın anısına ithafen bu adı almış.
Mimar Şakir Köse’nin aslına uygun inşa ettiği Yeniçeri Ahmet Ağa Konağı 2020 Antalya Kepez Belediyesi Turgut Cansever Uluslararası Mimarlık Ödüllerinde ‘Yerel Ödülü’ne layık bulunmuş.
Büyük dedeleri Ahmet Ağa ve dedeleri Mehmet Ağa’nın anılarını yaşatmak için bu projeyi hayata geçiren Ellialtıoğlu ailesi konağın 8 odasını ve ortak alanları antika objeler ve eşyalarla döşemiş.
Tüm konak büyük ölçüde içinde yaşandığı dönem olan 19. yy ruhunu başarıyla yansıtıyor, günümüz ihtiyaçlarını, gereksinimlerini ve estetik boyutunu da göz ardı etmeden.
Uzun ve zahmetli bir restorasyon sonrası ortaya hem geçmişe saygılı hem de bölge turizmine farklı bir anlayış getiren çok değerli bir tesis çıkmış.
Oda ve yöresel kahvaltı olarak servis veriyorlar ama önden haber verilirse Ormanalı yerel ekip akşam yemeği için de bölgeye ait tarhana, hülüklü gibi çorbalar, haluşka başta olmak üzere birbirinden lezzetli hamur işleri hazırlıyor.
YENİÇERİ MÜZE GALERİ
Aynı zamanda koleksiyoner olan Ahmet ve Zerrin Ellialtıoğlu, bugüne dek topladıkları antika eşyaları 1999 yılında kurulan ve kendi adlarını taşıyan vakfa bağışlamışlar. Vakfın öncelikli amacı down sendromlu, engelli ve maddi olanakları kısıtlı çocukların eğitim ve sağlık sorunlarına destek olmak, burs vermek.
Bugün vakfa ait eserler, Ormana Vakfı’ndan 10 yıllığına kiralanan tescilli düğmeli ev olan, Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Müzeler statüsündeki Yeniçeri Müze Galeri’de sergileniyor.
İBRADI BAŞKAN ADAYI
Cumartesi günü İbradı’da bir aile büyüğünün vefatının 52’sinde kasabalılara verilen toplu yemeğe katıldık. Geleneksel ikram olan soğanlı yahni ve tavuklu nohutlu pilavı köyün kadınları el birliğiyle pişirmiş ve servis yapıyordu. Genç, dinamik bir kadın orkestra şefi gibi süreci yönetiyor ve güler yüzüyle her yere yetişiyordu.
Ormanalı olan Hatice Sekmen, İbradı’ya gelin gitmiş. Bir süre önce de yapacağı şeyler olduğuna karar verip yerel yönetime talip olmuş. Geçen yıl kıl payı kaybetmiş ama bu yıl yine Belediye Başkanı adayı olarak seçimlere giriyor. “Parti farkı gözetmem amacım kasabamıza, köyümüze hizmet etmek” diyor. Seçilirse kıvrak zekâsı ve pozitif enerjisiyle sorumluluklarını en iyi şekilde yerine getireceğine hiç kuşkum yok. Kadınlar ne yapsa fark yaratıyor...
GASTRONOMİ KÜLTÜR VE TURİZM DERNEĞİ
Turizm ve yeme-içme sektörüne işletmeci ve şef olarak 48 yıl hizmet veren Gülşen Çoşanöz’ün 5 yıl önce kurduğu Gastronomi Kültür ve Turizm Derneği gastronomiden kültür ve sanata ülke turizmine katkı sağlayacak projelere destek veriyor.
‘Minik Şeflerle Gastronomi Kültür ve Sanat Festivalleri’, Çağlarca Gastronomi ve Kreatif Rotalar’, ‘Turizm Tarım Elele’ farklı bölgelerde hayata geçirilen projeler arasında. Özellikle ‘Minik Şeflerle Gastronomi Kültür ve Sanat Festivali’ gibi yeme-içme kültürü, yerel malzeme bilinci, bölgesel mutfakları tanıma ve mutfağımızı ve kültürümüzü çocuklara ve gençlere anlatmaya, tanıtmaya yönelik etkinliklerin her kentte yapılması onların meslek seçimlerinde yol gösterici olacaktır.
HALUK AKAKÇE’NİN ARDINDAN
20 Kasım Pazartesi akşamı Bilgili Holding CEO’su Sinan Temo, yakın dostu Tabanlıoğlu Mimarlık Kurucu ortağı Melkan Gürsel ve Nevzat Akakçe ev sahipliğinde Haluk Akakçe anısına düzenlenen akşam yemeğinde bir araya geldik.
Güncel sanatın en özgün isimlerinden Akakçe, İstanbul’un mimari geçmişine, tarihine yapılan en büyük katkılardan biri olan Akaretler Sıraevler 33 numarada 2019 yılından aramızdan ayrıldığı 9 Eylül’e dek yaşıyormuş.
Eşi Nevzat Akakçe ile dolaşırken yapıtları kadar yüm yaşamının, atölyesinin, tasarladığı kıyafetlerden gözlüklerine her objenin, duvarlardaki yazılarının da onun eseri olduğunu düşündüm.
Her ölüm erkendir ama 53 yaşında aramızdan ayrılması gerçekten insanı derinden etkiliyor.
Sabiha Merkür’ün bu yıl sekizincisini düzenlediği Artweek İstanbul sırasında eşi “evi de Haluk’un eseriydi” diyerek ziyarete açmış. Ve ev atölyesi iki hafta içinde 15 bin kadar sanatsever tarafından ziyaret edilmiş.
Üç katı dolaşınca ilk aklımdan geçen burası bir müze ev olarak kalmalı oldu ve bu düşüncemi Sinan Temo’ya da söyledim. Ancak şimdilik sadece kira kontratı bir yıl uzatılmış. Bu arada Nevzat Hanım, Haluk Akakçe’nin de arzusu olan ama araya hastalığı girdiği için yarım kalan Haluk Akakçe Kültür ve Sanat Vakfı’nı kurmak için çalışmalara ve yer arayışına başlamış.
Umarım sanatsever bir sponsor bulunur ve Bilgili Holding’in de desteğiyle yaşadığı yer, müze ev ve vakıf merkezi olarak geleceğe miras kalır.
Paylaş