Gerçekten o kızla yatıyormusun?
Devlet Başkanının yatak odasından mahrem konuşmalar…
Dedikodular ayyuka çıkmıştı…
Haberi öğrendiğimde şoke oldum...
Görevli ve bürokratlarla yüz yüze gelmek istemiyordum…
Sarayın özel dairemize giden merdivenlerini süratle tırmandım…
O benden önce odaya çıkmıştı.
Yatak odasında bekliyordu…
Uyurken her zaman alıştığımız köşelerimize iliştik.
Yatağın bir ucunda ben öbür ucunda o oturuyor.
Ağzımdan sadece bir tek kelime çıkabildi.
-Yani?
-Yani ne?
-Doğru mu söyle…
-Ne doğru mu?
-Gerçekten o kızla yatıyor musun?
…
-O zaman doğru…
Cevap vermeden önce elini başının altına koyup destek yaptı, sonra gözlerini benden kaçırarak itiraf etti.
-Evet…
-Yani doğru…
-Evet, doğru yatıyorum.
Sorular ağzımdan birbiri ardına dökülüyordu.
-Peki… Tamam, nasıl oldu bu?, İlişkiniz nasıl böyle gelişti? , Neden? , Ne zamandan beri?
-Bir aydır…
Sakin olmaya çalışıyorum…
Sinirlenmeden... Bağırmadan… Ve tabi ki medyaya yansıtılan hayali hasar haberlerindeki ‘Sarayın Milyon Euro’luk porselenlerini kırmadan’.
Gözlerini sürekli benden kaçırıyor…
Dakikalar geçtikçe yalanlar da bir bir su yüzüne çıkmaya başlıyor.
Gerçekleri yavaş yavaş kabulleniyor.
İlişkilerinin daha eskiye dayandığını kabul ediyor.
‘İlişkimiz bir aylık’ dedikten birkaç dakika sonra…
Önce 3 aya sonra 6 ve 9 aya ardından bir yıla çıkardı.
Yani önce kadınla bir aydır ilişkimiz var diyerek ‘yalan’ söylüyor.
Biraz sonra ‘İlişkimiz daha eskiye dayanıyor’ diyerek ‘yalan’ söylediğini kabul ediyor.
…
Soruyorum…
-Peki, Örnek Cumhurbaşkanı ne oldu?
-Bir Cumhurbaşkanı fırsat bulur bulmaz bir sokak ötedeki bir aktrisin evine gider mi?
…
YATAK ODASINDAKİ MAHREM KONULARI KİTABA TAŞIYAN İLK FİRST LADY
Evet…
Anlamışsınızdır, yatak odasında geçen bu mahrem konuşmalar birkaç gündür yerli ve yabancı medyada Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'ın geçtiğimiz Ocak ayında olaylı bir şekilde ayrıldığı hayat arkadaşı gazeteci Valerie Trierweiler’in yazdığı ve ülkede bomba etkisi yapan "Merci pour ce moment-Bu an için teşekkürler” kitabında yer aldı.
Konuşmanın geçtiği gün Magazin dergisi Closer, Cumhurbaşkanı Hollande'ın geceleri gizlice Elysee Sarayı'ndan motosikletle ayrılıp, sinema sanatçısı sevgilisi Julie Gayet'yi ziyaret ettiğini yazmıştı.
UYKU HAPLARINI ALIP KENDİMİ KAYBEDİYORUM
Eski First Lady Valerie Trierweiler kitabında yatak odasındaki bu konuşmadan sonra o geceyi şu sözlerle sürdürüyor.
“Yıkıldım. Bunları dinleyecek halde değilim. Banyoya koşup uyku hapı dolu küçük naylon torbayı kapıyorum. François peşimden geliyor ve torbayı elimden almaya çalışıyor. Yatak odasına koşuyorum. Torbayı elimden almayı başarıyor, fakat torba yırtılıyor. Uyku hapları yere dağılıyor. Yerden topladıklarımı ağzıma atıyorum. Uyumak istiyorum. Önümüzdeki saatleri yaşamak istemiyorum. Kaçmak istiyorum. Kendimi kaybediyorum."
Bu tartışmasından sonra Valérie Trierweiler Paris'te Pitie-Salpetrier hastanesine kaldırıldı ve bir hafta hastanede kaldı.Taburcu edildikten sonra hastane çıkışında ona Cumhurbaşkanlığı eskort ekibi eşlik ederek dinlenmesi için Versailles'daki Cumhurbaşkanlığı rezidansına götürdü. Oradayken olanlar film şeridi gibi bir bir gözünün önünden geçiyordu…
…
SEVGİLİYKEN ESKİ KARISI RESTORANDA BİZİ NASIL BASTI
Ben Paris Match dergisinde çalışıyordum. François ile buluştuğumuzda her şeyi konuşup gülüşüyorduk. Bir gün aniden eski eşi Segolene Royal’in kapıdan girdiğini ve hızla bize doğru ilerlediğini gördüm. François’ya sırtını Restoran’ın girişine dönmesini söyledim. O Segolene masamıza gelip oturana kadar şaka yaptığımı zannetti. Segolene’nin yüzü adeta buz kesmişti. Ağzından ‘Sizi yakaladım. Umarım sizi rahatsız etmedim’ sözleri döküldü. François adeta donmuş halde ağzından bir kelime çıkmayınca Segolene’e ben cevap verdim. ‘Fransa bisiklet turu hakkında görüşüyorduk’ dedim. Segolene sinirli bir şekilde ‘Benimle alay etmeyi bırakın’ dedikten sonra ilişkimizden haberi olduğunu söyleyerek gitti.
…
FİRST LADY OLUP ELYSEE SARAYINA YERLEŞTİKTEN SONRA
New York’ta bir oteldeki temizlik görevlisine tecavüz girişiminde bulunduğu gerekçesiyle IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn gözaltına alınmıştı. Mayıs 2011’de tutuklanacağına dair haberler geldiğinde François’yı uyandırıp ‘Galiba Strauss-Kahn’ı tutulayacaklar’ dedim o bir şey demeden uyumaya devam etti. Ben uyuyamadım, tam hatırlamıyorum ama Paris’te saat gece yarısından sonra 2-3 civarındaydı. Onu bir kez daha uyandırıp ‘François kalk, inan Newyork’ta çok ciddi şeyler oluyor, ABD basını Straus-Kahn’ın tecavüzden tutuklandığı notunu geçiyor’ deyince kalktı. Yastığını arkasına çekti ve I Phone’nu alıp son dakika haberlerine göz attı. François Dominique Strauss-Kahn’ı bir dakika bile düşünmeden kafasını bir sonraki plan için hazırlamıştı. ‘Bu iyi bir haber değil, Martine Aubry (Eski Sosyalist Parti Genel Sekreteri) etrafında bir meşruiyet refleksi oluşturabilir’ deyip umursamadan yatmıştı.
…
AYRILDIĞIMIZ GECE YATAK ODASINDA NE OLDU?
François ile ayrı kanepelerde karşılıklı oturuyoruz.
Kanepelerin çiçekleri ağır atmosferi biraz olsun dağıtıyor ama yine de aramızdaki mesafe belli oluyor. Bana ayrılmaktan bahsediyor. Bense bu işlerin mantığını anlayamıyorum.
Suçüstü yakalanan kim?
Neden kırılan testinin hesabını ben ödüyorum?
Maalesef gerçekler öyle, zira kararından döneceğe benzemiyor benimde tartışmağa gücüm yok.
O elinden geldiğince sert görünmemeye çalışıyor ama karar benim için çok korkunç.
Adeta uyuşmuş haldeyim ve ne olduğunu anlamakta güçlük çekiyorum.
Sonra…
Uyumak için her birimiz ayrı odalara geçiyoruz. Şimdiye kadar hiç böyle bir şey olmamıştı.
Bu kez bana ilişkimizde sona gelindiğini kanıtlamak istiyordu. Gece odada biri olduğunu zannedip yataktan fırlıyor ve François’nın kollarında başka bir kadın olduğunu görüyordum. Huzursuzdum, aldığım ilaçların da etkisiyle kâbuslar ve halüsinasyonlar görüyordum.
İlk adımı kim attı?
O’na hakkımızda neler söyledi?
Onda, ona veremediğim neyi arıyordu?
Görüntüler beni yaralıyor… İtmeye çalışıyorum ama onlar tekrar tekrar üzerime geliyor.
Beni boğuyorlar… Hıçkırıklarım ve gözyaşlarımda adeta boğuluyorum.
…
FRANSIZ SİYASİLERİN GİZLİ AŞKLARI
Olayın geçtiği o günlerde ‘Fransız siyasilerin gizli aşkları’ başlığıyla yazdığım yazıda “Fransız siyaset dünyasında metres tutma, gizli aşk yaşama ve eş aldatmanın neredeyse bir adet haline geldiği halde bu ilişkilerin medya dünyası ile politikacılar arasında yazılı olmayan kurallara göre basına yansıtılmıyor” demiştim. (http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25591445.asp)
Gerçekten de bazıları evli oldukları halde Fransa eski Cumhurbaşkanı Valery Giscard d’Estaing’ten, François Mitterrand’a, Jacques Chirac’tan Nicolas Sarkozy’e ve son olarak ta François Hollande’a kadar hepsinin sevgilileri ve metresleri oldu. Ancak bunlar ilişkiler ve Cumhurbaşkanlarının görev süreleri bittikten sonra Medyaya ve kitaplara konu oldu. Fakat hiçbir zaman görevdeki bir Cumhurbaşkanının yatak odasındaki konuşmalara varana kadar her şey bu kadar ortaya dökülmemişti. Tabii bunun kime daha çok zarar vereceğini zaman gösterecek.
