EN zor olanı başarısızlık anında eleştiri yapmaktır. İstenilen etkiyi yaratmanın zorluğu, düşene vurmak gibi değerlendirilme olasılığı, bir de skor yorumculuğunun kolaycılığı yapacağım yorumları zora soksa da en azından ben bu başarısızlıktan ders aldım.
Erkeklerde potansiyel olduğuna inancımı kaybetmesem de bir takım oyunculara olan inancım çok yara aldı. Ancak yine de en büyük sorumlu bana göre federasyon başkanı sayın Hüsnü Can'dır. Nedenleri zaten yaptığım yorumun başlangıcında mevcut. Dikkat ederseniz federasyon üyeleri ya da kurullar diyemiyorum. Çünkü sayın Hüsnü Can her türlü kararı tek başına alarak, her işi kendi halletmeye çalışarak, yönetme çabası zaten Türk voleybolunun şu an düştüğü durumun en büyük sebebidir. Federasyon başkanlığı fahri bir iştir.
Sayın Hüsnü Can'ın da bu fahri göreve talip olurken iyi niyetinden, voleybol adına verdiği mesaiden en ufak şüphem dahi yok. Ne yazık ki, bunca emeğe karşı, gelinen nokta tam bir kaos ve en son Avrupa Şampiyonası elemesiyle de skandala dönüşmüş durumdadır.
Oyuncuların sakatlıkları, bir takım üzücü hadiselerden dolayı kadronun zayıf kalmasını anlayabiliyorum. Benim takıldığım ve gelecekte de en büyük kaygım olacak şey federasyonun her şeyi yapıyormuş gibi davranıp aslında hiçbir şey yapmaması durumudur. Yazımın başında da söylediğim gibi ben bu olanlardan ders aldım.
Atamayla olmalı
Federasyon bir hizmet yeridir. Ancak bazen ne kadar istersek isteyelim iyi sonuçlar elde edemeyebiliriz. Yani doku tutmayabilir. Eğer gerçekten amaç kişisel beklentiler değil voleybola hizmetse istifa etmek yeni bir heyecan adına çok doğru bir adım olabilir. Önümüzde voleybol markasının tanıtımının zirveye taşınabileceği 2003 Bayanlar Avrupa Şampiyonası var. Benim şu anda ortaya çıkıp istifa söyleminde bulunmamın en büyük sebebi, daha vakit varken yapılacak bir federasyon başkanlığı değişikliği. Bence bunun bir atamayla halledilip geniş katılımlı acil durum komitesiyle de desteklenmesi gerekli.
Bu şekilde maçlar başladığında voleybolu Türkiye'nin en önemli gündemi haline getirmenin çözümleri ele alınmış olur. Geç kalmadan bu konuda neler yapılabileceğinin bir an önce açık bir platformda dile getirilmesi gerekmektedir. Şu anda kısa vadeli bir çözüm gerekiyor. Uzun vadeli planların hazırlığı yapılmalı, ancak bir sonraki stepte gündeme alınmalı.
Açıkça konuşmak gerekirse 2003 Bayanlar Avrupa Şampiyonası'nı da rezil etme lüksümüz voleybol adına yok. Bu yüzden de aklıma gelen en radikal ve uygulanabilir çözüm bu diye düşünüyorum.
Uzun zamandır voleybol ailesinde hiçbir konuda bu kadar çoğunluk aynı fikirde olmamıştı. Sayın Hüsnü Can'ın, keyfi ve plansız uygulamalarıyla geldiğimiz noktada tek çözüm ve ortak talep, kan değişikliğinin bir an önce bir treni daha kaçırmadan gerçekleşmesidir.