Babayiğitler şimdi de savunmada

1- TOGG yolculuğuna başladığımızda Sayın Cumhurbaşkanımız, “Bu aracı yapacak babayiğitler arıyorum” demişti. Sonraki dönemde ise bu babayiğitler ellerini taşın altına koyarak bu işi başarabildiler. Cumhuriyet’in kurulduğu ilk yıllarda da yeterli sermaye olmaması nedeniyle ya çoklu ortaklık yöntemi ile ya da babayiğitlerin ortaya çıkması ile onlarca proje hayata geçirildi.

“Geleceğin en etkili silahı da aracı da hiç kuşkunuz olmasın uçaklardır. Bir gün insanoğlu uçaksız göklerde yürüyecek, gezegenlere gidecek, belki de aydan bizlere mesajlar yollayacaktır. Bu mucizenin tahakkuku için 2000 yılını beklemeye hacet kalmayacaktır. Gelişen teknoloji bize daha şimdiden bunu müjdeliyor. Bize düşen görev ise Batı’dan bu konuda fazla geri kalmamayı temindir...” Mustafa Kemal Atatürk bu konuşmayı 1936 yılında Eskişehir Hava Okulu açılışında yapmıştır.

UÇAK ALIMI İÇİN BAĞIŞ

1935 yılında hükümet ‘Hava Tehlikesini Bilenler’ adı altında bir yardım kampanyası ile uçak alımı için para toplamaya başlarlar. Başlatılan kampanyaya halkın ve işadamlarının ilgisi ve katkısı yoğun olur. Alınan uçaklar Türk Hava Kuvvetleri’ne devredilir. En büyük bağışçılardan birisi de Nuri Demirağ’ın kardeşidir. Kendisine kardeşinin yaptığı büyük yardım hakkında ne düşündüğü sorulduğunda; “Madem ki bir millet tayyaresiz yaşayamaz, öyleyse bu yaşama vasıtasını başkalarının lütfundan beklememeliyiz, ben bu uçakların fabrikasını yapmaya talibim” demiştir.

NURİ DEMİRAĞ’IN ÇABASI

Görüldüğü gibi Nuri Demirağ bu çabası ile Türk Hava Kuvvetleri’nin gelişmesi için gereğini yapmıştır. Yeşilköy’e  meydan  yapmaktan tutun da havacılık okullarına ve tasarım merkezlerine kadar bütün tesisleri kurmuştur. Zamanının ruhunu yakalayan milli tasarımlar ile uçak yapmayı da başarmıştır. Hatta bir açıklaması bugüne ışık tutacak kadar önemlidir: “Avrupa’dan, Amerika’dan lisanslar alıp tayyare yapmak kopyacılıktan ibarettir. Demode tipler için lisans verilmektedir. Yeni icat edilenler ise bir sır gibi, büyük bir kıskançlıkla saklanmaktadır. Binaenaleyh kopyacılıkla devam edilirse, demode şeylerle beyhude yere vakit geçirilecektir. O halde Avrupa ve Amerika’nın son sistem tayyarelerine mukabil, yepyeni bir Türk tipi vücuda getirilmelidir.”

Böylesine kıymetli bir insanın yaptıkları zamanın ruhunu anlamayan idareciler yüzünden heba edilse de Demirağ adını bu ülkenin yiğitleri arasına yazdırmıştır.

Savunma sanayisi bu ve buna benzer onlarca babayiğidin hazin öyküsüne şahittir. Peki bu ülke sevdalıları bu hazin öykülerden çekinip geri adım mı atmışlardır?

STAMP 2
Uzaktan Komutalı Stabilize Silah Sistemi

NEFER
İnsansız Stabilize Kule Sistemi

SERDAR
Uzaktan Komutalı Stabilize Silah/Füze Sistemleri

2- ASELSAN KONYA’NIN HİKÂYESİ

İşte bu hafta sizleri sorunun cevabını bulacağınız Aselsan Konya’nın öyküsüne taşıyacağım. Türkiye’nin 1974 sonrasında ilk başkaldırı hareketi olarak doğan Aselsan şimdi de kendi içinden bir model çıkarmayı başarmıştır. Aselsan’ın bu modeline ben “ortak girişim ruhu” diyorum. İşte bu ruh Aselsan Konya’da hayata geçirilmiş. Aslında bu hikâyenin konusu savunma sanayisine yardım yapmak yerine üretimin parçası olmayı tercih eden Aselsan ve 24 Konyalı işinsanıdır. Şimdi onlara sorduğum soruların cevaplarını beraberce okuyalım.

- Şirketin kurulma maksadı neydi?

Aselsan Konya, her nevi silah ve silah sistemleri başta olmak üzere savunma sanayisi ürünlerine yönelik olarak araştırma, tasarım, geliştirme ve mühendislik faaliyetlerini gerçekleştirmek, silah, silah sistemleri ve savunma sanayisi ürünlerinin üretimini Konya sanayi altyapısı ve özellikle Beyşehir bölgesindeki 100 yılı aşan silah üretim yetkinliğinden de faydalanmak üzere kurulmuştur.

- Aselsan Konya’nın bir projeden gerçeğe dönüşmesi ne kadar sürdü?

Proje adeta bir bayrak yarışı gibi elden ele hiç hız kaybetmeden 12 Kasım 2018 tarihinde şirket olarak tescil edildi. 22 Mart 2019 tarihinde ilk temel atma töreni yapıldı, ancak sektördeki ihtiyacın tekrar değerlendirilmesi sonucunda, proje değişikliğe uğrayarak revize mimari projenin tamamlanması sonucunda toplam kapalı alanı yaklaşık 67.000 metrekare oldu. 3 ay zemin iyileştirme 9 ay inşaat süresi olmak üzere pandemi dönemine rağmen toplam 12 ay gibi sürede ve yaklaşık yüzde 35 maliyet etkin olarak 17 Aralık 2020 tarihinde tesis faaliyete başlamaya uygun hale getirildi. Tesisimizin 26 Kasım 2022 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından açılışı gerçekleştirildi.

- Neden Aselsan Konya’ya işinsanları ortak oldular?

Aselsan Konya’nın yüzde 49’unu oluşturan ortaklık yapısının geneli KOBİ’lerden oluşmakta. Bu ortaklar hem bölgeye hem vatan savunmasına bir vefa borcu olarak, hiçbir karşılık beklemeden bu yatırımın onurlu parçası olmayı hedeflediler.

- Neden 24 şirketle ortaklık yapısı kuruldu?

Şirketin kuruluş süresindeki gerçekleşme hızı düşünüldüğünde, taşın altına elini koyacak yatırımcılar olarak 24 Konyalı gönüllü aday oldu. Daha fazla yatırımcı ile yola çıkmanın bazı olumsuz yönleri olacağı düşünülerek sayı ilk projede 24 ile sınırlandırıldı. Katılımcılar savunma sanayisi kurmak için gerekli olan ticari ve güvenlik kriterlerine sahipler.

Aselsan Konya Genel Müdürü Bülent Işık’la gezdiğim tesiste 124’ü mühendislik alanında olmak üzere 296 personel görev yapıyor

- Fabrikanın gelecekle ile ilgili beklentileri nedir?

Savunma Sanayisi için özgün ürünlerin geliştirildiği önemli bir teknoloji üssü olma hedefi doğrultusunda çalışmalar devam etmekte. Aselsan Konya 124 mühendislik, 105 üretim ve imalat, 26 kalite olmak üzere toplam 296 personel sayısına ulaştı. Kadrosunda yer alan üstün nitelikli insan kaynağı ve sahip olduğu altyapı ile savunma sanayisine büyük katkı sağlayacak proje çalışmalarına başlandı. Fabrikanın istihdam kapasitesi 800 mühendis, 400 teknisyen olmak üzere 1200 kişidir. Şirket teknik ve personel altyapısı itibarıyla çok disiplinli proje ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde oluşturulmaktadır. Faaliyetlerin artırılmasına ve başlatılacak yeni projelere paralel olarak 5-10 yıllık süreçte çok daha yüksek kapasiteye ulaşılması hedeflenmektedir:

* Silahlar, silah sistemleri ve platform entegrasyon mühendisliği alanlarındaki tecrübemiz ve altyapımız ile savunma sanayimizin ihtiyaç duyduğu tüm projelerde ana yüklenici sorumluluğunu alabilme...

* İhtiyaç duyulan gereksinimlere uygun ve maliyette etkin silah sistemleri geliştirilmesi ve üretilmesi...

* Kara, deniz ve hava platformlarına yönelik platform entegrasyon mühendisliği ve uygulamaları ile gerektiğinde üretim desteği verilmesi...

* Kara, deniz ve hava sistemlerine yönelik entegre lojistik destek hizmetleri alanlarında hizmet verilmesi amaçlanmaktadır.

3- KOMUTALI SİLAH SİSTEMLERİNİN MERKEZİ OLMUŞ

- ŞİRKET Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu uzaktan komutalı silah sistemleri üretiminde aslında bir merkez olmuş. Deniz ve kara araçlarımızın ihtiyaç duyduğu bütün sistemler bu merkezde üretiliyor. Bunun haricinde yabancı ülkelere de hatrı sayılı bir miktarda ihracat yapmaya devam ediyor. Şirketi gezerken dikkatimi çeken en önemli özellik kendisine çizilen hedeflerin üzerine geçme potansiyelini çok kısa bir sürede başarmış olması. ZMA Projesi’nin kule donanımı bu fabrikada imal edilirken bir taraftan da kendine özgün diğer kule tasarımlarını geliştirmeye devam ediyorlar. Asimetrik savaşın bir sonucu olarak sahada görev yapan araçların tamamının zırh koruma seviyeleri ciddi oranda yükseltildi. Bu nedenle yeni üretilecek kulelerde ve uzaktan komutalı sistemlerde daha büyük çapta namlu ve sistemlere ihtiyaç duyulacak. Aselsan Konya bu öngörü ile şimdiden bunları seri üretim aşamasına getirmiş.

4- DİĞER ŞEHİRLER DE BU MODELİN PEŞİNDE

- BU şirketin en değerli ürünü yaptıkları sistemler değil, asıl önemli olan Türkiye’nin ihtiyacı olan teknoloji ile ortaya sermaye koymaya hazır olan babayiğitlerin birleştirildiği model. Şirketin modern tesislerini gezerken inanın sanki Şakir Zümre, Nuri Killigil, Vecihi Hürkuş, Nuri Demirağ ile birlikte geziyor gibiydim. Evet onlar tarihimizin yazarları ve şimdi aramızda yoklar ancak onların torunları olan yeni babayiğitler bugün bu şirketin içinde. Şimdi diğer şehirler de bu modeli iyi anlamak ve uygulamak üzere Aselsan’ın kapısını çalmaya başlamış. “Biz de şehrimize ve ülkemize katkı sunmak istiyoruz” diyorlarmış. Bu modelin inşasında büyük rol oynayan Aselsan Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün’e ve projenin kısa sürede hayata geçmesinde büyük emeği olan ve sorularımı yanıtlayan Aselsan Konya Genel Müdürü Bülent Işık’ı bütün benliğimle tebrik ediyorum. Yolunuz ve bahtınız açık olsun.

ATAK’IN ABİSİ ARTIK GÖKLERDE

Yerli ve milli imkânlarla geliştirilen ATAK 2 Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri projesi kapsamında çalışmalar 17 Şubat 2019 tarihinde başladı. Tasarım ve yapısal üretim faaliyetlerinin tamamlanmasının ardından yer testleri başlatılan ATAK 2 ilk motor çalıştırma gereksinimleri olan testleri başarıyla sonuçlandırarak projenin en önemli virajlarından biri olan ilk motor çalıştırmasını 23 Nisan 2023 tarihinde başarıyla icra etti. Bu tarihten itibaren yerde motor çalıştırma ve dayanıklılık testlerini icra eden ATAK 2 tekerleklerini yerden keserek ve 15 dakika havada kalarak ilk test uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi. Bu Türkiye’nin ilk yerli ve milli Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri’dir.

‘Hava hava’ füzesi atma kabiliyetine sahip olan bu helikopter, pilotları 12.7 mm mühimmatlardan da koruyabilecek zırh korumasına sahip olacak. Başlangıç itibarıyla Ukrayna motoru ile uçacak olan bu helikopter, ATAK gibi ciddi bir satış potansiyeline sahip olacak. Rakiplerinin envantere girme süreleri ile ATAK 2’nin yapım süresi karşılaştırıldığında rekor bir sürede hayata geçirildiği görülecektir.

TEKNİK ÖZELLİKLERİ

Maksimum Seyir Hızı: 296 km/sa

Maksimum Seyir Hızı: 296 km/sa

Azami Kalkış Ağırlığı: 11-12 ton

Menzil: 556 km

Havada Kalış: 2.5 Saat

KAAN'IN AD GÜNÜ KUTLU OLSUN

AZERBAYCAN’da doğum günü ‘ad’ günü olarak adlandırılır. Pazartesi günü TUSAŞ’ta yapılan törende Milli Muharip Uçak (MMU) hem doğdu hem de adı kondu. Türkiye’nin milli gururu 5. nesil savaş uçağı artık MMU olarak değil KAAN olarak anılacak. İnşallah adın gibi göklerin de hâkimi olarak hep bizleri gururlandırırsın. Bu konuda emeği geçen herkesi bir kez daha kutluyorum. KAAN seni hep yukarıda görmek dileğiyle...