Paylaş
Restoran işletmeye başlayan Özen çifti, Karameşe ile tanışınca yeni bir girişime adım atar. Tlos Olive çatısı altında el ele veren üç isim, ortaya çıkan güçbirliğiyle hem ulusal, hem de uluslararası platformlarda zeytinyağında önemli ödüller alır. Bugün hem iç piyasaya, hem de yurtdışına zeytinyağı veren butik bir marka olarak yoluna devam eden üç ortağın gündeminde ise gurme mutfak ve zincir restoran oluşturmak var.
TLOS Olive... Gücünü hem ölmez ağaç zeytinden, hem de farklı alanlarda bilgi birikimi olan ortaklarından alan bir marka. Zeytinin büyüsüne kapılmış ve araştırdıkça daha da büyülü faydalarını keşfetmiş ve keşfetmeye de devam eden bir grubun eseri. Tlos Olive’in ortakları ile şirketin kuruluş serüvenini ve gelecekle ilgili planlarını konuştuk. Tolga Özen, Bilkent Bilgisayar Mühendisliği’ni bitirdiğini, bunun üzerine İngiltere’de MBA yaptığını, eşi Tuba Özen’in Ege Üniversitesi İşletme’yi bitirdiğini, Sebahattin Karameşe’nin ise küçük yaşta inşaat işlerinde çalışarak bu alanda kariyerine devam ettiğini paylaştı. Tolga Özen, hikayenin devamını şöyle aktardı:
BUNU BİZ NEDEN YAPMAYALIM
“Macera, Sebahattin Karameşe’nin beyninde bulunan tümör sonrası alternatif çözümler bulmaya çalışırken İspanya’dan polifenollü zeytinyağı getirmeye çalışmasıyla başlıyor. Biliyorsunuz Türkiye zeytin cenneti bir ülke. ‘Bu özel yağı biz neden çıkartamayalım?’ denilen noktada, 2015’te Tlos Olive şirketi doğuyor. Bir sene sadece polifenol hangi zeytin tipi, hangi koşullar, nasıl toplanmalı, sıkım yöntemi ne olmalı sorularına çözüm bulmakla geçiyor. Ve tüm bu çalışmalar sonrasında, Fethiye bölgesinde elde edilen yüksek polifenol seviyesiyle Tlos Olive ilk kuruluş meyvesini vermiş oluyor.”
DOĞANIN MESAJINA UYDULAR
Tüm bunlar yaşanırken Tolga ve Tuba Özen ise İstanbul’daki kurumsal hayattan ayrılıp yeni bir yaşama yelken açmakla meşguldür. “Aslında her şey bir tekne gezisi sonrası beynimize sonsuz oksijenin ve de mavi suların tüm bünyemize hakim olmasıyla başladı” diyen Tolga Özen, o süreci de şöyle paylaştı: “Geleceğe ertelediğimiz isteklerin artık duramayacağını o gezi sonrası fazlasıyla hissettik. Gezi dönüşü Tuba, çok sevdiği işinden istifa etti. Doğanın bize verdiği mesajlar çok netti. Onları görmezden gelemezdik. Ben de işimden ayrıldım ve sonrasında yurtdışından gelen iş teklifiyle yeni bir adım için hazırlık yapmaya başladık. İş görüşmesi sonrası oğlumuz Efe’nin sürpriz bir şekilde bize katılacağını öğrendik. İstanbul’da Efe’nin doğması için bekleyip sonrasında hayalimiz olan Ege’ye geçmeye karar verdik. Ve boş duramayan insanlar olarak ilk girişimimiz olan restoran serüveni 6 yıl önce Fethiye’de başladı.”
ORTAK BULUŞMALAR ORTAK YAPTI
Restaurant Bay Efetto ile 5.5 dönüm arazide oldukça doğal bir ortamda hizmet vermeye başladıklarını ifade eden Tolga Özen, bu süreçte de yollarının Tlos Olive’nin kurucusu Sebahattin Karameşe ile kesiştiğini paylaştı. Karameşe’nin Restaurant Bay Efetto’da tadım günleri düzenlemeye başladığını aktaran Özen, “Tadım günleriyle birlikte biz de zeytin meyvesinin büyüsüne kapıldık. Zamanla Tlos’un en iyi müşterisi haline geldik. Sonrasında bu ortak buluşmalar bizi ortak olmaya kadar götürdü. Biz bir Ege hayali için bu serüvene başladık. İlk adımı da restoran tarafıyla attık. Bu heyecanlı serüvene ‘mavi düşler’ diyoruz. Sonrasında Tlos Olive tarafı hayatımıza girdi ki, o da ‘yeşil düşler’imizdi. Maviyle yeşili bütünleştirmeye çalıştık” diyerek, ze
ytin meyvesinin büyüsüne kapılmış ve doğal hayatı yaşam tarzı olarak benimsemiş 3 ortaklı butik bir şirket olarak yollarına devam ettiklerini paylaştı.
SAĞLIK ALANINDA İKİ MADALYA
SEBAHATTİN Karameşe, uluslararası ve ulusal kalite ödüllerinin Türkiye’de tanınmalarında ve ihracat için tercih edilen firma olmalarında çok büyük katkısı olduğunu söyleyerek, “Özellikle London IOOC’de aldığımız ödül bizim için çok ama çok kıymetli. Aslında Türkiye açısından da çok kıymetli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü, ülkemize ilk kez yalnızca kalite tarafında değil, ‘sağlık’ alanında 2 madalya kazandırdık. Üretimi butik tutabilmek bizim için çok önemli. Bu özenli üretim şeklimizi devam ettirebilmek ve daha çok insana sağlık anlamında katkıda bulunmak en büyük amacımız. Bunu Türkiye çapında duyurabildiğimiz gibi, yurtdışında da ülkemizi kendi markamızla ön plana çıkartabilmek en büyük hedeflerimizden. İspanya, İtalya, Yunanistan bu anlamda tanınırlık sağlamışken Türkiye’nin hak ettiği yerde olmadığını düşünüyoruz. O anlamda firma olarak bu konuda katkı sağlayabilmek en büyük hedefimiz” diyor.
ŞEMSİYENİN ALTI ZENGİN
TÜKETİCİYLE ağırlıklı e-ticaret kanalıyla buluştuklarını dile getiren Tolga Özen, “Tlos Olive şemsiyesi altında çeşitli markalarımız var. Fenolive, yüksek polifenollü içimlik zeytinyağlardan oluyor. Bunlar, 250 mg/kg polifenol seviyesi üzeri yağlarımızdan oluşuyor. Zeytin Hanım Gold ise soğuk sıkım yemeklik ve salatalık yağlarımızdaki markamız. Zeytin Hanım için de zeytine dokunan ürünlerimiz diyebiliriz. Bu markada da kantaron yağı, kudret narı gibi ürünler bulunuyor. Zeytin Hanım Beauty, ciltten kullanımlık ürünlerimiz. Tlos Farm’da da zeytin dışı organik, ev yapımı, doğal ürünler bulunuyor. Polifenollü yağlarımız, squaleneli cilt ürünümüz, hatta ileride yine zeytin meyvesi aracılığıyla keşfedeceğimiz yeni ürünlerimizle olabildiğince fark yaratmak istiyoruz. Çünkü doğal hali ile zeytin meyvesinin bu mucizelerinin tanıtımının ve kullanımının artmasının herkese katkı sağlayacağını düşünüyoruz” diyerek, çalışmaları hakkında bilgi verdi.
GURME MUTFAK VE
ZİNCİR RESTORAN
GELECEĞE dair planlarının çok fazla olduğunu dile getiren Tuba Özen de şu bilgileri paylaştı: “Çok fazla hayal var. Kesinlikle bir sağlık noktası olarak anılmak istiyoruz. İnsanlara doğa vesilesiyle sağlık verebilmek ve onlardan kazandığımız bu güveni günden güne daha çok artırabilmek en büyük isteğimiz. İleride bayiliklerimizin olması bizim mantalitemizde çok değerli. Yurtdışında, çeşitli seminerlere davet edilmek, ihracatımızın çok önemli ve kaliteli yerlerde gerçekleşebilmesi hayallerimizin bir diğeri. Belki ileride gurme mutfaklı zincir restoranlarımız bile olur.”
KISA KISA
* Geçmişte her birinin küçüklü büyüklü girişim denemesi olduğunu dile getiren Tolga Özen, “Sanırız bizi birleştiren en önemli ortak nokta bu ve bir amaca hizmet etme tutkusu” diyor.
* “Soğuk sıkım zeytinyağı fabrikamızda hayatımıza devam ediyoruz” diyen Sebahattin Karameşe, “Lütfen zeytinyağını sağlık için içmeyi ciddiye alalım” çağrısında bulunuyor.
* Yaklaşık 5 senedir bu sektörde olduklarını aktaran Tuba Özen, “Her gün hayatımıza bilgi ve deneyim anlamında yeni bir şeyler katmaya çalışıyoruz. Öğrenmek, araştırmak ve yeni hedefler belirlemek en büyük hazımız” diye konuşuyor.
Paylaş