Paylaş
DİLARA Aslın... Üretmeye olan merakını bitkilerin şifasıyla buluşturan genç bir girişimci. Özgür ruhlu yapısıyla da farklı olanın peşinden giden yeni nesil bir iş insanı. Urtica Wellbeing’in kurucusu Dilara Aslın ile kariyer yolculuğundan kendi işinin patronu olmaya kadar geçen sürecin hikayesini konuştuk. Doktor bir baba ile biyolog bir annenin kızı olarak 1987’de İzmir’de dünyaya gelen Dilara Aslın, İstanbul’da okuma isteğiyle birlikte girdiği üniversite sınavında Yıldız Teknik Üniversitesi Harita Mühendisliği’ni kazandığını söyleyerek, şöyle devam etti:
HER KADEMESİNDE ÇALIŞTI
“Üniversite eğitimim için İzmir’den İstanbul’a taşındım. Birinci yılın sonunda aileme, ‘Galiba ben mühendis olmak istemiyorum’ demeye başladım. Bu söylemle birlikte de çalışma hayatına atılmam gerektiğini düşündüm ve bir restoranda garson olarak işe başladım. Üniversiteyi bitirdikten sonra da her kademesinde çalıştığım yeme-içme sektöründeki kariyerime devam ettim. Yöneticiliğe kadar yükseldim. Bu süreçte çalıştığım restoran zinciri İzmir’de de şubeleşme kararı aldı. Bu göreve talip oldum ve İzmir’e dönerek bu şubenin açılışını ve işleyişini yönettim.”
MUTFAĞIN OKULUNU DA OKUDU
Yeme içme sektöründe önemli deneyim kazanan Dilara Aslın, bir süre sonra bu alanda da eğitim alma isteği hisseder. Bu hedefle İzmir Ekonomi Üniversitesi Mutfak Sanatları’na giren Dilara Aslın, “Böylece ikinci üniversite süreci başladı. O ara işe ara verdim ama daha sonra deneyim kazanmak adına Fransa’ya çalışmaya gittim. Bunu iki kez yaptım. Daha sonra üniversite bitti ve ben de başka bir restoranda çalışmaya devam ettim. Şube müdürlüğü yaptım. Oldukça yoğun bir tempoda çalışırken pandemi gerçeğiyle yüzleştik. Kovid-19 birçok sektör gibi yeme içmeyi de çok olumsuz etkiledi. Herkes gibi biz de eve kapandığımız bir süreç yaşadık” diyerek, yüksek tempodan bir anda sakin bir döneme geçiş yaptığını paylaştı.
PANDEMİDE ODAĞINI DEĞİŞTİRDİ
Dilara Aslın, pandemi nedeniyle evde olduğu süreçte daha çok okumaya ve araştırmaya başlar. Bu araştırmalarla birlikte oldukça yüksek bir iş temposu olan yeme içme sektöründen odağını farklı alanlara kaydırmayı düşünmeye başlayan Dilara Aslın, o süreçte yaşadıklarını ve markanın doğuş öyküsün şöyle aktardı:
“Kendi işimi kurmalıyım demeye başladım. Üretmeyi çok seviyorum. Baharatlara karşı da büyük bir merakım var. Babamdan dolayı modern tıp, annem nedeniyle de bitkileri çok seviyorum. Türkiye, endemik bitki varlığı bakımından oldukça zengin bir coğrafya. Kekik ve nanenin ötesinde de birçok ürün var. Genlerimizde, geçmişimizde bitkilerin şifası da vardı. Ben de biraz bu alana, bitkilerin şifasına yoğunlaştım. Sağlıklı yaşamaya çalışan biri olarak, beslenme alanında da bir karışıklık olduğunu gördüm. Her şey yararlı... Bu yararlı olan her şeyi yediğimizi düşündüğümüzde ise çok farklı sıkıntılar ortaya çıkabiliyor. İnsanlar ne yapacaklarını da bilmiyor. Burada az ve düzenli miktarda tüketimin önemini gördüm. Amerika, Asya’da var olan adaptojen bitkileri odağımıza aldık. Formüller geliştirmeye başladım. Babam ve annemin çevrelerini de kullandım, onların birikimlerinden faydalandım. Bir vizyon oluşturdum. Bu toz ve baharatlardan bir ürün alma süreci 1.5 yıl sürdü. Şahıs şirketimi kurdum. 2023 Şubat’ta ise resmen süreç başladı. ‘Urtica Wellbeing’ markasıyla yeni bir yolculuğa başlamış oldum.”
GEÇMİŞTEN
İLHAM ALDI
BEDEN ve zihin sağlığına dikkat etmek isteyen herkes için en eski, köklü beslenme biçimlerinden ilham alarak yola çıkan Dilara Aslın, “Yeni nesil baharat olarak adlandırdığımız ürünlerimiz, yediğiniz ve içtiğiniz her şeye katabileceğiniz şekilde hazırlandı. Tamamen doğal ve katkısız. Her içerik titizlikle hazırlandı. Doktor, botanist ve herbalistler tarafından onaylandı. Karışımlarımız hiçbir diyeti ve beslenme biçimini bozmuyor. Stresin azalmasından yeme düzenine, sindirim sisteminin gelişiminden gün içi performans artışına kadar birçok artı değer yaratıyor” diyor.
YENİ ÜRÜNLER GÜNDEMDE
BAHARATLARI İzmirli bir firmaya fason olarak ürettirdiklerini aktaran Dilara Aslın, ürünle ilgili şu bilgileri paylaştı: “Spirulina, astralagus, tarçın, zencefil, rhodiola rosea, bezelye proteini, Hindistan cevizi, maca kökü, zerdeçal, karabiber, kimyon, toz tatlı biber, ham kakao, ashwagandha, muskat, kakule, açai ve ginseng gibi ürünlerin karışımından oluşan 4 çeşidimiz var. Hedefimiz, gelecekte bunları daha da artırmak. Şu an kendi internet sitemiz aracılığıyla tüketiciyle buluşuyoruz. Online platformlara girmek üzerine de araştırmalarımız var. Büyük e-ticaret kanallarında şimdilik olmayı düşünmüyoruz. Çünkü niş bir ürünümüz var. Markamızı satmak isteyen mekanlar da var.”
KISA KISA
* Urticanın Latince ısırgan otu anlamına geldiğini söyleyen Dilara Aslın, “Dünyada en şifalı bitki olarak ebegümeci gösteriliyor. Bu listenin ikincisi ise ısırgan otu. Bu nedenle de markamız ısırgan otundan ilham aldı ve ismi oldu” diyor.
* Bitkilerin şifasının daha geniş kitlelere ulaştırma misyonuyla da hareket eden Dilara Aslın, “Doğanın kaynaklarını insanlarla buluşturmak hedefimiz. Bu, Amerika ve Asya’da çok biliniyor ama Avrupa’da çok yok. Bu kapsamda da bir sonraki hedefimiz Avrupa odaklı ihracat. Modern tıbba inancım tam. Biraz önleyici bir şeyler yapmak, köklerimize dönmek istiyorum” diyor.
Paylaş