Paylaş
Yıllar sonra babanın vefatıyla dümene, o dönem 9 yaşında olan oğlu Mehmet Çıngıl geçer. Yaşıtlarının oyun oynadığı çağda baba mirasına kardeşiyle birlikte sahip çıkan Mehmet Çıngıl, toptan peynir ticaretinin yanı sıra pazar kanalıyla tüketiciyle de buluşur. Mandıra kurar. 2000’li yılların başlarında ise ‘Çıngıloğlu’ markasıyla mağazalaşmaya gider. Aynı yıllarda kardeşiyle de yollarını ayıran Mehmet Çıngıl, bugün 5 mağazayla yoluna devam ediyor. Hala haftanın belirli günleri pazara çıkan Mehmet Çıngıl, şarküteri mağazalarını Bodrum dışına da taşımayı hedefliyor.
MEHMET Çıngıl... Yaşına bakmadan büyük sorumluluk alan, devraldığı bayrağı daha da yukarı taşımak adına birçok yolu deneyen ve başarıyı yakalayan biri... Şimdi üçüncü kuşaktan da güç alan Çıngıloğlu Süt Ürünleri Ve Gıda A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çıngıl, hem girişimcilik serüvenini hem de geleceğe dair planlarını anlattı. Mehmet Çıngıl, aslen Milaslı... Dedesinin de o yörenin önemli tüccarlarından biri olduğunu ve bölgedeki askeri kampa erzak taşıdığını söylen Mehmet Çıngıl, hikayeye şöyle devam etti:
DOKUZUNDA BÜYÜK SORUMLULUK
“Babam Ali İhsan Çıngıl da erken yaşlarda dedemin yanında çalışıp deneyim kazanır. Bir süre sonra ise dedemden ayrılarak peynir ticaretine yönelir. O dönem bu işi iyi yapan birilerinin olmaması nedeniyle peynircilik serüveni 1957’de başlar. Toptan ve perakende olarak peynircilik faaliyetini yürüten babam, 73’te vefat etti. O zaman ben 9, kardeşim ise 5 yaşındaydı. Ve aile büyüklerinin de desteğiyle dokuzumda dümene geçtim. Başka da bir seçeneğim yoktu. Tabii 5 yaşından itibaren babamın yanında çalışıyordum. Tam anlamıyla çekirdekten yetiştim. Yaşıtlarımız oyunlar oynarken kardeşimle birlikte baba mirasına sahip çıktık.”
REKABET İÇİN FARKINDALIK
MANDIRA ayağında günlük 5 - 6 ton arasında süt işlediklerini anlatan Mehmet Çıngıl, birçok bölgenin koyun ve keçi sütünü topladıklarını belirtiyor. Sadece dört ay çalıştıklarını ifade eden Mehmet Çıngıl, “Yaptığımız peyniri de bir yılını doldurmadan açmıyoruz. Mahzende çok bekletiyoruz. Burada ürettiğimizi de kendi mağazalarımız aracılığıyla tüketiciyle buluşturuyoruz. Tabii toptan satış ile otellere de ürün veriyoruz. Biz modern ortamda geleneksel yöntemle peynir üretiyoruz. Bugün aralarında dev markaların olduğu rakiplerim var. Farkındalık yaratan bir ürün yapmalıyım ki rekabet edebileyim” diyor.
DAHA HIZLI BÜYÜMEK İÇİN
Mehmet Çıngıl, asker dönüşü toptan ve perakende olarak yaptıkları peynir ticaretinde yeni bir hamle yapar. Tüketiciyle Milas ile Bodrum Yarımadası’ndaki pazarlar aracılığıyla da buluşma kararı alan Mehmet Çıngıl, “Daha hızlı büyümek adına bunu yapmamız gerekiyordu. Haftanın yedi günü pazarlarda yerimizi aldık. 88’de de bölgedeki tüketicinin arzu ettiği kalitede peyniri bulamaması üzerine, mandıramızı devreye aldık. 2002’de mağazalaşmaya gittik. İlk mağazayı da Milas’a açtık. Sonra Bodrum geldi. Aynı yıl kardeşimle yolları ayırdık. Bu yıla kadar markalar aynıydı ama o artık kendi ismiyle devam ediyor. Biz ise Çıngıloğlu markasıyla 5 noktada tüketiciyle buluşuyoruz” diyerek, geldikleri noktayı paylaştı.
MAĞAZALAŞACAĞIZ AMA...
· ÇINGILOĞLU’nun üçüncü kuşak temsilcisi Gülseren Çıngıl, İstanbul başta olmak üzere hem yurt içi hem de yurt dışından franchise talepleri aldıklarını anlatarak, gelecek planlarını şöyle anlattı:
“Bunları değerlendiriyoruz. Bu marka bir yerde Bodrum ile özdeşleşti. Bodrum’daki müşterimiz İstanbul’a gitmemizi istiyor ama ani bir kararla büyümek istemiyoruz. Bir iki yıl içinde mağazalaşma olacak ama temkinli bir hamle yapacağız. Şu an kurumsallaşma çalışmalarımız sürüyor. Üçüncü kuşaktan kardeşim de aramıza katıldı. Gelen taleplere yanıt verecek altyapımızı oluşturmak için çalışıyoruz.”
HER ŞEY ANA VATANINDAN
· “KURULDUĞUMUZ günden bu yana, en iyiyi sunmanın sonucunda kazandığımız müşterilerimizin bize olan güvenini yaşatmaya çalışıyoruz” diyen Mehmet Çıngıl, “Çıngıloğlu markası olarak süt mamullerinden zeytine, baldan reçele, börekten tatlıya birçok çeşidi tüketicinin beğenisine sunuyoruz.
Burada da kendimizin üretimi dışında yer alan ürünleri ana vatanından getiriyoruz. Kars’tan gravyer, Van’dan otlu peyniri getiriyoruz” bilgisini aktardı.
GELENEKSEL YÖNTEMLE ÜRETİM
TÜM mağazaların konseptinin şarküteri tarzında olduğunu anlatan Mehmet Çıngıl, “Ama farklı yapıda olanlarda var. Bodrum Gökçebel mağazamızın konsepti gurme. Burada şarküterinin yanı sıra yeme içme bölümü de var. Bunun yanı sıra Milas’ta börek ve tatlı evimiz bulunuyor. Şarküteri ve mandıranın yanına unlu mamulleri üretimini ekledik. Burada da peynirde olduğu gibi geleneksel tatları tüketicinin beğenisine sunuyoruz. Böreğimiz köy usulü. Hepsi el açması. Ev baklavamız var. Bunları diğer mağazalarımızda da satışa sunuyoruz” diyor.
BURANIN AYRI BİR HAVASI VAR
· MEHMET Çıngıl, şarküteri ayağında Bodrum’da mini bir zincir yaratsa da hala en güçlü gördüğü alanlardan biri pazarlar... Mehmet Çıngıl, hala haftanın üç günü pazardaki yerini alıyor. “Oranın ayrı bir havası var” diyen Çıngıl, pazarı neden bırakmadığını şöyle anlattı:
“Yeri geliyor ünlü ve üst tabaka isimler geliyor. Benim işin patronu olduğumu duyan, ‘ne işin var burada, git yüz, tenis oyna, gez’ diyor. Ben buradan kopamam. Pazarlar, sahayla bağım benim. Bir yerde Ar-Ge merkezimiz. Pazarı bırakmam söz konusu olamaz.”
Kızı Gülseren Çıngıl da ilk başlarda bu durumu yadırgadığını söyleyerek, “Enerjimizi mağazalara verelim diye düşünüyordum ama o ortamı ve geri dönüşleri görünce neden babamın vazgeçmediğini daha iyi anladım. Onun için pazarı hiç bırakmasını istemiyoruz” diyor.
Paylaş