Paylaş
İnşaat sektörünün ana gündem maddelerinden kentsel yenileme ile ilgili İzmir’den birlikte hareket etmenin gerekliliği konusunda sesler çoğalmaya başladı. Tanyer İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Münir Tanyer, kentsel dönüşümün İzmir’in ekonomik, sosyal ve kültürel altyapısına önemli katkı sağlayacağına dikkat çekti. Tanyer, kentsel yenileme konusunda İzmir’de özel sektörün birlikte hareket etmesi gerektiğini söyledi. Kentsel dönüşüm ve kent planlaması konusunda İzmir’de kat edilecek önemli mesafe olduğunu, ulusal ve uluslararası firmaların gözünün İzmir’e çevrildiğini belirten Tanyer, kentteki inşaat firmalarının tek tek hareket etmek yerine, güç birliği oluşturarak bu konuda söz sahibi olabileceğini ifade etti. Aynı zamanda İzmir Müteahhitler Derneği üyesi olduğunu hatırlatan Münir Tanyer, dernek olarak yeni bir şirket kurarak kentsel dönüşüm konusunda İzmirli bir firmanın da büyük oyuncu olmasını istediklerini ifade etti.
İzmir’in sorunlarını ve beklentilerini yine İzmirli firmaların yakından bildiğini anlatan Tanyer, “Dışarıdan gelen hiçbir firma, kenti bizden daha iyi bilemez, dolayısıyla kentin dokusuna, yapısına, kültürüne uygun planlamayı da biz yapabiliriz. Teknik eleman ve altyapı konusunda yeterliyiz. Deprem bölgesi olan İzmir’in zemin durumunu çok iyi biliyoruz. Bir müteahhitlik firması açısından kentsel dönüşüm projesi yapmak büyük maddi güç gerektiriyor. Gerekli finansman gücüne ulaşarak bu işi biz de kolaylıkla yapabiliriz” dedi.
Türkiye’nin gözü İzmir’de
Yapımı süren Çandarlı Limanı, İzmir İstanbul Otobanı, EXPO 2020 adaylığı gibi birçok unsurun 5 yıl içinde kentin çehresini değiştireceğini, İstanbullu ve yurtdışı kökenli firmalarında bu doğrultuda İzmir’de büyük oyuncu olmak istediğini belirten Tanyer, sözlerine şöyle devam etti; “Bütün Türkiye’nin gözü İzmir’de. İstanbul ve Ankara’da konut arzı fazla. İzmir’de ise ihtiyaç var. İzmir kendine has bir kimliği ve karakteri olan bir şehir. Alsancak’ta yaşayan insanı farklı bir yerde oturtamazsınız. Her şeyin yerinde planlanıp çözüm üretilmesi gerekiyor. Bizler İzmirli inşaatçılar olarak kenti ve insanların beklentilerini çok iyi biliyoruz.”
Nitelikli projeler oluşuyor
1980 yılına kadar binaların insan gücüne dayalı inşa edildiğini ve daha dayanıksız olduğunu dile getiren Tanyer, “1980’den sonra belediye ve inşaat mühendisleri odasının çalışmaları sonucunda denetimler arttı. İzmir denetim anlamında önemli bir noktada. 1990 yılından sonra kullanılan malzeme kalitesinin artmasıyla daha kalıcı ve sağlam binalar yapılmaya başlandı. 2007 yılından sonra yapı denetim şirketleri devreye girdi. İnşaat firmaları da daha nitelikli projelere imza atmaya başladı” diye konuştu.
BUNLARA DİKKAT EDİN
Binaların da insanlar gibi zamanla yaşlandığını ve binaların asıl kalitesinin ortaya çıktığını ifade eden Münir Tanyer, Avrupa standartlarında altyapı ve donatı sistemleriyle inşa ettikleri konutlarda binlerce insanın güven içinde yaşadığını kaydetti. Bir binanın tamamlanması için 100’e yakın farklı malzemenin kullanıldığını ve bunların doğru şekilde bir araya getirilmesi gerektiğini söyleyen Münir Tanyer, deprem bölgesi olan İzmir’deki konutların, doğru proje ve kaliteli malzemeyle inşa edilmesinin yaşamsal öneme sahip olduğunu vurguladı.
KOMŞULUK İLİŞKİLERİ
Sayı olarak çok konut üretmektense nitelik olarak yüksek kaliteye sahip ve insanlara çağdaş bir yaşamın anahtarını sunan evler yaptıklarını söyleyen Tanyer, “Günümüzde apartman ve site hayatıyla birlikte komşuluk ilişkilerinde de azalma görüyoruz. Tanyer İnşaat olarak projelerimizde bunun önüne geçmek için çocukların ve ailelerin beraber hoşça vakit geçirebilecekleri yeşil bir peyzaj içindeki spor alanları, yüzme havuzu, yürüyüş yolları gibi sosyal yaşam alanlarıyla da konut sahiplerine çeşitli olanaklar sunuyoruz” diye konuştu.
TÜKETİCİ BİLİNÇLİ
İnsanların hayatlarının büyük bir bölümünü geçirdiği evleri tercih ederken bilinçli davranmaları gerektiğine dikkat çeken Münir Tanyer, “Binanın dış görünüşü tek başına yeterli olamaz. Kullanılan malzeme, işçilik, zemin durumu, altyapı ve çevre düzenlemeleri, ısı, ses ve su yalıtımı gibi konulara da ev satın alanların dikkat etmesi gerekiyor. Konut sahibi olmak isteyenler artık ne istediğini bilerek ve araştırarak geliyor. Bu durum tüketici bilincinin de arttığını gösteriyor” dedi.
Tasarım ve dekorasyon dünyası burada
DECOZONE, doğal taştan mobilyaya, vitrifiyeden seramiğe, parkeden perdeye, cephe sistemlerinden iklimlendirme çözümlerine yapı ve dekorasyona dair ulusal ve uluslararası pek çok markayı yüzlerce çeşit ürünüyle birlikte tek çatı altında topladı. Decozone, Alsancak Şehitler Caddesi’nde 6.500 metrekarelik bir dekorasyon ve tasarım dünyası olarak hizmete girdi. Bayyurt yatırımı olan Decozone, yeni yapı projeleri ve yenileme çalışmaları için özellikle mimar, iç mimar, mühendis, müteahhit ve proje sahiplerine benzersiz bir fayda sağlıyor. Ziyaretçiler, projelerinde ihtiyaç duydukları her ürünü bir arada ve tanınmış markalarla bulabiliyor.
Decozone’da bulunan markalar arasında yıllardır ürünlerini yurt dışında birçok ülkeye sunan doğal taş firması Bayyurt’un dışında, Vitra, Artema, Hüppe, Alfa Ceramica, İntema Mutfak, Teka, Franke, LDR Perde, Parkur, Fy Mobilya, Marburg, AGK Yer Kaplamaları, Mitsubishi Electric, Ica, All Weather, Winsa, Porta Wood, Schlüter, Alumil ve Elica yer alıyor.
Paylaş