Kemik suyuna girişim

Tarımla uğraşan dedesinin hikayelerini dinleyerek büyür. Seda Tütüncüoğlu, lisenin ardından ‘Mutfak Sanatları Akademisi’ için İzmir’den İstanbul’a gider. Süreç içinde hem birçok mutfakta görev çalışır hem de İngiltere ve Güney Afrika gibi ülkelerde aldığı çeşitli eğitimlerle kendini geliştirir. Seda Tütüncüoğlu, annelikle birlikte de sağlıklı beslenmeye odaklanır. Tütüncüoğlu’nun yaptığı ilikli kemik suyunun ünü, mutfağının dışına taşar. Ve gelen taleplerle bunu İzmir’de girişime dönüştürme kararı alır. Bugün Stock Station markasıyla tüketiciyle buluşan Seda Tütüncüoğlu, bir yandan yeni ürünler ve ihracat için koştururken diğer tarafta ise ilikli kemik suyu kafeleri kurmayı hedefliyor.

SEDA Tütüncüoğlu... Küçük yaşta adım attığı gastronomi dünyasında edindiği tecrübe ve bilgi birikimini kendi işine aktarmayı başaran bir iş insanı. ‘Karanlık günlerde iyi fikirler doğarmış’ sözünü, mücadeleci kişiliğiyle ortaya koyan bir kadın girişimci. Stock Station markasının yaratıcısı Seda Tütüncüoğlu ile hem girişimcilik serüvenini hem de gelecekle ilgili planlarını konuştuk. 1986 İzmir doğumlu olan Tütüncüoğlu, göçmen bir ailenin ilk çocuğu olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

DEDESİNİN İZİNDEN YÜRÜDÜ
“Daha çocuk yaşlarda asidik beslenmenin önemini babaannem ile ot toplayıp, cinslerini ve faydalarını öğrenmeye çalışırken fark etmiştim. Göçmenlerin sağlıklı mutfaklarıyla büyürken, ticarete karşı da bir merak vardı. Öyle ki, kimsenin yönlendirmesi olmadan bahçemizde bulunan çam ağaçlarının fıstıklarını toplayıp, gazeteden yaptığım külahların içine koyarak evin önünde satıyordum. Daha 6-7 yaşındaydım. Bunun kaynağı ise dedem merhum Hulisi Tütüncüoğlu’ydu. Meyveden sebzeye ve hayvancılığa tarımın her alanında döneminde önemli işlere imza atan, babaannemle halalarımdan dinlediğim dedemin hikayesi beni çok etkiledi. Küçük yaşta kendi çapımda onun izinden gitmeye çalıştım.”

MUTFAK AŞKI AĞIR BASTI
Dedesinin hikayeleriyle büyüyen Seda Tütüncüoğlu, liseden sonra rotasını İstanbul’a çevirme kararı alır. Göçmen mutfağının büyüsüyle 2008’de Mutfak Sanatları Akademisi’nde aşçılık serüveni başlar. Seda Tütüncüoğlu, o süreci şöyle paylaştı: “Akademinin ilk mezunlarındanım. Çeşitli restoranlarda çalıştım. Daha sonra İngiltere’de hem gastronomi üzerine eğitim aldım hem de restoranlarda çalıştım. Bu Güney Afrika’da devam etti. Kısa bir süre Karadağ’da kaldım. Sonra Türkiye’ye döndüm ve İzmir, İstanbul, Bodrum hattında kariyerime devam ettim.”

EVİN MUTFAĞINDAN FABRİKAYA
Kariyer yolculuğu devam ederken anne olur Tütüncüoğlu. Bilinçli anneliği yaşamak için hücre gelişimini sağlayan besinler üzerine oğluna sağlıklı tarifler hazırlamaya başlayan Seda Tütüncüoğlu, “Zaten anne olmadan önce de paketli ürünleri hayatımdan çıkarmıştım. Oğlum doğunca daha fazla dikkat etmeye başladım. Bu sürede doğal kolajenin değerini anladım. İlikli kemik suyu ile tanıştık. İlk başta evde oğlum için yaptığım ilikli kemik suyunu, çevremdekilere de önermeye başladım. Talepleri görünce de bunu işe dönüştürdüm. Seferihisar’da 2019 Temmuz’da şahıs şirketimi kurdum. İlk iki ay 17 aylık oğlumla birlikte evde üretip, satış yaptık. Evin mutfağından 11 bin lira ciro yaptım. Daha sonra atölye kurma hedefiyle yola çıktım, ama bu bir fabrikaya dönüştü” diyerek, Stock Station’ın doğuş öyküsünü aktardı.

16 BİN ŞİŞE
ŞU an tek bir ürünle tüketicinin karşısına çıktılarını söyleyen Seda Tütüncüoğlu, “İlikli kemik suyunda aylık 16 bin şişeleme kapasitesine sahibiz. Altı aylık AR-GE çalışmasının ardından hidrolize olmuş bir ürünle pazarda yerimizi aldık. İlikli kemik suyumuz Türkiye’de hidrolize olmuş en yüksek kolajen değerine sahip marka. İzmir ve İstanbul’daki çeşitli şarküterilerin yanı sıra online kanalda da satışımız var” diyor.

HEDEFİ ZİNCİR OLMAK
SEDA Tütüncüoğlu, ilk etapta Amerika’daki gibi ilikli kemik suyu istasyonları açma hedefiyle yola çıkar. Tütüncüoğlu, “Ama bu şu an için zor. En büyük hedefim bu işin kafelerini açarak zincir olmak. Markamın çıkış noktası da burası zaten. Gastronomik bir içecek üretiyorum. Geleceğin içeceği olarak düşünüyorum. Bu orta vadeli hedefim. Sağlıklı beslenme trendi üzerine geliştirdiğim farklı ürünlerin de AR-GE süreçleri tamamlanmak üzere. Seferihisar’da yetişen sebzeleri kullanacağım bebek maması geliyor. Bir arkadaşımla da yine soslar hazırlıyoruz. Bir diğer hedefimiz ise 5 yıl içinde yurt dışına açılmak. İhracat yapmak istiyorum” diyerek, gelecek planlarını aktardı.