Paylaş
Tuba Kadik, Bodrum’da kargo dışında ekmek-peynir, sokakta oyuncak, internetten anne-kız pijaması satışı gibi farklı işler yapmak istese de başarılı olamaz. En büyük birikim ve sermayesinin kargoculuk olduğuna karar veren Tuba Kadik, Bodrum Cargo’yu kurar. Bugün Bodrumluların kargolarını yurtdışına göndermek için mücadele veren Tuba Kadik’in hedefleri arasında ise sektördeki kadın sayısının artması var.
TUBA Kadik... Erkek egemen sektörde ayakta kalmayı başarabilen bir isim. Tüm olumsuz tablolara rağmen pes etmeyip küllerinden yeniden doğan yeni bir girişimci. Bodrum Cargo’nun kurucusu Tuba Kadik ile hem kariyer yolculuğunu hem de yeni girişimini konuştuk. 1974 İstanbul doğumlu olan Tuba Kadik, 2 yaşında anne ve babası ayrılınca babaannesi tarafından büyütülür. Aile özlemiyle büyüyen Tuba Kadik, bu durumun kendisini duygusal olarak narin, naif, hayat mücadelesinde ise cesur ve güçlü yaptığını paylaştı. Kariyer yolculuğuna ilk adımı sigortacılık sektöründe attığını söyleyen Tuba Kadik, hikayenin devamını şöyle aktardı:
İDDİAYA BİLE GİRDİLER
“2003’te ise yolum kargo sektörüyle keşişti. Kargoculuk mesleğimin ilk yıllarında kadın kargocu yok denilecek kadar azdı. Beni gören müşteriler önce çok şaşırdı, sonra çok sevindi. Sırf kadın kargocu olmamdan ötürü müşteriler de beni destekledi. O yıllarda şirkette erkek egemenliği mevcuttu. Gerek personel, gerekse şirket yöneticileri ve çalışanlar önceleri benim bir kadın ve naif, hassas kişiliğimden dolayı şube işletmeciliği yapamayacağımı ve bu konuda pes edeceğimi düşündü. Hatta iddiaya bile girenler oldu. Bu durumu lehime çevirdim, benim enerjim oldu ve en zirveye kadar ulaştım. Bu zirve yolculuğum ise benim kişilik yapıma tamamen ters durum oldu, mesleki deformasyon yaşayarak kişilik yapımı değiştirdi. Naif Tuba gitti, yerine keskin ve sert çizgileri olan Tuba geldi. Maalesef kargo sektöründe yaşanan zorluklar kimlik yapımı değiştirdi. Bundan da hiç hoşnut değildim ama yapacak bir şey yoktu. Erkek egemenliği yoğun olarak yaşanan sektörde böyle olması gerekiyordu.”
TUTKUSU KABUSA DÖNDÜ
Yıllarca kargo sektöründe şube müdürlüğü ve acente işletmeciliği yapan Tuba Kadik, görev aldığı süreçte hiç dinlenmeden gece - gündüz çok büyük özveri ve sevgiyle çalıştığını söyledi. Kadik, “Lakin son yıllarda kargoculukta yaşanan müşteri yapı değişikliği, sektörün bu duruma pek hazır olmaması, yaşanan tüm sorunların ilk durağı şube ortamların olması ve kargo işleyişini bilen kişi sayısının azalması gibi durumlar beni çok fazla yıprattı. İş yerinde yaşadığım sorunlarla, anne-baba kaybından sonraki depresyon birleşti. Rahatsızlığımdan dolayı tutkuyla yaptığım iş kabusum oldu. Uyumuyor, yarın ne olacak endişesi sürekli zihnimde dolaşıyordu. Bunun yanı sıra, yapmış olduğum işimin devam edebilmesi için annemden kalan evimi satmıştım, bu durum beni çok etkilemişti. Acı içinde kıvranıyordum. Maalesef benim bu durumu kimse görmedi ve çözüm oluşturulmadı” diyerek, dayanacak gücüm kalmadığında ise çalıştığı kargo şirketinden ayrılarak 2019’da Bodrum’a yerleşme kararı aldığını paylaştı.
DENEYİM EN BÜYÜK SERMAYE
Bodrum’da ilk etapta dinlenen Tuba Kadik, kargo dışında işler yapmak ister. Belediye dilekçe vererek ekmek-peynir satmak istediğini dile getiren Tuba Kadik, şöyle devam etti:
“Uygun koşullar olmadığından dolayı belediye kabul etmedi. Bir ara, sokakta oyuncak mı satayım dedim. İnternette anne-kız pijaması satmak da istedim ama başarılı olamadım. Sonra kendimi inceledim ve izledim. Ben yaşantımın çoğunda kargoculuk yapmış, bunun için yeri geldiğinde savaşmış, kendimi sadece kargoculuğa adamış bir insanmışım. Kargoculukla özdeşleşmişim. Meğerse beni tamamlayan en büyük parça kargoculukmuş. 16 yıl çalışma sonucunda hiç maddi birikimin kalmamıştı, sadece kargoculuk deneyimim kalmıştı. Bu deneyim benim sermayem oldu ve 2020’de Bodrum Cargo’yu kurdum. Bodrum Cargo’yu Bodrumlulara tanıtmak için hizmet vermek için çok çabalıyorum.”
SEKTÖRDE SAYIMIZ ARTSIN
“BODRUM Cargo’da sadece ben ve patili yavrum Kral ile Bodrum halkına hizmet veriyorum” diyen Tuba Kadik, home office olarak çalıştığını belirterek, işleyişi şöyle aktardı:
“Sürekli sahadayım, yurtdışına kargo göndermek isteyen müşterinin adresinde, müşteriyle kararlaştığım tam zamanında oluyorum. Müşterinin paketlemeye ihtiyacı varsa adresinde paketliyor, kolileri arabaya taşıyor ve teslim adlığım kargoyu aynı gün yurtdışına gönderilmesi işlemi yapıyorum. Kargo sektörüne çok büyük emeğim var, çalıştığım şirketime katma değerim çok oldu. Eski şirketimde pek çok fikrim hayata geçti. Self barkod sisteminin fikir anası benim. Kargo sektörünün daha çok gelişmesi için katkıda bulunmaya devam edeceğim. Kargoculuk tarihinde yaşamını bu alana adamış bir kadın kargocu olarak anılmak ve hatırlanmak istiyorum. Hedefim ise kargo sektöründe kadın hakimiyetinin artması.”
KİMSE KİMSESİZ OLMASIN
“Kadının olduğu yer mükemmeldir” diyen Tuba Kadik, ülkeye katkıda bulunmak için ‘Kimse Kimsesiz Olmasın’ isimli bir de sosyal sorumluluk projesi bulunduğunu paylaştı, “Ömrünün başlangıcındaki bireylerle, ömrünün son aşamalarına yaklaşan bireylerin bir aile olmasını, kimsesizlik ve yalnızlık gibi duyguları hissetmemelerini, huzur evinde yaşayan büyüklerimizin birikim ve tecrübeleri ile kimsesiz çocuk evlerindeki çocuklara büyükanne/büyükbaba olmalarını böylelikle birbirlerini tamamlamalarını amaç edindim. Projeyle, huzur evleri ile kimsesiz çocuk evlerinin aynı çatı altında faaliyet göstermelerinin önemini vurguluyoruz. Projenin içinde etkinlikler, atölye çalışmaları, eğitimler ile günlük yaşantının aktif ve güzel geçmesini sağlamak istiyorum” diyerek, girişimciliğin yanında sosyal sorumluğa da vakit ayırdığını aktardı.
KISA KISA
* “Aslında benim gibi kendini kargoya adayan kişilere sahip çıkılmalı, işi bilen insanı kaçırmamaları gerekiyor” diyen Tuba Kadik, “Kargo sektörünün daha çok deneyimli insana ihtiyacı var. İşi bilmeyen bir insan yönetici olduğu vakit etrafında çalışan insanlar da işi bilmez olur ve müşteri memnuniyetsizliği artar” diyerek, birinci önceliğin para kazanmak değil insana yatırım olması gerektiğini savundu.
* Kargo sektöründe çalıştığı süreçte zeytine olan sevdasıyla 2017’de bir girişimi daha hayata geçiren Tuba Kadik, “Zeytin Yaa diye bir internet portalı oluşturdum. Zeytin ağacı olan her ülkeyi bu sitede toplamak istedim. Ama işlerimin yoğunluğu nedeniyle uzun soluklu bir girişim olamadı” diyor.
Paylaş