Kaktüslerin efendisi

Toprağa, bitkilere olan merakı küçük yaşta başlar. Bu merakla da eğitimini ziraat üzerine yapar.

Haberin Devamı

Okulun ardından da Ünal Vural, kariyerine kamuda çalışarak devam eder. 70’li yıllarda ise İstanbul’da süs bitkileri üzerine kendi hikayesini yazmak için yola çıkar. Ünal Vural, hobi olarak başladığı kaktüs üretiminde de önemli bir aktör olur. Süreç içinde İstanbul’da başlayan serüveni İzmir’e taşıyan Ünal Vural, bugün 2 bin 500’ün üzerindeki ürün çeşidiyle yoluna devam ediyor. Ünal Kaktüs’te ikinci kuşakla yoluna devam eden Ünal Vural’ın gündeminde hem ihracat hem de kaktüs üzerine Urla’da özel bir tesis kurmak var.

Kaktüslerin efendisi

ÜNAL Vural... İlerleyen yaşına rağmen hala ilk günkü heyecanla işinin başında olan bir iş insanı. Sektöründe ilklere imza atan, üreten, fark yaratan bir müteşebbis... Ünal Süs Bitkileri Fidanlığı’nın kurucusu Ünal Vural ile girişimcilik hikayesinden kaktüslere ve gelecek planlarına kadar birçok konuyu konuştuk. 1939 İzmit doğumlu olan Ünal Vural, burada geniş bahçeleri olduğunu söyleyerek, hikayesinin devamını şöyle aktardı:

Haberin Devamı

ÇOCUKLUK MERAKI
“Ailem ticaretle uğraşıyordu. Ama benim toprağa ve bitkilere karşı ilgim vardı. Bu bana babaannemden geçen bir özellik. Bahçelerde çok uğraştığımı gören bir komşumuz da benim ziraat alanında eğitim almamın doğru olacağını babama aktarmış. Ve komşumuzun yönlendirmesiyle beni İstanbul’da dönemin Halkalı Ziraat Lisesi’ne yazdırdılar. Burası tekniker yetiştiren bir kurumdu. 1956-57 yılında mezun oldum. Daha sonra da Türkiye Şeker Fabrikaları’nda işe girdim.”

Kaktüslerin efendisi

HOBİ OLARAK BAŞLADI
Türkiye’nin farklı noktalarında çeşitli çiftlikler işleten Ünal Vural, 7 yılın ardından kendi işini kurma isteği ağır basınca yeni bir rota çizer. İlk etapta ortaklı bir yapıyla Çayırova’da süs bitkileri yetiştirmeye başlayan Ünal Vural, “Daha sonra İstanbul Rumelikavağı’nda yoluma devam ettim. O yıllarda bu işle ilgili ne bir döküman ne de başka bir şey vardı. Süs bitikleri konusunda Rum, Ermeni, Yahudi ve Bulgarlar çok bilgiliydi. Kendi imkanlarımla bir şeyler öğrenmeye çalıştım. Kimse kimseye bir şey öğretmezdi. Ben de o dönem bir karar aldım, ‘öğrendiğim hiçbir şeyi kimseden saklamayacaktım.’ Süreç içinde öyle de yaptım. Bu konuda gazetede yazılar yazdım, TV’de programlar yaptım. Botanik Enstitüsü Müdürü Ahmet Atilla, kaktüs yapıyordu. Ben de ilk kez kaktüsle orada tanıştım ve hobi olarak uğraşmaya başladım. Tabii, ben o dönem tropikal süs bitkileri üzerine çalışıyordum. Saksı ve bitki ihracatımız da oldu, ama uzun sürmedi” diyerek birçok ilke imza attığını paylaştı.

Haberin Devamı

Kaktüslerin efendisi

REKORLARA İMZA ATTI
İstanbul’da işlerini büyüten Ünal Vural, ikinci üretim üssü olarak 1985’te İzmir Urla’yı seçtiğini paylaştı. O dönem büyük oğlunun İstanbul’daki işleri yürüttüğünü dile getiren Ünal Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hobimiz olan kaktüs konusuna İzmir’de daha da ağırlık verdim. Zaman içinde İstanbul’daki araziler değerlenince tüm gücümüzü İzmir’e kaydırdık. Bugün İzmir Urla’da bulunan arazi ve seralarımızda kaktüs ve sukulent türleri üretiyoruz. Burada 2 bin 500’ün üzerinde çeşitle önemli bir başarıya imza atıyoruz. Bu bir rekor. Bu kadar çeşit üretim yapan kimse yok. Kaktüs ve sukulentin yanı sıra çeşitli bitki, ağaç ve çalı türlerinin de üretimini yapıyoruz. Yerli ve milli kaktüs-sukulent üreticisiyiz.”

 

Haberin Devamı

VURAL AİLESİ İŞ BAŞINDA
BUGÜN ikinci kuşakla yol aldığını ve üçüncü kuşağın da hazırlık yaptığını anlatan Ünal Vural, “Büyük oğlum Kaan da kaktüs konusunda Türkiye’de önemli bir isim haline geldi. Küçük yaşta bu işleri öğrendi. Bilgisayar mühendisi olan küçük oğlum Baran da bizimle çalışıyor. Peyzaj bölümümüzden sorumlu. Bir de torunum var. Şu an üniversite okuyor, ama boş zamanlarında bizimle çalışıyor” diyerek Ünal Süs Bitkileri’nin bir aile işletmesi olduğunu dile getirdi.

Kaktüslerin efendisi
 

TÜRKİYE’DEKİ EN
YAŞLI KAKTÜS
ÜNAL Vural, satışa yönelik kaktüs üretmekle birlikte, koleksiyonundaki bitkileri kesinlikle satmıyor. “Tüm kaktüslerden üretiyoruz, ama koleksiyon parçalarını asla satmıyoruz” diyen Ünal Vural, “Beni kaktüsle tanıştıran merhum Ahmet Atilla, emekli olduktan sonra da bu işe evinde devam etti. Bir süre sonra yaşı ilerleyince elindeki kaktüsleri bana devretti. O zaman 35 yıllık bir altıntop cinsi kaktüsü de koleksiyonuma eklemiş oldum. Şimdi o kaktüs 82. Türkiye’deki en yaşlı kaktüs unvanına sahip” diyerek, milyon dolar verseler de bu kaktüsü satmayacağını aktardı.

Haberin Devamı

 
TURİSTİK BAHÇE GELİYOR
URLA’da bulunan seraların ziyaretçisinin de çok olduğuna dikkat çeken Ünal Vural, “Avrupa’da bu tarz yerleri gezdiğinizde sizden ücret alıyorlar. Bizim öyle bir şeyimiz yok, ama Urla’da bulunan arazilerimize büyük bir kaktüs bahçesi kurmayı planlıyorum. 10 bin metrekarelik bir alanda özel tasarım olacak. İçinde de yürüyüş yolları, kum tepeleri, kaya bahçeleri, devasa kaktüsler yer alacak. İguana, tukan kuşu gibi canlılar da olacak. Kafe ve çocuk parkı gibi detaylar düşünüyoruz. Bir diğer hedefimiz ise ihracat. Çok katma değerli bir ürün üretiyoruz. Bunu yurtdışına da göndermek istiyoruz. Şu an kendi imkanlarıyla bizden ürün alan müşterilerimiz var, ama bunu profesyonel olarak yapmayı planlıyoruz. Bu konuda devletin bizim gibi kurumları desteklemesi gerekiyor” diyor.

Haberin Devamı

KISA KISA
* Sabah 07.00’de seralarda mesaisinin başladığını dile getiren Ünal Vural, “Akşamları da geç saate kadar kaktüslerimle ilgileniyorum. Ben açıp, ben kapatıyorum. Bunu da 365 gün yapıyorum. Emekli olmak gibi bir düşüncem yok, çünkü işimi çok seviyorum” diyor.

* Kaktüsün Amerika kökenli bir bitki olduğunu hatırlatan Ünal Vural, dünyada kaktüsün moda olduğunu dile getirerek, “Çok popüler bir ürün. Talep fazla, arz buna yetişemiyor” diyerek, kaktüsün yetiştirmesi zor bir ürün olduğunu aktardı.

Yazarın Tüm Yazıları