Paylaş
Askerlik sonrası İzmir Kemeraltı’nda kalıpçılık serüveni başlar. Rafet Kahraman, savaş döneminde askeriyeden gelen taleple de yağ keçesi üretimine yönelir. 1964’te global bir traktör markasının Rafet Kahraman’ın kapısını çalmasıyla işler büyür. Bir dönem yaşanan grevler nedeniyle Kahraman, bir yıl üretime ara verir. Tekrar işleri büyütmek için ortaklık yoluna gitse de ortağın iflasıyla sıkıntılar artar. 80’lerde ikinci kuşaktan Coşkun Kahraman’ın işe dahil olmasıyla Tokez güç kazanır. 90’lı yıllarda ise Suha Kahraman’ın sürece dahil olmasıyla Rafet Kahraman’ın kurduğu Tokez yönünü yurtdışına çevirir. Bugün ikinci ve üçüncü kuşağın yönetimindeki Tokez Yağ Keçeleri, otomotiv sektörüne yönelik ürettiği sızdırmazlık elemanlarını 55’e yakın ülkeye ihraç ediyor. Gündemde ise yeni ürün ve tesis var.
TOKEZ... 1955’ten bu yana onca sıkıntılı sürece rağmen ayakta kalmayı başaran bir kurum. Aşırı büyümek yerine esnek üretim modeliyle katma değerli ürünlere odaklanarak sektörünün hızlı balığı. Tokez Yağ Keçeler A.Ş.’nin ikinci kuşak temsilcilerinden İşletme Müdürü Suha Kahraman, şirketin kuruluş hikayesini ve geleceğe dair planlarını anlattı. İşin kahramanının baba merhum Rafet Kahraman’ın olduğunu söyleyen Suha Kahraman, şöyle devam etti:
İLK ÜRÜN BİSKÜVİ KALIBI
“Babam 7 yaşında dedemle birlikte Macaristan’dan İzmir’e gelir. Dedem Macaristan’da hem marangozluk hem de imamlık yapar. İzmir’e geldiğinde de dede marangozluk deneyimini tahtadan tarım ekipmanları yaparak kullanır. Babam ise okumayı tercih eder. Sivas’ta teknik lise okur. Lisenin ardından öğretmen olmak için iki yıl daha okur. Sonrasında ise üç yıllık bir askerlik süreci olur. Önce Almanya’da eğitim alır ve sonra döndüğünde topçu birliğinde top tamiri yapar. Baba Rafet Kahraman askeriyede edindiği bilgi birikiminden hareketle asker arkadaşıyla kalıpçılık üzerine İzmir Kemeraltı’nda 1944’te dükkan açar. Gelen talebe göre de ilk ürün bisküvi kalıbı olur.”
KÜÇÜK BİR ATÖLYEDE BAŞLAR
Zaman içinde farklı kalıplarla işin geliştirildiğini anlatan Suha Kahraman, savaş yıllarıyla birlikte askeriyeden gelen çağrıyla babasının Ankara’ya gittiğini söyleyerek, “O yıllarda birçok üründe sıkıntı vardır. Bir masanın üzerinde onlarca askeri araç parçası konur. Ve katılımcılardan uzmanlıkları dahilinde bu parçaları üretmesi istenir. Babam Rafet Kahraman da kalıptan yola çıkarak yağ keçesini seçer ve 1955’te Tokez ile küçük bir atölyede yağ keçesi üretimine başlar. Kemeraltı Kestane Pazarı’nın ardından Tokez, Karabağlar’a taşınır. Baba ilk başta Kahraman ismiyle markalaşmak ister, ama çevresi buna karşı çıkar. O yıllarda Bulgar, Macar ve Çek ürünlerine karşı pozitif bir algı vardır. Dedemin lakabı Macarca sert ve ters anlamına gelen ‘Tokez’dir. Babam bundan yola çıkarak troleybüs, otobüs, kamyon, endüstri ve zirai keçeler mantığıyla Tokez olarak belirler” diyerek markanın ortaya çıkış sürecini paylaştı.
SIKINTILI GÜNLERİN ARDINDAN
1964’te global bir traktör markasının Tokez’in kapısın çalmasıyla da işlerin büyüdüğünü ve kalite standartlarının geliştiğini söyleyen Suha Kahraman, hikayenin devamını şöyle aktardı: “Zamanla farklı markalar gelir. Tabii, sıkıntılı günler de yaşanır. Grevlerin olduğu yıllarda fabrika bir yıl kapalı kalır. Daha sonra işleri büyütmek için ortaklık yoluna gidilir, ama o ortak batınca da sıkıntı daha da büyür. Kimya mühendisliği okuyan ağabeyim Coşkun Kahraman’ın 1980’lerde şirkete gelmesiyle Tokez toparlanır. Ben ise işletme mezunuyum, finansman üzerine mastır yaptım. Fabrika üretim mühendisliği okudum. Bir dönem profesyonel öğrenciydim. Amerika’da bankacılık yaptım. Açıkçası aile şirketine dönmeyi pek düşünmüyordum, ama bir gün Amerika’da bizim yağ keçeleri karşıma çıkınca fikrim değişti. 1996’de işe dahil oldum. O ana kadar üretimin yüzde 3’ü ihraç ediliyordu. Benim şirkete katılmamla yönümüzü yurtdışına çevirdik. Bugün Torbalı’daki tesisimizde kamyondan traktöre birçok önemli marka için yağ keçesi ve sızdırmazlık ekipmanı üretiyoruz, bunun yüzde 95’ini ihraç ediyoruz.”
SEKTÖRÜNÜN
HIZLI BALIĞI
ÜRÜNLERİN yüzde 80’nin ana tedarikçilere gittiğini söyleyen Suha Kahraman, Almanya’dan İtalya’ya Amerika’dan Çin’e kadar 55 ülkeye ihracat yaptıklarını söyleyerek, “Bizi bu sektörde farklı kılan yanımız esnek üretim modelimiz. Avrupa’daki üreticiler yüksek montanlı üretim yaptıkları için hantallaşmış durumda. Biz çok büyümek istemiyoruz. Niş ve katma değeri yüksek ürünlere odaklanmış durumdayız. Sipariş için bir hafta içinde kayıp çıkarıp, müşteriye numune gönderebiliyoruz. Bu hızlı yapı bizi rakiplerimizin önüne geçiriyor. Çok yönlü ihracatımızla birlikte de artık krizlerden de etkilenmiyoruz” diyor.
İKİNCİ FABRİKA GELİYOR
GÜNDEMDE yeni bir tesis yatırımının olduğu bilgisini veren Suha Kahraman, “Bu yeni tesis de yine Torbalı’da olacak. Burada daha çok katma değerli üretim ve Endüstri 4.0 kapsamında AR-GE merkezi de kuracağız. Biz ilk başladığımız yıllarda yağ keçesini adından da anlaşılacağı üzere keçeden yapıyorduk. Bu zamanla kauçuğa dönüştü. Şimdi ise farklı plastiklerle yapılıyor. Buna odaklanacağız. Yağ keçesi ve sızdırmazlık elemanlarını verdiğimiz iki büyük firmanın testlerini de İzmir’de yapıyoruz. Bu önemli bir artı. Bunu daha da geliştireceğiz” diyerek planlarını aktardı.
KISA KISA
* Suha Kahraman, üretim çeşitliliğine bağlı olarak yılda ortalama 10 milyon adet ağır vasıta ve traktör yağ keçesi ürettiklerini paylaştı.
* Tokez’in bir aile şirketi olduğunu söyleyen Suha Kahraman, “İkinci kuşaktan ağabeyim, ablam ve ben varız. Üçüncü kuşaktan ise iki yeğenim bulunuyor. Ağabeyim üretime, ben ise ağırlıklı pazarlama ve ihracata bakıyorum” diyor.
Paylaş