İzmir'e 2 Fen ve Teknoloji Lisesi geliyor

İlk etapta 60 lise hedefleyen kurum, bunun ikisini 2018-2019 eğitim döneminde İzmir’de açmaya hazırlanıyor. Ege’ye ayrı önem veren Doğa Koleji’nin bölgede 16 kampüsü bulunuyor.

DOĞA Koleji... Türkiye genelindeki 110 kampüsü, 82 bin öğrencisi, 8 bin öğretmeni ve 11 bin çalışanıyla eğitim dünyasının önemli bir aktörü. Geliştirdiği eğitim metotları ve materyalleriyle öğrencilerinin hem akademik hem de sosyal olarak gelişmesi için emek sarf eden bir kurum. “Eğitimde başarı ve kaliteye odaklandık” diyen Doğa Koleji Genel Müdürü Ali Rıza Lüle ile hem sektörü hem de kurumun Ege yapılanmasını ve hedeflerini konuştuk. Ege Bölgesi’nde bulunan 15 kampüsüne Salihli’yi ekleyerek sayıyı 16’ya çıkardıklarını dile getiren Lüle, şöyle devam etti:

KAMPÜS SAYISI 19’A ÇIKACAK

“Sağlam adımlarla eğitimdeki yatırımlarımıza devam ederek, istikrarı elden bırakmadan büyüyoruz. Salihli’de yeni açılan kampüsün büyük şehirlerdeki kampüslerden hem fiziki hem de akademik olarak hiçbir farkı yok. Doğa Koleji’nin eğitim kalitesini Ege Bölgesi’nin her yerinde yaygınlaştıracağız. Ege’de Doğa rüzgarı estirmeye devam edeceğiz. Salihli’nin ardından Fethiye, Bodrum ve İzmir Buca olmak üzere bölgeye 4 yeni kampüs daha açarak, 19 kampüsle Egeli öğrencilere kaliteli eğitimin kapılarını açmaya devam edeceğiz.”

ÜRETEN KUŞAK OLSUNLAR

“Üstün potansiyelli çocuklar bizim sistemimizde kaybolmuyor” diyen Lüle, bunu daha da güçlendirmek adına fen ve teknoloji lisesi hamlesi başlattıklarını dile getirdi. Bunun ilk adımını İstanbul ve Ankara’da attıklarını kaydeden Lüle, “Doğa Koleji’nin fen ve teknoloji liselerinden mezun öğrenciler, araştırmacı, yenilikçi, ülkemizin geleceğine yön verecek, fen ve bilim dallarında donanımlı bireyler olarak kariyer hayatlarına bir adım önde başlayacak. Öğrenciler, bu ayrıcalıklı lise eğitimiyle dünyanın en saygın üniversitelerinden kabul ve burs imkanına sahip olacak ve üniversite eğitimlerini yurtdışında sürdürebilecek. İlk yılı İngilizce hazırlık sınıfı dahil olmak üzere toplam 5 yıllık eğitim imkanı sunuyoruz. Müfredatı özenle hazırlanan fen ve teknoloji lisesinde, robotik ve kodlama, temel mühendislik, elektrik-elektronik, genetik dersleri, ayrıcalıklardan bazıları” diyerek, katma değerli işlere imza atan kuşaklar yetiştirmeyi hedeflediklerini dile getirdi.

ÜÇ KANALDAN ALINACAK

Hedeflerinin 60 fen ve teknoloji lisesi açmak olduğunu ifade eden Lüle, bu kapsamda İzmir’de de 2018-2019 eğitim ve öğretim döneminde 2 lise için ders zilinin çalacağını vurguladı. “Sınırlı sayıda öğrenciyle yola devam edeceğiz” diyen Lüle, “Bu öğrencilerin yüzde 75’i burslu olacak. Ve öğrencinin eğitim hayatına ailesinin yanında devam etmesini hedefliyoruz. Öğrenci seçimini de üç kanaldan yapacağız. Birinci kanal, liseye giriş sınavında belirli bir puanı olan öğrenciler olacak. Diğeri de kendimizin yaptığı sınav. Son kanal ise ulusal ya da uluslararası yarışmalara proje sunan, ödül alan öğrenciler olacak. Tek kriterimiz sınav olmayacak. Birinde başarısız olan belki başka birinde iyidir mantığıyla hareket ediyoruz” diyerek, yol haritası hakkında bilgi verdi.

KALIPLAR YIKILDI

“MUTULU çocuk öğrenir, yetişkin olunca da üretir felsefesiyle ilerliyoruz” diyen Ali Rıza Lüle, eğitimdeki farkındalıklarını şöyle özetledi: “Öğrencilerimizin başta bilim ve teknoloji olmak üzere kendi dünyalarını keşfetmesini sağlıyoruz. Eğitim sisteminde yenilikçi yaklaşımlara dikkat ederek tüm öğrencilere aynı kalitede öğrenim hakkı tanıyoruz. Klasik, ezberci öğrenim kalıplarını yıkarak, özgün ve modern eğitim modellerini benimsedik. Eğitimde ulusal değerlere de önem veriyoruz. Yabancı dil artık tüm eğitim kurumlarında önem verilen bir ders. Doğa Koleji’nde de yabancı dil için özel müfredat geliştirildi. Dil eğitimi anaokulundan başlıyor.”

MESLEKLERİN ÖMRÜ

ŞU anda var olan mesleklerin yüzde 70’inin ihtiyaç olmadığı için 15-20 yıl içinde kendiliğinden ortadan kalkacağını savunan Lüle, eğitimin tıp, hukuk ve mühendislik meslekleri üzerinde sürdürüldüğünü, okulların da bu mesleklere yerleşen öğrencilerini gurur tablosu olarak sergilediğine dikkat çekti. Lüle, “Ben şahsen üzülüyorum. Çünkü bu çocuklarımız, gençlerimiz gerçekten yaşamda çok başarılı olup üretim yapacak potansiyelde insanlar. Ama biz onları alıp tıpa yönlendiriyoruz, sonra mezun olunca doktorlukta uzmanlıkta başarılı oluyorlar. Sonra ne oluyor? Ya devlette ya da özel muayenehanesinde 500 TL’ye, 1000 TL’ye hastaları tedavi etmeye çalışıyor ve sadece faydası kendisine oluyor. O yüzden bizim bu çocukları doğru yönlendirmemiz lazım. Elbette ülkemizin çok iyi hekimlere ihtiyacı var. Ama bu çocuklar bilgi ve teknoloji de üretebilir” diyerek, teknolojinin her zaman var olacağına dikkat çekti.

Sistem güvenceye alınsın

ÖZEL eğitim sektöründeki büyümeyi değerlendiren Ali Rıza Lüle, şu görüşleri paylaştı: “Bugüne kadar eğitimi her kademesinde çalıştım. 90’lı yıllara kadar özel eğitim sektöründe tanıtım çok tercih edilmiyordu. Hatta hoş karşılanmıyordu. O dönemde de aileler bunun için bir bütçe ayırmıyordu. Ama yapı değişti. Yaşam standartlarını değiştiren anne ve babalar, çocuklarını özel okula gönderiyor. Burada seçimde dikkatli olmak gerekiyor. Sektörün büyümesi güzel ama gelecekte mağduriyetlerin yaşanmaması adına sistem güvence altına alınmalı.”