İstediği takıyı bulamadı kendi markasını yarattı

TAKI kullanmayı hep çok sever. Pandemi döneminde eğitim için gittiği Amerika’dan eşyalarını bir depoya koyarak Türkiye’ye döner. Takıları da Amerika’da kalınca Naz Şahin, sürekli siparişler verse de istediği ürünü bir türlü bulamaz. Annesinin, ‘Alıyorsun ama beğenmiyorsun ve takmıyorsun. O zaman kendin tasarla’ sözü işin fitilini ateşler.

Haberin Devamı

Takı tasarımcısı bir akrabasının da desteğiyle Naz Şahin, İzmir’de kendi koleksiyonunu hazırlar. Ürünler çok beğenilince de, bunu ‘Iris The Brand’ ismiyle markalaştırmaya karar verir. Bugün bir yandan online olarak elektrik elektronik mühendisliği eğitimine devam eden Naz Şahin, öte taraftan da markasını büyütmek için uğraş veriyor. Hedefte ise İbiza ve Mykonos’a mağaza açmak var.

İstediği takıyı bulamadı kendi markasını yarattı

NAZ Şahin... Aslında elektrik elektronik mühendisliği alanında eğitim alsa da girişimini farklı bir alanda hayata geçiren genç bir girişimci. İhtiyacını markalaştıran bir iş insanı. Iris The Brand markasının kurucusu Naz Şahin ile hem kariyer yolcuğunu, hem yeri markasını, hem de yarınlara dair hedeflerini konuştuk. 1998 İzmir doğumlu Naz Şahin, lise ikinci sınıfta Karşıyaka Spor Kulübü’nde profesyonel voleybol oynarken 2017’de Amerika’dan burs kazandığını ve Winchendon School Boston’da 3 yıl okuduğunu paylaştı. Naz Şahin, şöyle devam etti:

Haberin Devamı

İstediği takıyı bulamadı kendi markasını yarattı

VOLEYBOLA VEDA
“Daha sonra iki yıl Central Wyoming College’da voleybol oynadım, aynı zamanda STEM Major’de ön lisans programı aldım. Ardından da California State Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği sürecim başladı. Şu an 3 dönemim kaldı. Üç dönem sonra mezun olacağım. Üniversitenin ilk iki yılından sonra ise voleybolu bırakmak zorunda kaldım, çünkü zor bir bölümde okuyordum ve ders yükü oldukça ağır.”

İstediği takıyı bulamadı kendi markasını yarattı

ABD’YE DÖNEMEDİ
2019 Ağustos’ta Los Angeles’a taşınan Naz Şahin, pandemi öncesi 2020 Ocak’ta İzmir’e ailesinin yanına gelir ama iki hafta sonra tekrar Amerika’ya döner. Amerika’ya döndükten 1,5 ay sonra pandemi patlar. Mart 2020’de 3 haftalığına Türkiye’ye gelen Naz Şahin, “Evimin kapısını çekip, son uçakla İzmir’e geldim. Ve tüm dünya Kovid-19 nedeniyle kapanınca ben de geri dönemedim. Üniversitemiz de online eğitime döndü” diyerek, İzmir’de ailesinin yanında geceleri devam eden bir eğitim sürecinin başladığını anlattı.

Haberin Devamı

İstediği takıyı bulamadı kendi markasını yarattı

O ZAMAN KENDİN YAP
Hayatı boyunca hep sporun içinde olan, bunu da profesyonel olarak yapan Naz Şahin, eğitim noktasında babasının izinden gitse de hiçbir zaman aklında bir iş insanı profili olmadığını aktararak, markanın doğuş öyküsünü şöyle anlattı:
“Hayatım boyunca takı takmayı çok seven biri oldum. Modaya ilgim vardı. Arkadaşlarım bu alanda fikirlerime hep önem verdi. Türkiye’ye geldikten sonra, tüm eşyalarım gibi takılarım da Amerika’da kalmıştı. Çünkü her şeyimi bir depoya koymak zorunda kaldım. Böyle olunca da takı merakım nedeniyle eve sürekli kargoların geldiği, belirli markalardan küpe, kolye ve benzeri takılar sipariş verdiğim süreç başladı. Alıyordum ama tam olarak istediğim ürünleri bulamıyordum. Annem Nilhan Şahin, ‘Alıyorsun ama beğenmiyorsun ve takmıyorsun. O zaman kendin tasarla’ dedi. Bu söz işin fitilini ateşledi. Annemin kuzeni müzelerde de eserleri sergilenen ödüllü takı tasarımcısı Handan Keltek Duran’a gittik. Fikirlerimi aktardım, çizmeye başladı. Yönlendirmeler sonunda ilk ürünler ortaya çıktı. Aslında kendim için yola çıkmıştım ama çevremdekiler bunu çok beğenince markalaşma kararı aldım. Iris The Brand doğdu. Ağustos 2020’de başlayan süreç, 2021 Haziran’da tüketiciyle buluştu.”

Haberin Devamı


BUNU ŞURADA GÖRMÜŞTÜM
DEME ŞANSINIZ YOK
IRIS’in etnik şeylerin yanı sıra güneş, tanrı, tanrıçalar ve astrolojiden ilham alarak bir hikayesinin olduğunu ifade eden Naz Şahin, takıların hepsinin özel olarak hazırlandığını paylaştı. Naz Şahin, süreci şöyle anlattı:
“Çizimlerin ardından tek tek kauçuk kalıplar çıkarılıyor, sonra bronz döküm yapılıyor ve yüksek ısıdaki fırınlarda kurutuluyor. Daha sonra altın mikron kaplaması yapılıyor. Üretimi İstanbul’da bir atölye bizim için yapıyor. Ürünlerimiz başka bir yerde yok. Aldığınızda ‘Ben bunu şurada görmüştüm’ deme şansınız bulunmuyor.”


HEDEFTE İBİZA VE
MYKONOS VAR
BUGÜN kendi internet sitesinin yanı sıra çeşitli e-ticaret platformlarıyla da tüketiciyle buluştuklarını dile getiren Naz Şahin, “Ayrıca Çeşme’de Before Sunset’in içinde bulunan mağazadan satışımız var. Yeni noktalarla ilgili de çalışmalarımız sürüyor. Yakında gümüş ve altın tasarımlarımız olacak. Ayrıca ürünlerimiz erkeklerin de ilgisini çekti. Erkeklere de bir koleksiyon hazırlamak istiyoruz. Iris odağında en büyük hedefim ise Mykonos ve İbiza’da butik mağazalar açmak. Tabii bir yandan da okul hayatım devam ediyor. Orada da elektrik elektronik mühendisliği üzerine yüksek lisans yapmak ve telekomünikasyon sektöründe çalışmak gibi planlarım bulunuyor” diyerek, gelecekle ilgili hedeflerini paylaştı.

KISA KISA

Haberin Devamı

* İris’in Türkçe’de de göz bebeği anlamına geldiğini paylaşan Naz Şahin, “Markam da benim göz bebeğim. Aynı zamanda İris isminde bir tanrıça da var. Bütün ürünlerin ismi ve sıradan olmayan bir hikayesi var” diyor.

Yazarın Tüm Yazıları