Paylaş
Uzun bir sürenin ardından da üçlü, kendi hikayelerini yazmak için 2011’de Konatus’u kurar. Hayallerinde farklı bir ürün geliştirme olsa da sermaye olmayınca, ‘en iyi iş, bildiğin iştir’ mantığıyla sistem entegrasyonu gibi işlerle para kazanma yoluna giderler. 2014’te ise Kuban Altan’ın da ekibe katılmasıyla Zero Density’le yeni bir süreç başlar. Dört ortak, oyun teknolojisini kullanarak dünyanın en gerçekçi sanal stüdyosuyla önemli bir ilke imza atar. İstanbul’da başlattıkları hikayeye bugün İzmir’de devam eden ve dünya devleriyle çalışan genç girişimcilerin gündeminde ise Hollywood sinema sektörü var.
ZERO Density... Aslında istendiğinde teknoloji alanında da bir dünya markası yaratabilmenin en somut örneklerinden biri. ‘Ben bunu yapacaktım’ ya da ‘benim de aklıma gelmişti’ söylemlerini eyleme, üretime dönüştüren bir yapı... Zero Density’nin kurucuları Kuban Altan, Mehmet Özkan, Aydemir Şahin ve Ulaş Kaçmaz ile hem hayata geçirdikleri farkındalıkları hem de gelecekle ilgili planlarını konuştuk. Her şeyin yayıncılık-prodüksiyon alanında faaliyet gösteren İstanbul’daki şirkette başladığını söyleyen Aydemir Şahin, hikayenin devamını şöyle aktardı:
PARALARI YOKTU
“Ben, Mehmet Özkan ve Ulaş Kaçmaz, hepimiz farklı tarihlerde o şirkette çalışmaya başladık. Uzun süren profesyonel iş hayatının ardından da yeni bir şeyler yapmak için nokta koyduk ve 2011’de post prodüksiyon sektörlerine yeni bir soluk getirmek, yaratıcı fikirlerle yeni yaklaşımlar ve çözümler üretmek amacıyla Konatus’u kurduk. Teknoloji odağında üretime dayalı farklı hedeflerimiz vardı, ama paramız yoktu. Bu nedenle daha önce çalıştığımız şirketteki aynı işimizi devam ettirdik. Sistem entegrasyonu alanında çalışmaya başladık. Belli bir sermaye birikiminin ardından da daha önceki şirketten müşterimiz olan ve işinden memnun olmayan Kuban Altan ile güçlerimizi birleştirme kararı aldık. Ve, 2014’te Zero Density ile yeni bir yola çıktık.”
OLMAYANI YAPTILAR
Geliştirdikleri ürünle ilk başta Mart 2016’da Dubai’de orta ölçekli bir teknoloji fuarına katıldıklarını anlatan Kuban Altan ise, “Ürüne inanıyorduk, ama kendimizi test etmemiz gerekiyordu. İnanılmaz bir ilgiyle karşılaştık. Oradan aldığımız geri bildirimle bu kez yönümüzü Amerika’ya çevirdik. Bir ay gibi sürede bu kez Amerika’da çok önemli bir fuarda yerimizi aldık. Ve iki ürün satışıyla Türkiye’ye geri döndük. Biz, dünyanın en gerçekçi sanal stüdyolarını yaratan bir teknoloji şirketiyiz. Artırılmış gerçeklik, yayıncılık, canlı etkinlikler ve e-spor gibi sektörler için yaratıcı çözümler buluyoruz. Sanal stüdyo, var olan bir alan. Ama biz bu endüstride taşları yerinden oynattık. Oyun teknolojisini baz alarak bir devrim yaptık. Şu anda bu konuda tekiz. Bizim yaptığımızı yapmaya çalışıyorlar, ama henüz başaran yok” diyerek 2014’te kurulan bir şirket olarak dünya piyasalarında yerlerini aldıklarını dile getirdi.
ULUSLARARASI MÜŞTERİ
GERÇEK zamanlı görsel efektlerle sanal prodüksiyonu geleceğe taşıdıklarını anlatan Mehmet Özkan, tamamen ‘Unreal Engine’ teknolojisini kullandıklarını belirterek, “Gelişmiş gerçek zamanlı ‘compositing’ araçları ve özel ‘keying’ teknolojisiyle Reality ürününün yaratıcısıyız. Markamız olan Reality, sektördeki en foto-gerçekçi gerçek zamanlı 3D sanal stüdyo ve artırılmış gerçeklik platformu olarak tanımlanabilir. Ortalama 100-150 bin dolarlık bir çözüm. Türk malı ucuzdur algısının aksine, piyasanın en pahalısıyız. Şu an aralarında FOX, CANAL+, BBC gibi 30 yakın uluslararası müşterimiz var. Amerika’dan Çin’e, Vietnam’dan Rusya’ya, Kanada’dan Hindistan’a kadar 20’ye yakın ülkeye ihracat yapıyoruz” bilgisini verdi.
STADYUMA EJDERHA KONDU
YAPTIKLARI çalışmaların dünyanın en popüler oyunlarından League of Legends’ın üreticisi Riot Games’in dikkatini çektiklerini söyleyen Ulaş Kaçmaz, “130 milyon oyuncusu olan Leageu of Legends’ın her yıl bir ülkede dünya şampiyonası finali oluyor. 2017 finali de Çin’de yapıldı. Bizim ürünümüzü kullanarak oyunun kahramanı ejderhayı sanal gerçeklik teknolojisiyle stada soktular. Ejderhanın giriş yaptıktan sonra kükremesi ve izleyicileri selamlaması oyundaki performansını aratmadı. Bunu 100 bine yakın kişi stadyumda, 40 milyon kişi ise internetten canlı takip etti. 40 milyonla, dört yılda bir yapılan dünya futbol şampiyonalarının tam 4 katı üzerinde bir izleyiciye ulaşıldığını öğrendik” diyerek geliştirdikleri teknolojinin gerçeklik etkisini aktardı.
İZMİR’E TAŞINDILAR
ZERO Density, 2014’te İstanbul’da kurulmuş olsa da bu yıl merkezini İzmir’e taşıma kararı aldı. Bu kararla birlikte şirkette bir de kurumsallaşma hamlesi başladı. Teknoloji sektöründe 30 yılık deneyimle uluslararası tecrübeye sahip CEO Tijen Armağan, bu süreci şöyle aktardı: “Yaptığımız iş anlamında İstanbul’da olmamız gerekmiyordu. Trafik, hayat pahalılığı gibi durumlar teknoloji odaklı bir firmanın üretkenliğine engel oluyordu. Onun için rotayı İzmir’e çevirdik. Kurucularımızın yanı sıra 18 kişilik kadromuzun 15’i İstanbul’dan İzmir’e bizimle geldi. İzmir’in insan kaynakları konusunda büyük potansiyeliyle şimdi daha da büyümek istiyoruz. Hizmet odaklı tamamen ihracat yaptığımız için de Ege Serbest Bölgesi’ni seçtik.”
GÖZLER HOLLYWOOD’A
ULAŞ Kaçmaz, “Avrupa, Rusya ve Amerika’da ofis açma hazırlıklarımız sürüyor. Reality ile geleceğin medyasını tanımlıyoruz. Yıllık cirosu 15-20 milyar dolar olan 15’e yakın müşterimiz var. Gelecek planlarını bizimle yapıyorlar. Türkiye’den çıkıp, global bir marka olma yolunda ilerliyoruz. Şimdi yayıncılığın yanına film endüstrisini eklemeyi planlıyoruz. Burada da rotamızda Hollywood sinema sektörü var” diyerek gelecekle ilgili planlarını paylaştı.
KISA.. KISA..
* Aydemir Şahin, 2016’da Amerika’da Kanadalılara sattıkları ürünün kendilerine ödül getirdiğini söyleyerek, “Yayıncılığın oskarı olarak nitelendirilen IBC’de içerik yaratma dalında yenilikçilik ödülü ile jüri özel ödülünü kazandık” diyerek başarılarının tescillendiğini aktardı.
Paylaş