Her şey o kokuyla başladı

Üniversiteyi bitirene kadar da birçok farklı işte deneyim kazanır. Bilim insanı olmayı hedefleyen Cemil Akyüz, çeşitli nedenlerden dolayı kariyerine profesyonel olarak devam etme kararı alır. Bir ilaç firmasında işe girer. Cemil Akyüz, 90’larda Amerika’ya iş için gittiğinde uçaktaki kahve kokusundan çok etkilenir. 2005’te emekli olan ve master için tekrar Amerika’nın yolunu tutan Cemil Akyüz, burada geçirdiği kalp kriziyle hayatında yeni bir yol çizme kararı alır. Ve kokusundan etkilendiği kahveye odaklanır. Türkiye’ye döndüğünde kahveyle ilgili birçok eğitim alan Cemil Akyüz, 2015’te bu alanda markalaşma kararı verir. Punctum Coffee Roasters’u kuran Cemil Akyüz, bir yıl boyunca evinin garajında kahve kavurur. Bugün İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’ndeki küçük atölyesinde üretim yapan Cemil Akyüz, nitelikli kahve konusunda butik olarak büyümeyi hedefliyor.

CEMİL Akyüz... Çok para kazandıran değil, insanı mutlu eden işin peşinden giden girişimcilerden. Ve bu uğurda uzun bir eğitim sürecinin ardından kendi hikayesini yazmak adına Punctum Coffee Roasters’u kuran Cemil Akyüz, hem girişimcilik serüvenini hem de gelecekle ilgili hedeflerini anlattı. 1961 İzmir doğumlu olan Cemil Akyüz, esnaf bir babanın ortanca çocuğu olarak ilkokul 3’te çıraklıkla çalışma hayatına adım atar. İlkokul 5’teyken babası vefat eden Akyüz, şöyle devam etti:

GEVREKTEN SOĞAN VE PATATESE
“Babamın vefatıyla benim çalışma hayatına adım atmam da resmen başlamış oldu. Burada da hem ev ekonomisine katkı, hem de babadan gelen bir esnaflık kültürü vardı. Haşlanmış mısırdan gevreğe, Ramazan ayında pideden, pazarda soğan patates satmaya kadar onlarca farklı iş tecrübem oldu. Orta üçte de yani 76’da ilk sigorta girişim yapıldı. İlk sigortalı işim ise elektrik direklerinin tepesine çıkıp onları boyamaktı. Günlüğüm ise o zamanın parasıyla 50 liraydı. O üç aylık kazançla da kışlık kömürümüzü almıştım. Üç kardeşiz. Ben ise ortancaydım. Bir yerde bazı işleri ben sırtlamış oldum.”

KRİZ HAYATINI DEĞİŞTİRDİ
Cemil Akyüz, üniversiteyi bitirene kadar bu çalışma temposunun devam ettiğini belirterek, “İzmir’de denize girecek vaktim hiç olmadı. Ege Üniversitesi’nde mikrobiyoloji okuduğum dönemde de taşeron olarak inşaat işlerinde çalıştım. Aslında hedefim bilim insanı olmaktı. Ama çeşitli nedenlerden dolayı bunu gerçekleştiremedim. Ve 1990’da bir ilaç firmasında işe girdim. Bölge müdürlüğüne kadar yükseldim. O dönem iş için Amerika’ya gittiğimde uçaktaki kahve kokusu beni çok etkiledi. Kahve aklımda farklı bir yer etti. 2005’te ise erken sigorta girişim olduğu için emekli oldum. Yaşım da genç olduğu için master için Amerika’ya gitme kararı aldım. Bir yılın ardından da tekrar Türkiye’de ilaç sektöründe kariyerime yön vermeyi planlıyordum. Ama Amerika’da kalp krizi geçirdim” diyerek o zaman hayatını değiştirme kararı aldığını paylaştı.

EVİNİN GARAJINDAN BAŞLADI
“İlaç sektöründe çok para kazanıyordum, ama mutlu değildim” diyen Cemil Akyüz, Amerika’da çok etkilendiği kahveyle ilgili bir şeyler yapmaya karar verdiğini belirterek, yaşadıklarının devamını şöyle aktardı:
“Amerika’da kaldığım bir yıl boyunca sektörü yakından inceledim. Türkiye’ye döndüğümde de eğitim için kurs arayışına girdim. Dünyanın en önemli ihtisas birliklerinden SCAE’nin (Avrupa Kahve İhtisas Birliği) 2009’da İzmir’de açılan eğitimlerine katıldım. Beş aşamalı kurslarını tamamladım. Farklı yer, ülke ve kişilerden de eğitim aldım. Eğitim için ciddi bir bütçe ayırdım. 2015’te ise artık kendi markamı yaratmanın zamanı geldiğine karar verdim ve Punctum Coffee Roasters’u kurdum. İlk bir yıl evimin bahçesindeki garajda 1 kiloluk kavurma makinesini kullandım. Gece yarılarına kadar çalıştım. Daha sonra ise İAOSB’ne geçtim. Bugün nitelikli kahve konusunda butik bir üretici olarak yola devam ediyorum.”

BUTİK OLARAK YOLA DEVAM

FOTOĞRAFÇILIK terimi olan Punctum’un Latince göze batan, dikkat çeken anlamına geldiğini söyleyen Cemil Akyüz, “Bu felsefeyle butik bir üretici olarak çalışıyoruz. Ayda 100 kiloluk ürün işliyoruz. Nitelikli kahve alanında özel ürün arayan mekanlarla çalışıyoruz. Toptan ayağında agresif bir yapımız yok. İAOSB’de bir perakende yerimiz var. Franchise talepleri var, ama bir zincir olmak gibi bir düşüncemiz yok. Sadece bize bağlı belirli noktalarda mağazalarımız olacak. Sayı da üçü geçmeyecek. Alsancak ve Karşıyaka olabilir. Kontrol edilebilir olması önemli” diyerek hem üretimde hem de mağaza ayağında butik olarak yola devam edeceklerini aktardı.

GİZLİ KAHRAMAN EGE

CEMİL Akyüz’ün elde ettiği başarının bir de gizli kahramanı var. Akyüz’ün kızı Ege... Cemil Akyüz, “Bu işlere başladığım ilk günden beri kızım Ege hep yanımda oldu. 2015’te yapılan İstanbul Coffee Festivali sürecinde SCAE Türkiye tarafından düzenlenen yarışmada da Ege demleme kategorisinde birinci oldu. Ben de aynı yarışmada kavurma alanında üçüncü oldum. Bu süreçteki en büyük destekçim kızım oldu. Şu an İstanbul’da hukuk okuyor. O alanda farklı kariyer planları var. Ama ileride zaman ne gösterir” diyerek ikinci kuşağa kapıyı açık bırakıyor.

 
EĞİTİM ŞART

CEMİL Akyüz, SCAE’nin eğitimlerinde 100 puanı toplayanın eğitmen belgesi alabildiğine dikkat çekerek, “Ben 100 puanı topladım. İngiltere’ye gidip belgemi almam gerekiyor. Türkiye’de bu belgeye sahip olan 4-5 kişi var. Şimdi bunlardan biri de ben olacağım. Üretici kimliğimin yanında bu ay sonunda eğitimlere başlamak istiyorum. 8-10 kişinin katılacağı eğitimler olacak. Burada da ilk başta hedef kitlemiz İAOSB’de bulunan beyaz yakalılar” diyor.

 
MAYMUN İŞTAHLI OLMAMAK LAZIM

FİLTRE ve ekspresso odağında 10 çeşit kahvelerinin olduğunu paylaşan Cemil Akyüz, bunu azaltmak istediğini belirterek, “Türkiye’de bir maymun iştahlılık var. Her şey yapılmak isteniyor. Bu doğru değil. Benim de 10 yıllık ciddi bir birikimim var. Dünyada bizim gibi iş yapan yerler üç kahveyle çalışıyor. 10 çeşit yerine bir kaçında uzmanlaşmak daha iyi. O bir kaç çeşidi farklı şekilde kavurarak tarzımızı ortaya koymak istiyoruz” diyerek belirli kahvelerde uzmanlaşacaklarını söylüyor.

 
ÜÇÜNCÜ NESİL KAHVEDE YANLIŞLAR VAR

SON dönemde Türkiye’de popüler olan 3’üncü nesil kahvenin 80’lerde çıktığına dikkat çeken Cemil Akyüz, şöyle devam etti: “Şu an bu konuda yanlış giden ya da yanlış yönlendirmelerin olduğu bir şeyler var. İzmir’de de bu yapılıyor. İstanbul’u taklit eden bir yapı var. Herkes tutturmuş ‘üçüncü nesil kahve’ diye. Bu söylemin altının doldurulması gerekiyor. Bu işe gönül vermiş biri olarak İzmir’de bu işi yapan birkaç kişinin olduğunu düşünüyorum. Mekanın, tüketiciye sunduğu kahveyle ilgili net bilgileri içeren bir yapı oluşturması şart.”

KISA KISA
* Cemil Akyüz, bugün dünyada petrolden sonra en fazla ciroyu kahve sektörünün yaptığına dikkat çekiyor.
* Elli yaşından sonra sıfırdan yeni bir kariyere başlayan ve şu an hem patron hem de çalışan modunda yoluna devam eden Cemil Akyüz, SCAE’ın dünya kavurma şampiyonu olmayı hedefliyor.
* Cemil Akyüz, iyi bir kahvenin 6 ay içinde tüketilmesi gerektiğini savunuyor.