Paylaş
Bugün Ege Serbest Bölgesi’nde bulunan İzÜRET ile global markaların dijital ikizlerini yaratıyor, hedefi ise daha fazla kişiye iş imkanı sunarak dünyaya yazılım ihraç etmek.
JOHN Mickey... Eğitimini aldığı girişimciliği, sahada farklı kurumlarda çalışarak edindiği deneyimlerle farklı boyuta taşıyan bir iş insanı. Çağımızın en büyük gerçekliği olan dijitali kullanarak global markalara farklı bir kapı açan girişimci. İzÜRET Yazılım ve Mühendislik’in kurucusu John Mickey ile hem girişimcilik serüvenini hem çalışmalarını hem de gelecek planlarını konuştuk. Amerika’nın Kuzey Karolina Eyaleti’nde 1987’de dünyaya merhaba diyen John Mickey, Kuzey Karolina’nın en büyük kentlerinden Charlotte’de büyüdüğünü söyleyerek, hikayesinin devamını şöyle anlattı:
GİRİŞİMCİLİĞİN OKULUNU OKUDU
“Amerika’da çok büyük bahçeler var. Ve sonbaharda bu bahçelerdeki ağaçların kuruyan yaprakları önemli sorundu. Bir arkadaşımla birlikte bu sorunu fırsata çevirmek adına girişimde bulunduk. Tabelalar bastırıp, bu yaprakları toplamaya başladık. İlk paramı 12 yaşımda böyle kazandım. Sonra izciydim. Ve bu da bana büyük tecrübe kattı. Süreç içinde çeşitli organizasyonları yönetme fırsatı elde ettim. Daha sonra 2005’te Kuzey Karolina Eyalet Üniversitesi’ni kazandım. Burada da İşletme Bölümü’nü seçtim. Tek bir alanda uzmanlaşmak yerine birçok konuda bilgi sahibi olmak istiyordum ve o dönem karşıma ‘girişimcilik’ seçeneği çıktı. 3’üncü yılımda eğitimime girişimcilik alanında devam ettim. Üniversitenin ilk girişimcilik mezunlarından biri oldum.”
GELİŞTİRDİĞİ FİKİR TUTTU VE...
Üniversitenin ardından, yaşça kendisinden büyük bir arkadaşı Denizli’de tekstil üzerine yatırım hazırlığı yapar. Girişimcilik eğitimi aldığı için de John Mickey’e iş teklifinde bulunur. Mickey, “Yeni mezun biri olarak bu teklifi kabul edip, 2009’da Denizli’ye geldim. Ben de Amerika pazarına yönelik ona destek oluyordum, ama işler iyi gitmedi. Girişim başarısız olunca da 1,5 yıllık Denizli macerasının ardından Amerika’ya döndüm. Amerika’da da teknoloji şirketlerinde çalıştım. İlk önce de pazarlama üzerine kariyer yaptım. Daha sonra ürün yöneticiliğine baktım. Bu alan girişimciler için inanılmaz iyi bir tecrübe. Çünkü, hem müşteri hem de üretim tarafını yönlendiriyorsunuz. Çalıştığım TransLoc firmasında toplu taşıma sektörü için bir fikir geliştirdim. Ve fikir tuttu. Şirketi Ford Mobility satın aldı. Çalıştığım şirket bana da hisse vermişti. Dolayısıyla bu satıştan payımı aldım” diyerek, kariyer yolculuğunu paylaştı.
OPERASYON ÜSSÜ İZMİR OLDU
Aklında hep kendi işini kurma fikri olan John Mickey, satış sonrası elde ettiği payla bu hayaline bir adım daha yaklaşır. Arayışlara girdiği süreçte de bunu eşiyle birlikte Türkiye’de yapma fikrinin ortaya çıktığını belirten Mickey, sözlerini şöyle sürdürdü:
“2015’te Türkiye’ye bir arkadaşımızın düğününe geldik. Bu süreçte de fizibilite yapmaya başladık. İzmir Kalkınma Ajansı ile bir araya geldik. Ve Türkiye’deki hayatı tekrar denemeye karar verdik. Ama 2009’daki hatayı yapmamak için de deneyim kazanmak adına bir Türk patronla çalışmam gerektiğine karar verdim. 2016’da İzmir’de mekanik üretim sistemleri alanında faaliyet gösteren bir şirkette işe girdim. İhracat noktasında tecrübelerimi aktardım. Ama ilk günden beri de kendi işimi kurmak istediğimi söylemiştim. Sayaçların uzaktan okunmasına yönelik 2018’de Amerika’da bir teknoloji geliştirilmişti. Bunun Türkiye’de lisansı yoktu. Teknolojiyi Türkiye’ye getirmek için hareket geçtim. Ama firma son anda vazgeçince araştırmalara devam ettim. Fırsat arıyordum. Çalıştığım firmada sık sık dünyanın birçok yerinde iş yaparken proje alanının içinde, üstünde ve çevresinde ne olduğunu belirlemeye çalışırken zaman kaybediyorduk. Oraya gitmeden ‘daha iyi bir yol olmalı’ diye düşündüm. Araştırmalar karşıma 3D lazer taramayı çıkardı. 3 boyutlu tarama yapıp, sanal ortamlar oluşturmaya başladık. Yani sanal üretim hatları kurduk. Ve 2019’da Amerika’da Factory Reality kuruldu. Tabii, şirket Amerika’da ben İzmir’deydim. Global markalarla iş yaptık. 2020’de da Ege Serbest Bölgesi’nde İzÜRET’i kurarak girişimime yeni bir boyut kazandırdım. Amerika satış ve pazarlama, İzmir ise operasyon üssü olarak çalışıyor.”
ÜÇ BOYUTLU DOKUNUŞ
İZMİR’de faaliyet gösteren İzÜRET’in yaptığı işi ise John Mickey, şöyle anlattı: “Global büyük şirketlerin mevcut altyapı ve bina portföylerini dijital bir forma dönüştürüyoruz. Burada da detaylı yapı bilgi modellemesi (BIM) ve 3D dijital yazılım / QAQC hizmetleriyle dijitalleşme vizyonlarını gerçekleştirmelerine destek oluyoruz. Starbucks, The Home Depot, Hitachi ABB, Grupo Bimbo gibi firmalar için dijital ikizler yaratmaya yardımcı oluyoruz.”
YETİŞMİŞ İŞ GÜCÜ
CAZİP GELDİ
İZMİR’i sahip olduğu genç ve çalışkan iş gücü nedeniyle tercih ettiklerini söyleyen John Mickey, eğitim olarak da gençlerin çok iyi noktada olduğunu ifade ederek, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu yapı nedeniyle bütün iş gücümüzü İzmir’e göre planladık. Şu an 9 çalışanımız var. Yaptığımız iş itibariyle yazılımcıların yanı sıra mimar, inşaat mühendisi, şehir planlamacısı gibi alanlarda da çalışan arkadaşlarımız var. Şimdi yeni bir ofis yapıyoruz. 5 yılda çalışan sayımızı 50’ye çıkarmak gibi hedefimiz var. Yıl sonuna kadar da çalışan sayımız 20’yi bulacak. Amerika’ya kıyasla kaliteyi uygun fiyatla sunuyoruz. Tabii, fiyatta bir Hindistan kadar ucuz değiliz. Ciddi katma değer yatıyoruz. Bu da tercih nedeni oluyor.”
KISA KISA
* John Mickey, gelecekle ilgili planlarını ise şöyle anlattı: “Şu an Amerika’da bulunan ve 2 bin mağazası olan bir yapı marketi için özel bir yazılım geliştiriyoruz. Dijital olarak mağazayı yöneteceğiz. Denetim için artık oraya gitmeye gerek kalmayacak. Raftaki ürüne kadar her şeyi üç boyutlu hale getirip, yönetim imkanı sunacağız. Hem mekan dijitalleşecek hem de akıllanacak.”
Paylaş