Paylaş
ÖYLE zengin bir coğrafyada yaşıyoruz ki ne ararsanız var.
Tarih boyunca ticaretin, farklı kültürlerin ortak paydada buluştuğu Ege, sahip olduğu zenginlikleriyle de bugün birçok sektörde önemli bir aktör.
Buzdolabından alyansa, modern seracılıktan gelinlik-damatlığa, otomotiv yan sanayiden havlu-bornoza, havacılıktan petrokimyaya, seramik-toprak sanayinden bisiklet-motosiklete onlarca alanda açık ara liderlik koltuğunda.
Egeli efeler bazı alanlarda ise dünyanın sayılı üreticilerinden.
Üretimin yanı sıra yenilenebilir enerji, eğitim, turizm ve kruvaziyerde ise adından sıkça söz ettiriyor.
Üretim ve ihracat alanında rekorlar kıran Egeli firmalar, son yıllarda ise katma değeri yüksek sektörlere de ağırlık vermeye başladı.
Bir yandan ‘yaşanacak kentler’ listesinin en başında bulunan öte tarafta şirketlerin merkezlerini taşıdığı, son dönemde aldığı nitelikli göçle adından sıkça söz ettiren Ege kentlerinin tüm bu başarılarının arkasında ise girişimci ruh yatıyor.
Bu girişimci ruh, ünü ulusaldan uluslararası arenaya kadar yayılmış yüzlerce markaya hayat vermiş durumda.
BÖLGE GAZETECİLİĞİNİN MARKASI
Türk medyasının köklü çınarı, amiral gemisi Hürriyet, vizyoner bir bakışla bundan tam 40 yıl önce bölge gazeteciliğinde önemli bir markanın tohumunu Ege’nin bereketli topraklarına atmıştı.
O tohum Ege topraklarına kök saldı, meyve veren bir ağaca dönüştü.
Bugün 40’ıncı yaşını kutlayan Hürriyet EGE de bölge gazeteciliğinin önemli bir markası oldu.
Ege’nin değerleri arasında yerini aldı.
Ben de Hürriyet EGE’nin bölgedeki 40 yıllık macerasının neredeyse yarısına tanıklık edenlerdenim.
2013’ten itibaren de ‘Nasıl Başardılar’ başlığı altında ‘İlham Veren Girişimci Hikayeleri’ sloganıyla Ege’deki başarı hikayelerini okurlarla buluşturuyorum.
Üreten, fark yaratan, ilham olan, katma değer yaratan, ilklere imza atan, zor olanın peşinden giden, pes etmeyen yüzlerce iş insanıyla söyleşiler gerçekleştirdim.
MARS YOLCUSUNA KIYAFET BİZDEN
Bu süreçte, “Bu iş tutmaz” söylemine kulak asmayarak inandığı işin peşinden gidene, imkansızı başarana, ülkesine döviz kazandırana, yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen pes etmeyene, olmayanı yapmak adına mücadele edene, birçok girişimcinin hikayesini dinledim.
Her bir hikâye beni çok heyecanlandırdı, kimi zaman da, “Vay be!” dedirtti.
Dedirtmeye de devam ediyor…
Şöyle ki:
Ege, Türkiye’de son 10 yılda hareketlenen girişimcilik ekosisteminde yenilikçi fikir ve girişimlerin başlangıç noktası olma yolunda hızla ilerliyor.
Ege, geçmişinden aldığı güçle yeni girişimci hikayeleri yazmaya çoktan başladı bile…
Yatırım üssü olarak Ege’yi seçen girişimciler, takma tırnak şeklindeki elektronik cihazlardan elektrikli otomobile, gelecekte Mars’a gidecek yolcu kıyafetinden çip bebeğe, oyun teknolojisinden yenilenebilir enerjiye kadar onlarca yeniliğe imza atıyor.
YENİ BAŞARI HİKAYELERİ YAZILACAK
Bugün yaratıcılığı teşvik ettiği gerekçesiyle birçok girişimci rotasını İzmir başta olmak üzere Ege’ye çevirmiş durumda.
Yüksek eğitim düzeyi, nitelikli nüfusu, bilimsel ve Ar-Ge altyapısı, sektörel çeşitlik, Türkiye’nin ticaretine en çok katkı koyan ve cari fazlası veren yapısı, yabancı sermeyeli firma zenginliğinin yanı sıra…
Teknoparkları, organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeleri ve üniversitelerinin fazlalığı da girişimcilerin Ege’yi tercih etme nedenlerinden sadece birkaçı olarak dikkat çekiyor.
Egeli sivil toplum kuruluşları da bölgenin girişimcilik ve inovasyonun başkenti olması amacıyla kurslardan çeşitli yarışmalara, girişimcilik merkezinden melek yatırımcı ağına kadar birçok çalışmayı hayata geçirmiş durumda.
Birçok sektörde zirvede yer alan Ege, geçmişten aldığı güçle gelecekte yeni nesil girişimcileriyle tarımdan gıdaya, bilişimden e-ticarete onlarca alanda yeni başarı hikayelerine imza atacak.
DİJİTAL GÖÇEBENİN DE ROTASINDAYIZ
Tabii tüm bu söylemlere son bir başlık daha eklemekte fayda var.
Malum, tüm dünyada çalışma hayatındaki kuralları yeniden dizayn eden pandemiyle birlikte sıkça duyduğumuz bir kavram var:
Dijital göçebe…
Dijital göçebe, geçimini sağlamak için mesai saatleri veya herhangi bir mekana bağlı kalmadan çalışan kişiler için kullanılan bir söylem.
Lokasyon ve mekândan bağımsız üretmeyi seçen bu dijital göçebelerin rotasında Ege’de var.
Bin yıllık antik kentlerimiz, ormanlar arasına gizlenmiş eşsiz koylarımız, ılıman iklimimiz, turkuaz rengi denizlerimiz, dinamik insanlarımız ve büyük şehirlerimiz önemli bir birikime sahip olan bu dijital göçebeler için en iyi durak.
Yani Ege, gelecekte yazacağı başarı hikayesine dünyanın dört bir yanından gelen dijital göçebelerle de farklı bir boyut kazandıracak gibi…
Paylaş