Paylaş
ÇOK zengin ve bereketli topraklarda yaşıyoruz. Bu zenginlikle bereketi doğru okuyan ve yorumlayanlar da bugüne kadar birçok girişimi hayata geçirdi. Şermin Tunç da bu isimlerden sadece biri. Kariyerine muhasebeci olarak devam ederken Bulgaristan’daki akrabalarının, “Şermin bize doğadan topladığın kekikten gönder” sözü yeni bir kapı açmış. Önce Bulgaristan’a doğadan topladığı bitkileri gönderen Tunç, daha sonra çevresine de bunları sunmuş. Süreç içinde de odağını bu doğal ürünlere vermiş. Bugün elma sirkesinden ozonlu sarı kantoron yağına, şekersiz yaban mersin reçelinden biberiye aromalı zeytinyağına çeşitli ürünleri ‘Doğal Ürünler Çeşme’ ismiyle tüketiciye ulaştıran Şermin Tunç’la tarladan sofraya üretici hikayesini konuştuk.
ÇEŞME’DEN BULGARİSTAN’A
Tunç, 1975’da Bulgaristan’da doğmuş ve 1989’da da ailesiyle İzmir’e göç etmiş... Bu dönemde çok da kolay olmayan bir süreç yaşanmış. Ticaret meslek lisesini bitirdikten sonra iş hayatına adım atan Şermin Tunç, kariyerine muhasebeci olarak devam etmiş. Bu süreçte evlenip Çeşme’ye yerleşmiş. Bir yandan profesyonel iş hayatının içinde koşuşturan Tunç, “Bulgaristan’da yaşayan ve biyoenerjiyle ilgilenen akrabalarım var. Onlar bir gün benden biyoenerjide kullanmak üzere bitkiler istedi. ‘Şermin karışımlarda kullanmak üzere bizim için doğadan kekik, biberiye topla’ dediler. 14 yıl önce onlar için doğadan bitkiler toplamaya başladım. Bitkilerin şifasına ve enerjine inanıyorlar” diyerek, hayatında yeni bir sürecin başladığını söylüyor.
* Şermin Tunç aslında bir çiftçi. Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı. Tarlasında ürettiğini tüketiciyle buluşturuyor. Aynı zamanda Çeşme Kayıt Girişim Kooperatifi’nin de üyesi. O kanalla da zaman zaman tüketiciyle buluşuyor.
KEKİKTEN PAPATYAYA
Aslında her ne kadar Bulgaristan’daki tanıdıklarının talebiyle doğal bitki toplama süreci başlasa da Şermin Tunç’un aslında yaşam tarzı böyleymiş. “Az öz olsun bizim olsun” diyerek yaşamış, kışlıklarını kendilerinin yaptığı ve ata tohumlarının da çeyiz sandıklarının içinde olduğu bir ortamda büyümüş Tunç... Mevsiminde kekik, adaçayı, biberiye, papatya, kantaron ve defne gibi ürünleri toplayan Şermin Tunç, hikayesinin devamını şöyle anlatıyor:
İLK SİRKEYLE BAŞLADI
“Dağlardan topladığım ürünleri Çeşme’deki taş evimizde kurutup Bulgaristan’a gönderiyordum. Bir süre sonra ben de bu bitkilerin enerji ve şifasından yola çıkarak, ‘Ne yapabilirime?’ odaklandım. Zeytinyağının içine kekik ve biberiye gibi karışımlar yaptım. Sağlıklı beslenme mantığıyla önce bunları kendimiz tüketmeye başladık. Oğlumu büyütme amacıyla işi de bıraktım o dönem. Çeşme Ovacık’taki tarlamızı işlemeye başladık. Elma ağacımızdan sirke yaptık. Aynı şekilde üzümlerimiz var, onları da sirkeye dönüştürdüm. Önce kendimiz, sonra da çevremizden talep gelmeye başladı. Bir Instagram sayfası açtım. Aynı şekilde üretici pazarıyla da tüketiciyle buluştum. Doğal ürünler üretiyoruz. ‘Doğal Ürünler Çeşme’ ismiyle yolculuğuma devam ediyorum.”
TARLADAN SOFRAYA
ŞERMİN Tunç, ürün portföyü hakkında şu bilgileri veriyor: “Aromalı zeytinyağlarımız var. Zeytinyağı Ayvalık’tan. Mercanköşkü, biberiye, kuru domates, kekik ve cevizden oluşan aromalı 4 çeşit yağımız var. Sarı ve kırmızı kantoron yağlarımız var. Kudret narı, sabunumuz var. Bitki tütsülerimiz var. Dağ bitkilerinden oluşan tütsülerimiz bulunuyor. Reçeller yapıyorum. Sirkeler bulunuyor. Bu ürünlerin tamamı doğal. Kimini doğadan topluyorum, kimini de bahçede kendim yetiştiriyorum.”
HEDEFTE MARKALAŞMA VAR
ŞERMİN Tunç çok butik bir üretici. Doğa ona ne veriyorsa o da onu ürüne dönüştürüyor. Bu yapıyı çok da bozmadan markalaşmayı hedefliyor. Planlardan biri de keçi yetiştiriciliği... Tunç, “Eşim emekli oldu. Şimdi mevcut işlerimizin yanına küçük de olsa keçiyi eklemek istiyoruz” diyor.
Paylaş