Paylaş
Yakın arkadaşıyla tarım makineleri sektörüne adım atar. Birçok ilki hayata geçirir. Bir süre sonra ise yola tek başına devam eder. Dede Mehmet Türkay’ın 1991’de vefatıyla da 27 yaşında oğlu Bilgin Türkay dümene geçer. Ürün çeşidini artıran Bilgin Türkay, ihracat kapısını da açar. Bilgin Türkay, kendi gibi çekirdekten yetişen oğlu Mehmet Türkay ile Türkay Tarım’ı geleceğe taşımak için yoğun mesai harcıyor. 55’e yakın ülkeye ihracat yapan Türkay Tarım’ın gündeminde ise şimdi kendisi yürüyen tarımsal makineler var.
TÜRKAY Tarım... Tarım mekanizasyon alanında ‘bu Türkiye’de yapılamaz’ denen birçok şeyi üretmeyi başaran bir marka. Kuşaklar arası uyumlu çalışmayla bugünlere gelen Türkay Tarım, hem Türkiye’de hem de yurtdışında sektörünün önemli bir aktörü konumunda. Bugün tarımsal makine ve aletlerin yanı sıra dökümhaneden dişli kutusuna, şafttan saca 6 ayrı şirket olarak üretim yapan Türkay Tarım’ın kuruluş öyküsünü ve gelecek planlarını üçüncü kuşaktan Mehmet Türkay’dan dinledik. Büyük dedelerinin Girit’ten Ayvalık’a göç ettiğini anlatarak söze başlayan Mehmet Türkay, burada hayvancılık ile zeytincilik dışında iş imkanı olmaması nedeniyle dede Mehmet Türkay’ın 12 yaşında büyük babaanneyle İzmir’e gelerek tornacılık yapmaya başladığını söylüyor. Mehmet Türkay, hikayenin devamını şöyle aktardı:
İTHALATA KARŞI YERLİ ÜRETİM
“Dedem tek vardiyayla yetinmez. Kendi vardiyası bitince, kiraladığı özel tornalarda yedek parça imalatı, bakım ve onarım işleri yapar. Birçok yerde deneyim kazanır. Asker dönüşü ise tarım makineleri işinde iyi bir gelecek gören dedem, 1959’da yakın arkadaşı Ebubekir Şensarı ile Şentürk’ü kurar. İthalatın yoğun olduğu 60’lı yıllarda gübre serpme makinesi, türbin imalatı gibi birçok ilki gerçekleştirir. 1969’da ise Şentürk Döküm kurulur. 1973’te ise dedem ortaklığı sonlandırarak, kurduğu Türkay Tarım ile yoluna devam etme kararı alır. 1980’li yıllarda atılım yaparak ürün çeşitliliğini artırır. Türkiye’ye yeni getirdiği ara çapası makinesi, sektörde bir çığır açan Türkay Tarım Makinaları’nın ürettiği biçerbağlar ekipmanı da önemli bir boşluğu doldurur. Biçerdöverin çalışmadığı, engebeli ve ağaç altı bölgelerde kullanılan biçerbağlar, 1981 yılında üretilmeye başlanır.”
RAKİPLER ORTADOĞU’YA O AVRUPA’YA
Dedesinin çekirdekten yetiştiği için oğlu Bilgin Türkay’ın da aynı yolu izlemesini istediğini dile getiren Mehmet Türkay, “Babam Bilgin Türkay, bir yandan eğitimine devam ederken diğer yandan da şirkette çalıştı. Kalıp tasarımından torna kullanımına kadar işin her aşamasına hakim oldu. 1984’te de Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden mezun olduktan sonra şirkette aktif olarak çalışmaya başlar. 1991’de ise dedemin ani vefatıyla babam 27 yaşında işin başına geçti. Babam da şirketin gelişimine devam etmesi için ürün çeşitliliğini sürekli artırdı ve yurtdışına açılmaya karar verdi. İlk ihracatımızı da 1992’de zor bir pazar olan ve bu işin merkezlerinden Almanya’ya yaptı. O dönem rakipleri genelde Ortadoğu’ya ihracat yaparken, Türkay Tarım Makinaları hedefini yüksek tutarak rotayı Avrupa’ya çevirdi. Dedemin kurduğu, babamın geliştirdiği, şimdi benim de dahil olduğum Türkay Tarım, bugün tarımsal makine ve alet çeşitliliği bakımından Türkiye’de tek. 55’in üzerinde ülkeye ihracat gerçekleştiren Türkay, günümüzde düzenli olarak 38 ülkeye satış yapıyor. Bunların başında Avrupa ülkeleri olmak üzere, ABD, Güney Amerika ülkeleri, Kore, Hindistan, Kuzey Afrika ülkeleri yer alıyor. İhracatta markamız ise Minos” diyerek gelinen son noktayı paylaştı.
ALTI KOLLU DEV
TÜRKAY aslında bir grup şirketi. Bünyede Türkiye’de 6 üretim tesisi, yani 6 şirket var. Mehmet Türkay, bu firmalarla ilgili şu bilgileri paylaştı: “1969’da kurulan Şentürk Çelik Döküm, bugün bizim ihtiyaçlarımız dışında özellikle gemi sanayine özel parçalar üretiyor. Türkay Sac bir diğer şirketimiz. Şaft üreten Ege Şaft var. Bu şirket, yıllar önce dedem yanında çalışan ustamızla babamın ortaklığında kuruldu. Ve bugün 45 ülkeye ihracat yapıyor. Şanzıman üreten Stargear Boxes, tarım aletlerinde Türkaysan, makine alanında ise Türkay Tarım Makinaları diğer şirketlerimiz. Bunların yanı sıra biri Amerika’da diğeri de Almanya’da iki şirketimiz daha bulunuyor.”
KRİZLERDE YENİ ÜRÜNE AĞIRLIK
ŞİRKETİN en düşük büyüme oranının yüzde 10 civarında olduğunu söyleyen Mehmet Türkay, “Biz krizlerde bile o dalgayı atlatmak adına yeni ürünler geliştirme misyonuyla hareket ettik. Kaliteye her şeyden daha çok önem veriyoruz. Türkiye tarım teknolojilerinin yüzde 25’ini ancak kullanıyor. Daha yapılacak çok iş, kullanabileceğimiz daha çok teknoloji var” diyor.
MERCEDES’TEN HAT TRANSFERİ
BUGÜN grup bünyesinde çoğu tarım makineleri alanında 400’e yakın kişinin çalıştığı bilgisini veren Mehmet Türkay, insan emeğinin yanı sıra teknolojiye de yoğun yatırım yaptıklarını söylüyor. Türkay, şöyle devam etti: “Bunun en son örneği ise Mercedes’in motor üretim hattını kuruyoruz. Robotlarla üretim hattımızı güçlendireceğiz. Belli oranda kullanıyorduk, ama şimdi bunu arttıracağız. Tabii, yüksek teknolojiye sahip makineler kullanıyoruz ama birçok sektörde olduğu gibi biz de kalifiye eleman bulmakta zorlanıyoruz. Kaliteyi yüksek tutmak için personel eğitimini ve gelişimini çok önemsiyoruz. Aynı şekilde yazılım bizim için çok önemli. 2005’ten bu yana üretim takip sistemi kullanıyoruz. Bu bize maliyet hesaplamada avantaj sağlıyor.”
KENDİNDEN YÜRÜYEN
MAKİNELER GELİYOR
AR-GE ve ÜR-GE konularına da çok önem verdiklerine dikkat çeken Mehmet Türkay, “Bizim işimizde ürün geliştirme çok önemli. Zamanın ve teknolojinin gerisinde kalmamak gerekiyor. Bu konuda uzman bir ekibimiz var. Hem mevcut ürünlerin ve üretim teknolojilerinin gelişimi konusunda hem de yeni ürün geliştirme konusunda aktif olarak çalışıyor. Şu an üzerinde durduğumuz konu ise kendi yürüyebilen tarımsal makineler. Traktöre ihtiyaç duymadan küçük motorla çalışan makineler olacak. Mevcut işlerimizin dışında başka bir alana girmeye hazırlanıyoruz. Çalışmalarımız sürüyor” diyerek gelecek planlarını da aktardı.
EKİYOR, BİÇİYOR VE TOPLUYOR
MEHMET Türkay, grubun amiral gemilerinden Türkay Tarım Makinaları’nın ürün portföyü hakkında şu bilgiyi aktardı: “Ekim öncesi toprağın hazırlanması, ekim, bakım, gübreleme ve hasat gibi çeşitli tarımsal işlerde kullanılan kültüvatör, titreşimli dip kazan, rotovatör, rotatiller, mibzer, gübre serpme, sıra arası çapa, mısır silaj, biçerbağlar, çayır biçme, ot dağıtma, çift rotorlu ot toplama, ot tırmığı, sap parçalama gibi makineleri son teknolojiye uygun olarak üretiyoruz.”
ÜÇÜNCÜ KUŞAK İŞ BAŞINDA
TÜRKAY bir aile şirketi. Bugün babanın yanı sıra yönetimde endüstriyel tasarım mezunu oğlu Mehmet Türkay var. Mehmet Türkay, “Ben de babam gibi çekirdekten yetiştim. Okulun ardından da aktif olarak şirkete göreve başladım. Benim dışımda kardeşim Barbaros Türkay da şu an Amerika’da hem makine mühendisliği hem de ekonomi üzerine üniversitede okuyor. O da 2 yıl sonra şirkette yerini alacak” bilgisini paylaştı.
KISA KISA
* Biçerbağlar üreten İtalyan bir firmanın, bu ürünü de kendisinin dışında kimsenin yapamayacağını savunduğunu hatırlatan Mehmet Türkay, “1981’de biz de biçerbağlar ürettik. Ve şu an bu makinenin iki üreticisi var. Biri biziz, diğeri de o İtalyan marka” diyor.
* Alman Kemper’in Türkiye distribütörü olduklarını söyleyen Mehmet Türkay, ayrıca Japon traktör üreticisi Kubota’nın da Aydın, Manisa ve İzmir bayiliğini üstlendiklerini söylüyor.
Paylaş