Paylaş
Ağustosta önce Emlak Konut GYO, ardından da Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği’nin (GYODER) başlattığı kampanya ile 120 ay vade 0.7 faiz oranıyla binlerce ev satıldı. Yine 1 Şubat’ta Emlak Konut GYO önderliğinde yeni kampanya seferberliği başladı. Özel sektör de destek verdi. 60 ayda 0 faiz, 120 ayda yüzde 0.45, 240 ayda ise yüzde 0.79 faizle 40 binden fazla konut satışa çıktı.
Ege’nin şanına yakışsın
Malum, Emlak Konut GYO’nun şu an Denizli haricinde Ege’de projesi yok. Dolayısıyla bu kampanyalar daha çok İstanbul ve Ankara’da konut alma planı yapanları yakından ilgilendiriyor. Daha önce de yazmıştım, yine tekrarlıyorum. Geçen yıl yüzde 7’lik büyümeyle 201 bin 187 konutun satıldığı Ege’de gayrimenkul sektörünün aktörlerinin de artık bölgenin şanına yakışır kampanya başlatması şart. Bu tip kampanya hem sektörde hareketlilik yaratır, hem de piyasalara güven gelir. Firma ve sektör STK’larının bunun öncülüğünü yapması umuduyla...
GÖZLER FAİZLERDE
ŞUBATIN ilk haftasında ekonominin dinamosu konumunda olan gayrimenkul sektörüne müjdeler geldi. Onları da unutmamak gerek. Konutta KDV oranları yeniden belirlendi. Yüzde 8 KDV yüzde 1’e, yüzde 18 KDV yüzde 8’e düştü. Gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri, ön ödemeli konut satış sözleşmeleri ve kat karşılığı sözleşmelerine ait damga vergisi oranı da sıfırlandı. Daha önce yaklaşık yüzde 1 oranında damga vergisi ödeniyordu. Müteahhitler, KDV iadesini almak için de 1 yıl beklemeyecek. Martta sona erecek KDV indiriminde ise süre uzadı. Yeni düzenlemelerle fiyatların yüzde 10 düşmesi bekleniyor. Tapu harcı yüzde 2 alıcı, yüzde 2 satıcından toplam yüzde 4 olarak uygulanıyordu. Maliye Bakanı Naci Ağbal bununla ilgili indirim olacağını müjdeledi. Umarız bir güzel haber de konut kredilerinde yaşanır.
****
Depreme karşı
kentsel dönüşüm
SON günlerde Çanakkale ardı ardına meydana gelen depremlerle sallanıyor. Bu sarsıntılar İzmir başta olmak üzere Ege’de unutulan bir gerçeği de hatırlatmış oldu. Deprem yönetmeliğine aykırı sağlıksız yapılar gerçeği... Müteahhitler Federasyonu Başkanı Necip Nasır da yıllardır bu gerçeğe dikkat çekenlerden.
Nasır, birinci derecede deprem kuşağında yer alan ve yüzde 85’e yakın kentsel dönüşüme ihtiyaç duyan İzmir’de olası büyük bir deprem öncesinde yapı stoğunun güçlendirilmesi ve yenilenmesi gerektiğini vurguluyor. Necip Nasır, birinci derecede deprem kuşağı içinde yer alan İzmir’in merkezi başta olmak üzere büyük çoğunluğun kentsel dönüşüme ihtiyaç duyduğunu ısrarla söylüyor.
Güçbirliğiyle aşılır
Kentsel dönüşüm konusunda İzmir’de kat edilecek önemli mesafe bulunduğunu aktaran Tanyer İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Münir Tanyer bu konuda İzmirli inşaat firmalarının güçbirliği oluşturması halinde sektör ve kent adına daha sağlıklı adımlar atabileceğine inanıyor.
Tanyer, “1980’den sonra belediye ve inşaat mühendisleri odasının çalışmaları sonucunda denetimler arttı. İzmir denetim anlamında önemli bir noktada. 1990’dan sonra kullanılan malzeme kalitesinin artmasıyla daha kalıcı ve sağlam binalar yapılmaya başlandı. 2007’den sonra yapı denetim şirketleri devreye girdi. İnşaat firmaları da daha nitelikli projelere imza atmaya başladı” diyor.
Tümü ciddi risk taşıyor
İzmir’in dörtte üçünün bir an önce yenilenmeye ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Çiçek Kardeşler İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Çiçek, “Örneğin, Bostanlı ve Üçkuyular arasındaki sahil hattı 40-50 yıllık binalardan oluşuyor. Bunların tümü ciddi risk taşıyan yapılar. İzmir’in bir an önce bu konuda planlamalarını yapıp, sosyal donatı alanlarını içinde barındıran ada bazındaki kentsel dönüşümü gerçekleştirmesi gerekiyor” diye konuşuyor.
Gözde Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Kalı ise, “İzmir yüzde 80 oranında kentsel dönüşüme muhtaç. Bir deprem yaşanması halinde büyük can ve mal kayıpları yaşanacak. Bunun önüne geçilmesi için gerek hükümet, gerek yerel yönetimler bir an önce uygulamalara başlamalı” görüşünü paylaşıyor.
BİR AN ÖNCE BAŞLAMALI
Gözde Grubu Başkanı Kenan Kalı ise, “İzmir yüzde 80 oranında kentsel dönüşüme muhtaç. Bir deprem yaşanması halinde büyük can ve mal kayıpları yaşanacak.
Bunun önüne geçilmesi için gerek hükümet, gerek yerel yönetimler bir an önce uygulamalara başlamalı” görüşünü paylaşıyor.
Paylaş