Paylaş
Bir yanda üniversite eğitimleri devam eder, öte tarafta ise dağcılık ve doğa sporuyla ilgilenirler. Üniversitenin ardından da her biri kariyerine farklı alanlarda yön verir. Dağcılık ise hem hayatlarının, hem de işlerinin bir parçası olur. Endüstriyel dağcılık, yani iple erişim alanında eksik ve fırsatlar yeni bir girişimin fitilini ateşler. Ve 7 arkadaş 2013’te İzmir’de Mira İple Erişim’i kurar. Süreçte 4 ortağın ayrılmasıyla yola Barış Ateş, Haldun Ülkenli ve Yıldıray Çınar devam eder. Bugün üç ortak Mira ile petrokimya endüstrisinden rüzgar türbinlerine kadar birçok sektöre iskele, vinç gibi geleneksel yöntemlerle ulaşılması mümkün olmayan yüksek ya da derin noktalarda yapılacak çalışmalar için farklı çözümler üretiyor. Bu yıl grup şirketine dönüşmenin ilk adımın atan 3 girişimci, belirli alanlarda uzmanlaşmak adına kurdukları 6 şirketle de hikayelerine yeni ortaklar ekleyerek büyüyor.
MİRA... Yaptığı iş itibariyle farkındalık yaratan bir kurum. İple erişimle yüksekte çalışma becerisini, mühendislik ve teknisyenlik eğitimiyle birleştirerek profesyonel çözümler sunan bir şirket. MİRA’nın kurucularından Yıldıray Çınar ile firmanın kuruluş öyküsünden yaptıkları işlere ve gelecek planlarına kadar birçok konuyu konuştuk. Hikayenin asıl başlangıç yerinin Hacettepe Üniversitesi Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü olduğunu paylaşan Yıldıray Çınar, o dönemi şöyle anlattı:
YOLLAR O KULÜPTE KESİŞTİ
“Ben 1985 Sivas, Haldun Ülkenli 1970 Almanya, Barış Ateş ise 1982 Ankara doğumlu. Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nde okuduğum dönem Hacettepe Üniversitesi Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü’ne üye oldum. Burada Fizik Mühendisliği okuyan Barış Ateş ile tanıştım. Kendisi benim eğitmenimdi. ODTÜ’de Makine Mühendisliği okuyan Haldun Ülkenli’nin dağcılık serüveni ise ODTÜ Dağcılık ve Kış Sporları Kulübü’nde başlamıştı. Ortak nokta dağcılık olunca onunla da yollarımız çeşitli organizasyon ve etkinliklerde kesişti. Zaman içerisinde bu çevre genişledi. Yeni arkadaşlar eklendi.”
TABELA ASARAK BAŞLADILAR
Her ne kadar üniversite eğitiminin uzamasına neden olsa da dağcılık alanında önemli işlere imza atıklarını söyleyen Yıldıray Çınar, bir yandan da bu uğraşın farklı alanlarda kullanılabileceğini gördü. Yıldıray Çınar, proje bazlı endüstriyel dağcılık alanında çeşitli işlerde çalışmaya başladığını söyleyerek, “Aslında bunun çıkış noktası da üniversite bünyesindeki tabelalar oldu. Vinç ya da iskeleyle erişim söz konusu olmadığı için ‘siz dağcısınız yaparsınız’ ile ortaya çıkan bir süreçti bu. Daha sonra farklı firmaların bünyesinde bu kimi zaman bir fabrika kimi zaman ise bir otelin cam temizliği ya da barajlarda güvenlik setleri oldu” diyerek endüstriyel dağcılık alanında ilk adımları attıklarını anlattı.
RÜZGARLA İZMİR’E GELDİLER
Süreç içerisinde Barış Ateş’in yurtdışında gördüğü endüstriyel dağcılıktan yola çıkarak Ankara’da ‘Cambaz’ isimli bir şirket kurduğunu söyleyen Yıldıray Çınar, tabela asma ve cam temizliği odağında işlerin yapıldığını belirterek, şöyle devam etti:
“Bizler de orada çalıştık ama yapı öğrenci kafasıyla ilerlediği için uzun soluklu olmadı. Bir süre sonra Cambaz kapandı. Barış Ateş iş güvenliği uzmanlığına odaklandı. Ben de üniversitenin ardından bir şirkette profesyonel olarak kariyerime yön verdim. Antalya merkezli şirketin çatısı altında Türkiye’nin birçok noktasında endüstriyel dağcılık alanında bir arkadaşımla çeşitli işler yaptık. Tabii bu süreçte endüstriyel dağcılık alanında eksikleri ve fırsatları görme şansı da yakaladık. Bu alanda bir şeyler yapmamız gerektiğini düşündük. Dalış eğitmeni, kayak antrenörü, ABD’de acil tıp teknisyenliği, itfaiyecilik gibi birçok meziyeti olan Haldun Ülkenli ve o dönem Kanada’da olan Barış Ateş dışında kulüpten 4 arkadaşa daha bu planımı aktardım. 7 kişi önce ‘Ankara’da ne yapabilirizi’ sorguladık. Amacımız ilk etapta eğitim merkezi ve rüzgar santrallerine hizmet vermekti. Bu hedef, rotamızı İzmir’e çevirmemize neden oldu ve kısıtlı kaynaklarla 2013’te Mira İple Erişim’i kurduk. Süreç içerisinde ise 4 arkadaşımız yapıdan ayrıldı ve bugün 3 ortakla yolumuza devam ediyoruz.”
RÜZGAR TÜRBİNİNDEN
MACERA PARKLARINA
İLK etapta Kuzey Amerika’da bulunan SPRAT (Profesyonel İple Erişim Teknisyenleri Derneği) ile İngiltere’de yer alan IRATA’ya (Endüstriyel İple Erişim Ticaret Birliği) üye olduklarını aktaran Yıldıray Çınar, bu üyeliklerle birlikte uluslararası geçerliği olan SPRAT ve IRATA sertifikalarını verebilen bir eğitim merkezi kimliği kazandıklarını belirtti. Çınar, “Daha sonra GWO (Global Wind Organisation) Akreditasyonu’nu Türkiye getirdik. Böylece de rüzgar türbinlerine yönelik, uluslararası geçerlilikte GWO Temel Güvenlik Eğitimi verme yetkisine sahip olduk. Bugün petrol, doğalgaz ve petrokimya endüstrisinden inşaat sektörüne, rüzgar türbinlerinden silolara ve macera parklarına kadar birbirinden farklı sektörlerde her türlü iple erişim, yüksekte çalışma, tahribatsız muayene, iş güvenliği ve uluslararası geçerlilikte iple erişim teknisyenliği eğitimi ve sertifikalandırması gibi gereksinimleri karşılayan ve ilklere imza atan bir yapıya dönüştük. İple erişim noktasında bu kadar geniş bir faaliyet alanı olan dünyadaki sayılı kuruluşlardan biriyiz” diyerek, MİRA’nın geldiği noktayı paylaştı.
ŞİRKETLER
ALTI OLDU
EĞİTİM merkezi ve rüzgar santrallerine hizmet hedefiyle yola çıktıklarını söyleyen Yıldıray Çınar, şu değerlendirmeyi yaptı: “Şimdi ise belirli alanlarda uzmanlaşmak adına adımlar atıyoruz ve grup şirketi oluyoruz. Bu kapsamda grup çatısı altında Mira İple Erişim, Mira İş Güvenliği, Mira Tatbikat ve Danışmanlık, Mira İmalat ve İnşaat Endüstriyel Metal, Velocity Rüzgar Enerji Servisleri ve Mira Yüksek Çözümler isimlerinde 6 tane şirket kurduk. Bu şirketlerde de yanımıza alanında uzman yeni ortaklar alarak gücümüze güç katıyoruz. Mira İmalat’la da kalıcı yaşam hatları noktasında sanayiciliğe küçük bir adım attık. Mira Yüksek Çözümler ise bir ayağımızın İstanbul olması adına hayata geçirilmiş bir şirket.”
KISA KISA
* Yıldıray Çınar, yurtdışına da açıldıklarını söyleyerek, “Pakistan’da rüzgar santralleri için yerel bir ortakla şirket kurduk” diyerek, ilerleyen süreçte yeni hikayelere imza atmak istediklerini aktardı.
* MİRA’nın 50 kişilik bir kadroyla çalıştığını ve mühendis sayısının fazla olduğunu dile getiren Yıldıray Çınar, çalışanların yüzde 95’nin üniversite mezunu, yaş ortalamasının ise 25’lerde olduğunu paylaştı.
* Yola çıktıklarında 7 ortaklı bir yapının olduğunu belirten Yıldıray Çınar, “Hem aile hem de çevremiz bu yapının ömrünün çok olmayacağını söyledi. Anlaşmazlık kaynaklı kopmalar olmadan 4 arkadaşımız kendi yolunu seçti. 3 ortak olarak kazandığımızı paylaşmasını biliyoruz. Bu dağcılığın kültüründe var” diyor.
Paylaş