Paylaş
YIL 1920. Yer Denizli Buldan... Dede Mehmet Öznur, zor şartlarda el tezgahında dokumacılık yapar. Yıllar sonra baba Kamil Öznur, yeniliklerle işe dahil olur. Ve branda bezi ile blue jean kumaşı gibi ilkeler imza atar. Zamanla ürün çeşidine kord bezini ekler. Çocukluğundan beri işin içinde olan oğul İbrahim Öznur da 18’inde resmen iş hayatına adım atar. Denizli Buldan’da İzmir’e taşıma kararı alan İbrahim Öznur, baba ve dedesinden edindiği tecrübeyle işi bir adım daha ileri taşır. 22 yaşında İzmir’de kord bezi için fabrika kurar. Bir süre sonra kurduğu ikinci bir tesiste ise konveyör bant üretmeye başlar. Hem kord bezi hem de konveyör bant konusunda sadece Türkiye’de değil dünyada önemli bir üretici olmayı başaran İbrahim Öznur, bir yandan farkındalık yaratan ürünlerle yoluna devam ederken bir yandan da 4’üncü kuşaktan aldığı güçle de 58 ülkeye ihracat yapıyor. Yakında teknoloji alanında farklı bir ürünü piyasaya çıkarmaya hazırlanan İbrahim Öznur’un planları arasında kapasite artışının yanı sıra uzun ömürlü farkındalık yaratan ürünler de bulunuyor.
Eksaş, Kimkord, Eksan ve White Global’den oluşan dört şirketi çatısı altında toplayan Öznur Group, sürekli yenilik yapmaya ve üretmeye odaklanmış bir aile şirketi. Üçüncü ve dördüncü kuşağın birlikte yönettiği Öznur Group’un yönetim kurulu başkanı İbrahim Öznur ile hem girişimcilik serüvenini hem de şirketin gelecek planlarını konuştuk.
Her kuşak bir tuğla koydu
Tekstilin Türkiye’de ilk yapıldığı yerlerden biri olan Denizli Buldanlı olan İbrahim Öznur, ilk adımı dede merhum Mehmet Efendi’nin 20’li yılların başlarında dokumacılıkta attığını ve 1934’de Buldan Dokumacılar Esnafı Cemiyeti tarafından ilk dokumacı beratını aldığını belirterek, süreci şöyle anlattı:
“Dkumacılık serüvenini dana sonra babam merhum Kamil Öznur devam ettirir. İşleri biraz geliştirir. Branda bezi ile blue jean kumaşını ilk kez Buldan’da babam üretir. Daha sonra ise bugünkü işimiz olan kord bezinin imalatına başlar. Ben de bu işlerin içinde büyüdüm. 8 yaşından itibaren okuldan arta kalan zamanlarda babamın yanında çalıştım. Hatta zaman zaman babam sorumluluk almam adına bazen bizi iş yerinde yalnız bırakırdı. Tabii tekstilin içinde büyüdüğüm için de tekstil okudum. Ve 18-19 yaşlarında da Buldan’da kord bezi işlerinin geri kaldığını görünce, İzmir’e gitme kararı aldım. 1980’li yıllarda İzmir’e gelerek önce kiralık bir yerde baba mesleği kord bezini üretim. 22 yaşında da Kemalpaşa’da fabrika temelini attık. Sermaye kısmında aile desteğinin yanında teşviklerden yararlandım. Orada da teminat mektubu istediler. 22 yaşında birine banka müdürü teminat mektubu verme konusunda tereddüt yaşadı. Babamın devreye girmesiyle iş çözüldü.”
Riski azaltmak adına yeni tesis
İbrahim Öznur, aile geleneği olan dokumacılığın ekseninde ortaya çıkan kord bezi üretimiyle yetinmemiş zamanla. ‘Kendimizi sigortalatmak adına’ dediği konveyör bant işine de el atmış. Sonuçta kord bezi bu bantların üretiminde kullanıldığını söyleyen İbrahim Öznur, şöyle devam etti:
“Ağırlıklı yer altı ve üstü madenciliği ile çimento sektörlerine konveyör bant üretimini de faaliyet alanımıza eklemiş olduk. Bugün İzmir Sarnıç’ta Eksaş Band bu işi yapıyor. Kord bezini ise başında kardeşim Mete Öznur’un durduğu Kimkord şirketi gerçekleştiriyor. Bugün Kimkord ürettiği bezin yüzde 45’ni Eksaş’a veriyor. Kalan yüzde 55 ise bizim rakiplerimiz alıyor. Bunların yanında birde Eksan Global var. Oda pazarlama şirketimiz. En yeni şirketimiz ise White Global.”
BU BANT KOPMAZ
Sürekli Ar-Ge’ye yatırım yaptıklarını ve yenilik peşinde olduklarını anlatan İbrahim Öznur, bunun en somut örneğinin ise geçtiğimiz yıl piyasaya çıkardıkları Muscle Type adını verdikleri dünya patenti kendilerine ait yeni nesil bandının olduğunu söylüyor. Bu ürünün mevcutlardan 3-4 kat daha dayanıklı olduğu bilgisini veren İbrahim Öznur, sektörde standartları belirleyen firma haline geldiklerini dile getirerek, “Ürün yelpazemizde yer alan aşınmaya, ısıya, yağa ve aleve dayanıklı ürünlerle de farkımızı ortaya koyuyoruz” diyor.
GELİN VE DAMATLARA KAPI KAPALI
İbrahim Öznur’un en büyük hedefi kurumu asırlık bir şirket haline getirmek. Burada da en büyük görev mevcut ve sonraki kuşaklara düşüyor. İbrahim Öznur, “4 yıl önce çocukları topladım ve sanayiciliğin ne kadar zor bir meslek olduğunu, tatilinin, hafta sonunun olmadığını söyledim. Sonuçta her iki markamızda dünyada iyi bir noktada olduğu için isterseniz satalım ve aldığımız parayla da keyfimize bakalım dedim. Onlar devam kararı aldı. Aslında satmak gibi bir niyetim yoktu ama onların nabzını yokladım. Bugün dört elle koşturuyorlar. Ve gelecekte de yol kazalarının yaşanmaması adına bir aile anayasası oluşturduk. En temel madde ise gelin ve damatlara şirket kapalı. Bugün aile şirketlerinin yıkılmasının yüzde 80 nedeni gelin ve damatlar” diyerek asırlık şirket olmak adına yol haritasının detayını paylaştı.
İYİ NİYETİN FATURASI AĞIR OLDU
İbrahim Öznur, bugüne kadar hep çalışmış ve çalışmalarının karşılığında da Öznur Group gibi alanında iyi işlere imza atan bir yapıyı ortaya çıkarmış. Tabii zaman zaman yol kazaları da yaşanmamış değil. 2009’da işler sıkıntıya girmiş. Sıkıntının nedeni ise tamamen iyi niyetli yapılmış hamleler. Ancak fatura biraz ağır olmuş. İbrahim Öznur, o süreci şöyle aktardı:
“Sıkıntıya girmemizin en büyük nedeni iyi niyetli tutumla birilerine kefil olma ve hatır çekleriyle ilgiliydi. Bu bizi biraz sarstı. Bu evreyi ise çocuklarımın yoğun özveri ve desteğiyle atlattık. Daha çok çalıştık. Gündemimize yurtdışını aldık. Ve 3 olan ülke sayısını bugün 58’e çıkarmayı başardık. Ve o kötü günleri geride bıraktık. Sıkıntıdan büyüyerek çıktık.”
TEK ÇATIDA ÜRETİM
Şirketin 4’üncü kuşak temsilcilerinden Kamil Öznur, bugün konveyör bantta günlük 1,5 km’lik üretim yaptıklarını paylaşarak, “Şu an 7/24 çalışıyoruz. Yoğun bir talep var. Makinelerimizi aldık ama fiziki alanımız yetersiz. Hedefimiz 5 yıl içinde iki tesisi bir çatı altında toplayıp konveyör bantta günlük üretimi 3 km’ye, kord bezinde de 350 tona çıkarmak” diyerek gelecek planlarını aktardı.
YENİ SEKTÖR TEKNOLOJİ
Öznur Group Yönetim Kurulu Üyesi Bigen Öznur, şirketin yurtdışına açılmasında önemli pay sahibi. Yurtdışı ile birlikte yeni kapılarda açılmış. Bilgen Öznur, mevcut işlerinin yanında yakında bir teknoloji ürünüyle ilgili yapacakları önemli bir projelerinin bulunduğunu belirterek, şu bilgiyi paylaştı:
“Finlandiya’da Nokia’nın ses mühendisi emekli oldu. Benimde onunla iyi bir diyaloğum var. Bir süredir üzerinde çalıştığı ve patentini aldığı bluetoothla çalışan bir ses sistemi geliştirdi. Üretim ve pazarlamasını biz yapacağız. Şu an teksti kısmını Denizli’de ürettiriyoruz. Elektronik kısmı ise Litvanya’dan. Biz montajını Ege Serbest Bölgesi’nde yapıp dünyaya satacağız. Hedefimiz ise bir süre sonra elektronik kısmını da burada üretmek. Bu işleri yeni şirketimiz White Global ile yapacağız.”
ÇALIŞANLARA GÖNÜL BORÇU İÇİN
İbrahim Öznur’un, çalışanlarıyla da iyi bir diyaloğu var. Şu an 120 kişinin çalıştığı şirkette çalışma süresinin ortalaması 19 yıl. Çalışanlarına gönül borcunu ödemek için İbrahim Öznur, çalışanların çocuklarına yönelik yıllık 20 bin TL teminatı olan eğitim sigortası imkanı sağlamış. “Anne veya babalarının başlarına bir şey gelmesi halinde çocuklar bu sigorta sayesinde ilkokuldan, üniversite sonuna kadar olan eğitimlerine devam edebilecek” diyen İbrahim Öznur, ayrıca çalışanlarına yarısını şirketin ödediği bireysel emeklilikte yapmış.
KISA KISA
* Kamil Öznur, Türkiye’de en uzun konveyör bantını ürettiklerini belirterek, “Şu an ortalama tek parça uzunluk 300 metrelerde. Biz ise bir seferde 700 metrelik bant üretebiliyoruz” diyor.
Paylaş