Babasının izinden çiftçi girişimci

Ama önce babasının vefatı, ardından da aile şirketindeki hisse devriyle hedefler değişmek zorunda kalır. Nesli Lara Güner, babasını anmak ve anlamak adına yönünü bağ ve zeytinliklere çevirir. İlk hasadın ardından da yıllarca arkadaşlarının kurduğu işlerin markalaşmaları için stratejiler belirleyen Güner, bu kez kendi hikayesini yazmaya odaklanır. Ekolojik bir bakış açıcıyla hareket eden çiftçi Güner, şimdi ise Leandra markasıyla ürettiği zeytinyağını tüketiciyle buluşturmaya hazırlanıyor. Zeytinyağının yanı sıra chardonnay şarap sirkesini de ürün portföyüne eklemek için gün sayan çiftçi girişimci Güner’in hedefinde ise gastro gurme çeşitlerin dışında günlük yaşantıda da yer alan farklı tasarım ürünler var.

NESLİ Lara Güner... Babasının izinden yürüyen ve bağ ile zeytinciliğe katma değer yaratmak için mücadele veren genç bir girişimci. Bir ağaçtan en verimli şekilde yararlanmak adına da ekolojik bir bakış açısıyla hareket eden bir çiftçi. NLG Tarım Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin kurucusu ve Leandra markasının yaratısı Nesli Lara Güner ile hem kariyer yolculuğunu, hem markalaşma serüvenini hem de gelecekle ilgili planlarını konuştuk. 1990 İzmir doğumlu Nesli Lara Güner, bağ, bahçe ve tarımla iç içe olan bir ailede büyüdüğünü söyleyerek, hikayesinin devamını şöyle anlattı:

EMEĞİ BÖLÜŞENLERİN SOFRASI
“Ürün geliştirme, AR-GE ve paketleme konularına da çok meraklıydım. Babam küçük yaşta beni cumartesileri fabrikaya götürürdü. Ben de kolilemeden şişelemeye birçok konuda gücümün yettiği oranda onlara yardım ederdim. Dedemle de bağlara giderdik. Bu deneyimler bana yönetimsel anlamda nasıl bir duruş sergilemem gerektiğini öğretti. Hem tarımsal hem hizmet hem de üretim anlamında da bir gözlem yapma şansım oldu. Tüm bu birikimler de bana modern hayatın içinde hep bir geleneksel bağım olduğunu hatırlattı. Sonuçta; sofralarında betin, bereketin ve muhabbetin eksik olmadığı, emeği bölüşen, ağaçla bütünleşen, kuşaklar boyu bağ ile iç içe bir aileye doğup büyüdüm. Memleketimizin bağcılık anlayışına yön vermiş, toprağa dokunmuş, yüzlerini güneşe dönmüş bir ailenin ferdi oldum.”

YENİ BİR YOLCULUK BAŞLIYOR
Nesli Lara Güner, bağ ve bahçelerle olan yakınlığına rağmen mesleki eğitimini halka ilişkiler ve reklamcılık üzerine yapar. Sabancı Üniversitesi’nde de ‘Marka Yönetimi’ üzerine yüksek lisansın ardından, kariyer planlarını reklam ve strateji departmanları üzerine yapar. Nesli Lara Güner, “Ben kendimi farklı bir sektör için hazırlarken talihsiz bir olay yaşandı. Babam Rasim Güner, Denizli’deki üzüm bağında kalp krizi geçirerek vefat etti. Bizim için zor bir dönemdi. Babamın vefatından sonra bağ ve bahçelerde daha çok vakit geçirmeye başladım. 2019’da ise dedemin vefatıyla aile şirketinde hisse devri oldu ve bana da İzmir Menderes’te bulunan yaklaşık 50 dönümlük bağ ve zeytinliklerin sorumluluğu düştü” diyerek, yeni yolculuğunun başlama serüvenini paylaştı.

KÖKLERİNE SAYGI DURUŞU
Üstlendiği büyük görevle birlikte de Nesli Lara Güner, hem bağ hem de zeytinlikleri işleyerek elde edilen mahsulü satmak gibi bir hedefi olmaz. Yıllarca aldığı eğitimin de gücüyle çevresinde kendi şirketini kuran arkadaşlarının markalarının gelişmesine katkı koyan ve onların markalaşması adına hikayeler yazan Nesli Lara Güner, artık kendi hikayesine odaklanması gerektiğine karar verdiğini paylaşarak, şöyle devam etti:
“Babam ve dedemin ne yaşadığını hissetmek adına çalışmaya başladım. Bu aslında benim köklerime olan saygı duruşumu simgeleyen bir hikaye... Doğayı seven biri olarak da ‘hayatımdaki büyük değişimin ilk meyvesini kendim almalıyım’ diyerek hareket ettim. Çiftçi belgemi almanın heyecanıyla da chardonnay üzümü ile Gemlik cinsi zeytinlerime nasıl bir değer katarıma kafa yormaya başladım. Tüm bu mücadeleyi de pandemi döneminde vermenin zorluğunu yaşadım. 2021’de NLG Tarım Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.’yi kurdum. Üzüm ve zeytinlerimden gurme ürünler çıkarma hedefiyle de markalaşmaya karar verdim. Chardonnay üzümünden farklı ne üretebilirim sorusuna yanıtımız ‘şarap sirkesi’ oldu. Sofralık olarak bilinen Gemlik cinsi zeytinlerden de zeytinyağı üretme yoluna gittim. Şimdi bu iki gurme ürünümü Leandra markası altında tüketiciyle buluşturmaya hazırlanıyorum. Bu yıl ilk önce zeytinyağımız ardından da şarap sirkemiz piyasaya çıkacak.”

MEYVESİNDEN YAĞ
YAPRAĞINDAN ÇAY
NESLİ Lara Güner, Leandra’yı sadece bir zeytinyağı ve beyaz şarap sirkesi markası olarak nitelendirmiyor. “Aynı zamanda lifestyle bir markayız” diyen Güner, ileride de sadece gastro gurme ürünler dışında günlük yaşantımızda yer alan farklı tasarım ürünlere de yer vermek gibi planları bulunuyor. Güner, “Leandra’nın etiket ve ambalajlarında birden çok sanatçı ve illüstrasyon tasarımcıları ile birden çok koleksiyon niteliği taşıyan etiket tasarımları göreceğiz. Ayrıca gelecek yıllarda koleksiyonerlere özel seriler oluşturarak tasarımcılarla işbirliği planlıyoruz. Bir ağaçtan en verimli şekilde yararlanmak istiyoruz. Meyvesinden yağ, budanan yapraklarından çay ve toprağa gübre olarak vermek üzere dal kırma yöntemi kompost yapıyoruz. Birkaç ürünle ilgili de AR-GE çalışmalarımız sürüyor. Gurme ürün serisinde chardonnay üzüm kurusu ile beyaz üzüm yağı” diyerek, katma değer yaratmanın peşinde olduklarını aktardı.

MARKANIN ESİN KAYNAĞI
GÜÇLÜ KIZ ÇOCUKLARI
LEANDRA isminin hikayesini ise Nesli Lara Güner, şöyle aktardı: “Bize, ailelerimiz tarafından koyulan isimler, aslında nereden geldiğimizi ve nereye doğru yol alacağımızı işaret ediyor. ‘Duruşu güçlü, kararlı ve tavrıyla fark yaratan’ bir kimlik kazandırmak için kız çocuklarına ‘Leandra’ ismi verilirmiş. ‘Leandra’ isminin çağrışım alanıysa dişil enerjiyi açığa çıkarıyor. Büyüten, çoğaltan ve paylaşan... Köklü ailelerin kız çocuklarına verdiği bu isim gücün, asaletin ve dişil enerjinin bir yansıması. Bu felsefeyle Leandra doğdu. Leandra, tüm bu kavramları bünyesinde lezzet ve gustoyla harmanlıyor. Zaman geçer, mevsimler peşi sıra birbirini takip eder, değişiriz. Shakespeare’in ‘Güneşin altında söylenmedik söz kalmadı’ önermesinin aksine bazılarımız ‘yeni bir söz’ söylemek için yüzümüzü güneşe döneriz. Tıpkı Leandra gibi. Leandra zeytinin özüne doğru bir yolculuğa çıkıyor.”

KISA KISA
* Tek bağ-zeytinlik, tek hasat felsefesiyle hareket edeceklerini söyleyen Nesli Lara Güner, “Ben çok butik bir üreticiyim. Böyle de kalmak istiyorum. Bu sezon zeytinyağında 2 bin 500, şarap sirkesinde de 2 bin şişe planlıyoruz” diyor.

* Kuruluş aşamasında KAGİDER TARIM’DA KADIN 2021 Girişimci Geliştirme ve Hızlandırma Programı’na seçilenler arasında olduğunu söyleyen Nesli Lara Güner, “75 tarımla uğraşan kadın arasından 15 kişinin arasında seçildim. 1 yıllık mentör desteği ve çeşitli eğitimler aldım” diyerek, bu desteğin kendisini çok cesaretlendirdiğini söylüyor.

* Tarım yöntemlerinde ekolojik bir bakış açısıyla hareket ettiklerini söyleyen Nesli Lara Güner, “Toprak işlemeyi minimumda tutuyoruz. Birçok zararlı kimyasalı, ürün yetiştirme sürecinden çıkardık. Ekolojik yöntemi takip ediyoruz” diyor.

* Marka olarak önce iç piyasa, ardından da ihracat hedeflerinin bulunduğunu aktaran Nesli Lara Güner, “Tüketiciyle de e-ticaret ve gurme satış noktalarıyla buluşacağız” diyor.