Paylaş
İLKOKULUN ardından okumama kararı alır. Babası da o daha 12 yaşındayken işletmesi için bir bakkal açar. Bir yıl sonra babasını kaybeden Ali Oğuz, 3 kardeşiyle akrabalarının yanına yerleşir. Bir an önce işlerinin sorumluluğunu üstlenmek isteyen Oğuz, önce yaşını büyütür, ardından askere gider. Döndüğünde de bakkal, su tesisatçılığı, jeneratör santrali bakımı, traktör tamirciliği, dolmuşçuluk gibi birçok iş yapar. 1980’de ise kuru üzüm ticareti için ortaklı bir şirket kurar. Ali Oğuz, 1996’da bu ortaklıktan ayrılarak hayata geçirdiği Oğuzcan Tarım’la kendi işinin başına geçer. Kurutulmuş domates, salamura asma yaprağı, kuru meyve ve domates salçası gibi ürünleri işleyerek yurt dışına gönderen Oğuz, bugün yıllık 10 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren bir kurumu yönetiyor. Oğuz’un yoğun mücadelelerle günümüze getirdiği şirketi, ikinci kuşak yeni projelerle daha üst noktalara taşımaya çabalıyor. Bunun en somut örneği de yakın zamanda şarküterilerde yerini alan Annemin Ürünleri...
Mücadele dolu bir yaşam
Sorumluluklarla dolu bir çocukluk ve mücadele dolu bir hayat süren Oğuzcan Tarım A.Ş.’nin kurucusu Ali Oğuz’la girişimcilik serüvenini konuştuk. Hayatını topraktan kazanan bir aileden gelen Ali Oğuz’un babası merhum Hulusi Oğuz, 1920’li yıllarda savaş döneminde anne ve babasını kaybettiğinde henüz 6 yaşındadır. O yaşta anne ve babasını kaybeden Hulusi Oğuz da İzmir Kemalpaşa Ören’deki akrabalarının yanına gelir. Ali Oğuz, hikayeye devamını etti:
“Babam akrabalarının yanında bir yandan toprak işleriyle uğraşır, bir yandan da kurulan zeytinyağı tesisinde çalışır. Zeytinyağı tesisi ilk etapta eşek gücüyle çalışır. Daha sonra ise gelişen teknolojiyle bir dizel motor alınır ve taş baskı zeytinyağı onunla sıkılır. Babam bu aşamada dizel motorlara merak salar ve makinistliği öğrenir. 1945’te köye elektrik sağlamak için bir jeneratör santrali kurma kararı alır. Bu santralin başına da babam geçer. Gündüzleri bağ, bahçe ve zeytinyağı, akşam da santralde çalışır. Biz de bu santralde büyüdük ve ben motorla elektrik işlerine merak saldım.”
Birçok işe el attı
Ali Oğuz’un ilkokulu bitirdikten sonra babasının, ‘Okuyacak mısın?’ sorusuna yanıtı ‘hayır’ olur. Babası, 12 yaşındaki Ali Oğuz’a bir bakkal dükkanı açar. Bir yıl sonra babasını kaybeden Ali Oğuz ve 3 kardeşi bir akrabalarının yanına yerleşir... Ali Oğuz, o dönemi anlattı:
“Tarım arazileri, santral ve bakkal benim sorumluluğumda kaldı. Bakkalda bir ortağımız vardı. Ama ortakla pek geçinemiyordum. Bir süre sonra bunun böyle gitmeyeceğini anladım ve yaşımı büyütme kararı aldım. ‘Bir an önce askerliğimi yapıps sorumluluk alayım’ dedim. Asker dönüşü de bakkalı akrabama bıraktım. Kendi başıma bir bakkal açtım. Bir yandan da babadan kalan araziler, bir yandan santral, bir yandan da su tesisatıyla ilgilendim. 1970’li yıllarda çıkar bir bahçe traktörü aldım. Daha sonra köyde 80-90 traktör olunca bir tamirci açığı ortaya çıktı. Bu işe yatkın olduğum için bir dükkan açtım. Daha sonra da bir ortakla İzmir-Bağyurdu arasında çalışacak otobüs aldık. 1980’de üzüm ticareti yapan ortaklı bir firma kurduk. Bu ortaklık 1996’ya kadar sürdü. O yıl Oğuzcan Tarım’ı kurdum. Kuru üzümün yanında kurutulmuş domates, salamura asma yaprağı, kuru meyve ve domates salçası gibi ürünleri işleyip ihraç etmeye başladık. Bugün Avrupa’dan Kanada’ya, Amerika’dan Arap ülkelerine ürün gönderiyoruz. 10 milyon dolar gibi yıllık ihracatımız var. Üretimin yüzde 95’ini ihraç ediyoruz. İç piyasada ise Eti’nin tedarikçisiyiz. Keklerindeki kuru meyveler bizden gidiyor.”
SON BAŞKAN
Ali Oğuz, çocukluğundan itibaren insanlarla çok iyi diyaloğu olan biri. Kendi ifadesiyle, ‘Halkla ilişkilerim iyidir’ diyen Ali Oğuz, bu birikimini siyasette değerlendirme arzusu olduğunu belirterek, “2004’te bu arzuma ulaştım. 2004 yerel seçimlerinde Ören’den aday oldum ve kazandım. 2009’a kadar belediye başkanlığı yaptım. Büyükşehir Yasası nedeniyle Ören’in son belediye başkanı oldum. Beldemiz 2009’dan sonra mahalleye dönüştü. 2009-2014 ise Kemalpaşa Belediye Meclisi’nde CHP’den üyelik yaptım. Siyasete adım attığım dönemde işleri oğlum ve kızım yürüttü. Her ikisi de çocukluk yıllarından itibaren işin içindelerdi” bilgisini paylaştı.
PRENS CHARLES’I AĞIRLADI
Ali Oğuz, belediye başkanlığı döneminde 2007’de organik tarıma merakıyla tanınan İngiltere Veliaht Prensi Charles’i bir gün Ören’de ağırladıklarını hatırlatarak, “Bu ziyaretin ardından organik yatırımlar konusunda ciddi beklentiye girdik. O günkü hava özellikle İngiltere’den yatırımcının geleceği yöndeydi. Ama sonuç istediğimiz gibi olmadı” dedi.
ASMA YAPRAĞINA ORGANİK ÇÖZÜM
Oğuzcan Tarım A.Ş.nin önemli ihracat kalemlerinden biri salamura asma yaprağı. Ali Oğuz, geçtiğimiz sezon salamura asma yaprağındaki ilaç kalıntısı nedeniyle Avrupa’da sektörün sıkıntı yaşadığını ve ihracatta ciddi gerileme olduğunu hatırlatarak, “Bu ciddi bir sorun. Kuru üzümde sorun yok, ama yaprağında var. Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı bu konuya el atmalı. Kullanılan ilaçların önemli kısmı ithal. Buna bir düzenleme getirilmeli. Bu yıl sorun yaşamamak adına organik bağcılık yapanların asma yapraklarını alma yoluna gidiyoruz. Hedefimiz 400 tonluk salamura asma yaprağı ihracatı. Geçmişte 600-700 ton ihracatımız vardı” bilgisini verdi.
ANNEMİN ÜRÜNLERİ
Ali Oğuz, yoğun mücadelelerle Oğuzcan Tarım’ı bugün sektöründe önemli bir noktaya getirmiş. Şimdi ikinci kuşak da şirkette aktif olarak görev alıyor. Ahmet Oğuz ile Elvan Oğuz Yeşilyurt, şirketi daha yukarı taşımak için kolları sıvamış. Firmanın ürettiği ürünlerin yüzde 95’inin ihraç edildiğini aktaran Elvan Oğuz Yeşilyurt, iç piyasada da var olmak adına yeni bir atılım yaptıklarını anlattı. ‘Annemin Ürünleri’ diye bir marka çıkardıklarını paylaşan Yeşilyurt, şunları aktardı:
“Bu marka üzerinde 4 yıldır çalışıyorduk. Hem babaannemin anısını yaşatmak, hem de eskiye ve doğala özlem duyanların isteklerine cevap vermek adına bu marka ortaya çıktı. Kuru domates ezmesi, kuru domates, kuru meyve, salamura asma yaprağı gibi ürünleri iç piyasaya da sunduk. Şu anda Ege’de çeşitli şarküterilerde yerimizi aldık. Hedefimiz İstanbul. Orada da gurme yerlerde olmak istiyoruz. İleride bu markaya tarhana, erişte gibi yeni ürünler de ekleyeceğiz.”
KISA KISA
* Elvan Oğuz Yeşilyurt, şirketi daha yukarılara taşımak adına gündemlerinde yabancı ortaklık gibi düşüncelerin bulunduğunu, yeni tesis ya da mevcudun büyütülmesi gibi atılımların ilerleyen yıllarda şekilleneceğini dile getirdi.
* 80 kişinin çalıştığı Oğuzcan Tarım, 500 aşkın çiftçiyle sözleşmeli tarım modeliyle çalışıyoruz.
Paylaş