Paylaş
Düşük sosyo-ekonomik koşullar, seyahat, iç ve dış göçler, artan nüfus, tanı ve tedavide yaşanan zaaflar veremi alt etmemizi zorlaştıran başlıca faktörler... Her üç kişiden biri vereme yol açan basil ile enfekte. Her yıl dünyada 9 milyon, Türkiye’deyse yaklaşık 16 bin kişiye “veremsin” deniyor. Üstelik bunların çoğunluğu 15-35 yaş arasında.
DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) de Türkiye’nin veremle savaşta kat ettiği yoldan ve başarısından hoşnut. DSÖ verem kontrol programlarının başarısını ölçerken iki veriye bakıyor. İlki sıklık. Türkiye’de verem görülme sıklığı yüz binde 25. Bu rakamla DSÖ’nün hedefini tutturuyoruz. İkinci önemli veri, olgu bulma oranı ve tedavi başarısı. Bunlar da sırasıyla yüzde 81 ve yüzde 91 oranında. Yine DSÖ’nün hedefinin üzerinde. Bu rakamlara ulaşmamızda verem dispanserleri ve 2 binin üzerinde sağlık ve diğer personelin payı kuşkusuz çok büyük. Ancak başarısını kanıtlamış bu organizasyonun daha da güçlendirilmesi beklenirken, dönüşüm programına feda ediliyor. Nitekim verem dispanserlerinden ilk yaprak dökümü aile hekimliğine geçişte yaşandı. Veremle mücadelede deneyimli birçok hekim, daha yüksek ücretler nedeniyle aile hekimliğine geçmeyi tercih etti.
TTB (Türk Tabipler Birliği) Tüberküloz Çalışma Grubu’nun hazırladığı Tüberküloz Raporu, Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın veremle savaş üzerindeki etkisini ortaya koydu.
VEREMLİLER SAHİPSİZ Mİ
Rapora göre Türkiye’nin DSÖ raporlarındaki başarısı verem savaş dispanserlerini de içeren eski ve güçlü verem kontrol programının ürünü. Ancak özellikle 633 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Sağlık Bakanlığı teşkilatında öngörülen değişikliklerden verem savaş dispanserleri de payını alıyor. Yeni düzenlemeye göre, verem savaş dispanserlerinin konumu ikinci plana itiliyor. Belki de kapatılacak, görevleri toplumu ilgilendiren çok sayıda sorunla aynı anda ilgilenmek zorunda kalacak Toplum Sağlığı Merkezleri’de devredilecek. Hastaların tanı ve takibinde aile hekimlerinin rolüyse hala netleşmedi. Verem Savaş Daire Başkanlığı kaldırılıyor. Verem ayrı bir bütçeden mahrum ediliyor.
Öte yandan 2010 itibariyle Sağlık Bakanlığı’na bağlı göğüs hastalıkları hastanelerinde toplam yatak sayısı 3 bin 809, verem hastası yatak sayısıysa 540. 2000 verilerinde göğüs hastalıkları hastanelerinde toplam yatak sayısı 6 bin 355’ti. Yani yüzde 40 oranında azaldı. Söz konusu çalışma grubundan Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan, “Bu değişim, verem yatak sayısına da fazlasıyla yansıdı. Göğüs hastalıkları çok fazla kazandırmaması nedeniyle feda edilen ilk alan oldu. Sağlığın ticarileşmesiyle sağlık kurumları (kamu kurumları dahil) en çok gelir getirici hastalıklara yönelir. Verem bu hastalıklardan değil. Yeni sistemde verem kontrol programı henüz ortaya konmadı. Küçük bütçelerle gerekli önlemler alınmazsa, sonuçlarını telafi etmek için ABD’de olduğu gibi çok büyük masraflarla karşılaşırız. ABD’de hastaların yarısı ilaçlarını içmediği, yatırılarak takip edilmediği için veremin maliyeti çok arttı. Örneğin New York’ta veremle savaşta 10 milyon dolar harcamak istemediler. Ama bunun sonuçlarını karşılamak için 15 senede 2 milyar dolarlık harcama yapmak zorunda kaldılar” diyor.
İSTANBUL TÜRKİYE ORTALAMASINDAN KÖTÜ
Verem hastalarının yaklaşık üçte biri İstanbul’da. Tüberküloz sıklığı Türkiye ortalamasında daha fazla, yüz binde 44. 2011’de 5 bin 238 yeni hasta tespit edildi. Prof. Dr. Kılıçaslan bunun, kötü sosyo-ekonomik koşullar, iç ve dış göç nedeniyle olduğunu söylüyor. “Afrika, Avrasya ülkelerinden göçle gelenlerde hem HIV pozitif (bunların verem olması daha kolay) hem de ilaca dirençli verem görüyoruz. Hastaları kaçırmamak için kimlik dahi sormadan, tedavi etmeye çalışıyoruz” diyor.
İKİ-ÜÇ HAFTADAN UZUN ÖKSÜRÜĞE DİKKAT
Verem basili, solunum ve sindirim yoluyla girer. Genellikle akciğerlere yerleşip çoğalarak hastalığa neden olur. Ancak lenf bezleri, kemikler, böbrekler, beyin zarları, kadın üreme sisteminde de hastalık görülebilir. Hastanın öksürmesi, hapşırması ve tükürmesiyle ortama yayılan ve havada saatlerce asılı kalabilen basiller (verem mikrobu taşıyan damlacıklar) solunum yoluyla diğer kişilere bulaşır. Tedavi olmayan her hasta yılda 10-15 kişiye hastalığı bulaştırır. Ancak, mikrobu alanların sadece yüzde 10’u hastalanır. Aşısız ve bağışıklık sistemi düşükse hastalığa yakalanma olasılığı daha yüksek. Dünyada yaklaşık 2 milyar kişi verem basili ile enfekte. Yüzde 10’unun yaşamlarının bir döneminde vereme yakalanma ihtimalleri var. Her yıl 1.7 milyon insan bu hastalıktan ölüyor.
UZUN LAFIN KISASI
YANLIŞ : Uzun süre bilgisayar oyunu oynamak kırma kusuruna (miyop, hipermetrop, astigmat gibi) yol açar.
DOĞRU: Günümüz çocuklarında miyopinin daha sık görülme nedeni muhtemelen çocukların daha az güneş görmeleri.
SAĞLIĞIM İÇİN-Zuhal Topal (Oyuncu)
MUTLAKA YAPARIM : Güne başlarken mutlaka kahvaltımı yaparım ve gün içinde bol bol su içerim. Düzenli olmasa da, spor hayatımda daima yer alır. Her besin grubundan yeterli miktarda tüketirim.
ASLA YAPMAM : Sigara içmiyorum, hareketli bir yaşantım var. Her yıl check-up yaptırırım, şükreder ve her gece dua ederim, uyku saatlerim düzenli. Tatillerde uyku-yemek düzenim biraz dağılır ama döner dönmez toparlanır, telafi ederim. Mümkün mertebe pozitif olmaya çalışırım ki en önemli vitamin bence gülmek.
MUTLAKA YAPACAĞIM :Sıcak bir yerlere kaçamak yapma planımız var. Son aylarda sporu biraz ihmal ettim tekrar düzenli periyoduma dönme niyetindeyim.
ŞİFA KÜTÜPHANESİ
Ölümle hesaplaşma
Kaza sonucu felç olan Süleyman Akbulut, ‘Sandalye’den sonraki ikinci romanı ‘Her Savaş Bir Tanrı Öldürür’de bu kez bir askerin ölümle hesaplaşmasını anlatıyor. Doğan Kitap, 24 lira.
TAMAMLAYICI TIP
Kötü hissettiğinizde muz yiyin
Muz kokusu ve içerdiği yüksek endorfinle mutluluk deposu. Kötü hissettiğinizde ve canınız şeker çektiğinde pekala muz yiyebilirsiniz.
Paylaş