Paylaş
Obstrüktif Uyku Apnesi hastası çoğu kişi hasta olduğunun farkında değil. Durumları çoğunlukla hastalığın belirtilerine tanık olan eşleri tarafından fark ediliyor. Araştırmalara göre trafik kazalarının üçte biri uyku apnesinden kaynaklanıyor. Geçtiğimiz günlerde yapılan bir toplantıda konuşan Türk Uyku Tıbbı Derneği Başkanı Prof. Dr. Derya Karadeniz, uyku apne sorununun tedavi edilmesi halinde kazaların yüzde 73 azalacağını söyledi. Prof. Dr. Karadeniz, “Derneğin 12 bölgede, 5 bin 21 kişi üzerinde yaptığı bir çalışmada uyku apne sendromu sıklığının Türkiye’de yüzde 14 olduğu saptandı” dedi.
Uyku apnesi sorunu bulunanlarda, uyku esnasında solunum yolları katlandığı için tekrar tekrar uykusuz kalıyor. Hava akciğerlere ulaşamadığında kandaki karbondioksit oranı yükseliyor. Bu da uykunun bölünmesine yol açıyor. Birkaç saatte bir tekrarlanabilen soluk durmaları ve uykudan uyanılması, kalitesiz bir uyku demek haliyle. Uykudan dinlenmiş kalkmak yerine, depresif, asabi, halsiz hissetme, başağrısı gibi
bütün güne yayılan tatsız
belirtiler yaşıyorlar.
Bu sorunu yaşayanlar, pasif eylemler sırasında, daha ciddi vakalarsa işyerinde telefonda ya da otomobil kullanırken sıklıkla ve kolayca uykuya dalabiliyor. Daha uzun vadede, kalp ve damar hastalıkları, diyabet, inme, yüksek tansiyon, obezite gibi sorunlara da zemin hazırlıyor. Uyku apne sorununuz varsa, kilo verin. Akşamları alkolden uzak durun. Yan yatarak uyuyun. Tüm bu önlemlere rağmen sorunla baş edemiyorsanız, ilgili bir
doktora görünün.
İKİ KİŞİDEN BİRİ İYİ UYUMUYOR
Uyku bozuklukları dünya nüfusunun yüzde 45’ini etkileyen çok önemli bir hastalık. En çok rastlanan uyku bozukluklarından biri de “Obstrüktif Uyku Apnesi”. Hastalığın bilinirliği az. Bu nedenle uykuda solunum bozukluğu yaşayanların çoğu hastalığından habersiz ve tedavi olmuyor. ABD’de tedavi edilmemiş hastaların ülkeye yıllık 3.4 milyar dolarlık maliyeti var. Fakat verimsizlik, kazalar ve yetersizlik gibi dolaylı maliyetler de düşünüldüğünde bu hastalığın ekonomiye toplam etkisi daha fazla.
Kahramanmaraş doğa fotoğrafçılarını bekliyor
Akdeniz’in doğusunda yer alan ve 600’ü endemik olmak üzere 3 bine yakın bitki çeşidinin bulunduğu Kahramanmaraş’a, bahar ayının gelmesiyle birlikte doğa fotoğrafçıları ilgi göstermeye başladı. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nden Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet İlçim, “Yaylaları, sulak alanları, dağları ve binlerce çeşit bitki türü ile Kahramanmaraş 4 mevsim farklı güzellikleri barındırıyor. Baharın gelişi ile birlikte doğa yavaş yavaş canlanmaya başladı. Burası eko-turizm açısından büyük avantaja sahip, bunu değerlendirmeliyiz” dedi. İlçim kentin doğa fotoğrafçıları için çok elverişli bölgelere sahip olduğunu söyledi. (AA)
Dünyanın ilk zeytinyağı fabrikası Urla’da
İzmir’in Urla ilçesinde kurulu olan ve dünyanın ilk zeytinyağı fabrikası olarak kabul edilen “Klazomenai Zeytinyağı İşliği”nin 2 bin 600 yıllık geçmişi var. İşlik bugün müze olarak kullanılıyor. Sanat tarihçisi Ali Ertan İplikçi, işliğin Anadolu’da ortaya çıkarılan en eski ve modern işlik olduğunu belirtti, Klazomenai zeytinyağlarının, antik dönemde kent için önemli bir ticari kaynak durumunda olduğunu söyledi. İplikçi, yerli ve yabancı turistlerin müzeye büyük ilgi gösterdiğini ifade etti, zeytinin anavatanında dünyanın en eski zeytin işliğini insanlığa kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. (AA)
Paylaş