İş hayatından, trafikten, rutinleşen yaşamdan ve gerginlik nedeni olan daha birçok faktörden uzaklaşmanın en iyi yollarından biri tatil.
Ancak tatil dönüşleri stres, hatta depresyon yaşayanların sayısı hiç de az değil. Uzmanlara göre ne kadar iyi bir tatil geçirirseniz, normal yaşamınıza dönmek o denlizor.
Tatilin getirdiği rahatlama ve iyilik hali bazen yaşamı sorgulamaya da ortam hazırlar. Hayatın muhasebesi yapılırken, yeni fikirler yeşerir çok kere. Toprakla, bahçeyle, turizmle uğraşmak, büyük kentlerin, büyük sorunlarından uzaklaşmak gibi... Emeklilik günleri daha bir özlemle beklenmeye başlanır.
Kente dönüşte bizi genellikle ilk karşılayan yine bir stres kaynağı olur: Yoğun trafik, işbaşı yapıldığında biriken işler... Bütün o keyif hali, geleceğe yönelik plan ve projeler günlük hayatın sertliğiyle yüzleşince alt üst olur. Hayatı değiştirmek hiç de kolay değil. Bu kez de yaşamak istenen hayatla, mevcut koşullar arasındaki uçurum ciddi bir stres kaynağı olur. İşte tüm bunlar tatil dönüşü depresyon yaşamak için ortam hazırlar.
Bazı uzmanlar tatil sonrası depresyonunun "pazartesi sendromu"nun daha şiddetli hali olduğunu söylüyor. Freudyen terapistler ise tatilin, bilinçaltında bize çocukluğumuzu hatırlattığını... Yani sorumluluğun en az, özgürlüğünse en fazla olduğu zamanı. Bu teoriye göre, tatil sonrası depresyonun nedeni, kaybedilmiş, sorumsuz gençlik dönemine özlem ve geri dönüşte yetişkin sorumluluklarıyla tekrar yüz yüze kalmak.
TATİL, ÇOCUKLUĞA DÖNÜŞ MÜ?
Tatil dönüşü yaşanan depresyonla ilgili bir tez daha var... "Tatilde gerçeklikten uzaklaşma". Tatilde etrafta sizi tanıyan kimse olmaz. Kendinizi açık edebilir ya da tamamen saklayabilirsiniz. Hatta başka biriymiş gibi bile davranabilirsiniz. Şakacı, sakin, içe kapanık, dışa dönük olabilir ya da sürekli flört edebilirsiniz. Tatil bitip de "herkesin beklediği" şekilde davranmaya geri dönünce depresyon yaşanabilir. Nedeni ne olursa olsun, tüm bu duygusal dalgalanmalar tatilin olumlu etkilerini de yerle bir edebiliyor. Sanki hiç dinlenmemişsiniz gibi tatil sonrası uyku bozuklukları, yorgunluk, sinirlilik yaşanabiliyor.
İŞE HEMEN BAŞLAMAYIN
Tatil depresyonu yaşamamak için:
Yıl içinde bir uzun tatil kullanmaktansa, daha kısa ama daha sık, ufak tatiller yapın. Böylece tatil havasına girmeyip, gerçekten tamamen kopmadan rahatlayabilirsiniz.
Tatilden dönüşte sizi bekleyen tüm iş ve sorunlarla bir anda ilgilenmeye çalışmayın. İşleri birkaç güne yayıp, planlı bir şekilde çalışıp üstesinden gelin.
Tatilde yapmaktan hoşlandığınız, sizi rahatlatan şeyleri yapmaya da devam etmeye çalışın. Tembel tembel yatmak, kitap okumak, çıkıp yürümek gibi.
İşkolikler yokluklarında işlerin nasıl yürüdüğünü görmeye zaman ayırmalılar. Fazlaca kişisel sorumluluk aldıklarını, kendilerine fazlaca yüklendiklerini anlamaya çalışabilirler.
Tatil planınızı öyle bir ayarlayın ki, döner dönmez işe başlamayın. Mesela tatilden pazar günü dönüp, pazartesi işe başlamak depresyon olasılığını artırır. Evdeki hayatınıza alışabilmeniz için kendinize bir-iki gün zaman tanıyın.
Tatiller de biter! Eğer tatiliniz sonsuz olsaydı, zaten muhtemelen çekiciliğini yitirecekti. Bu nedenle sürekli tatilde olmanın olumsuz yanlarını düşünmek, depresyonu yenmenizde faydalı olacaktır.