Şiddet uygulayan erkeğin beyni hasarlı mı

“Kadına şiddet uygulayan erkek, kafa travması geçirmiş olabilir mi?” Psikiyatri uzmanı Dr. Tanju Sürmeli, yurtdışında kafa travması geçirenlerle ilgili yapılan araştırmalara dayanarak, “Evet. Hafif kafa travması geçirenler daha dürtüsel davranıyor ve frene basamıyor” diyor

Haberin Devamı

İnsan beyni, sert kemikli bir kemerin içinde oturan üç kiloluk yumuşak bir doku. Bu küçük ama hayati organ, kafatasının içinde olsa da ani hızlanma ve hız kesmelere karşı savunmasız. Bisikletten, ağaçtan düşmek, kafaya sert bir cisim çarpması (basketbol, futbol topu, salıncak çapması gibi), zor doğum (bebeğe forseps, vakum uygulanması), kayak yaparken düşmek ve başı vurmak, küçük trafik kazaları gibi basit sandığımız kazalar dahi beyindeki elektriksel akımı değiştirebiliyor.

LOBLAR ARASINDAKİ DENGE BOZULUYOR

Hafif derecede travmatik beyin hasarı da beynin frontal, temporal ve parietal loblarında hasara yol açabiliyor. Bu lobların görevlerine gelince... Frontal lobumuz, frenleme bölgesi. Karşınızkine çok kızdığınızda ve şiddet uygulamaya kalkıştığınızda, “Ne yapıyorsun, bu doğru değil” diyen bir fren sistemi. Temporal lob, kendimize veya başkasına zarar verme düşüncelerinin ilk ortaya çıktığı bölge. Ve frontal lobla bağlantısı var. Bu düşünce frontal loba gelince frenlenmesi beklenir. Parietal lobdaysa empati kurma, duygusal IQ yer alır ve az önce okuduğunuz iki bölgeyle işbirliği içindedir. Dr. Sürmeli, “İşte bu üç bölgenin elektriksel devre dengeleri bozulduğu zaman şiddetin daha kolay ortaya çıktığı düşünülüyor. Hafif travmalar bu dengenin bozulmasına yol açan faktörlerden. Şikâyetler bazen hemen, bazen de yıllar sonra çıkabiliyor” diyor.
Çocukluktaki düşmelerin yüzde 85’i uzun dönemde olumsuz etkiye yol açmıyor. Ancak yüzde 15’i yaşamının ileri bir evresinde bazı sorunlar yaşıyor. Dr. Sürmeli, “Çocukluğundan beri çeşitli şekilde kafasına darbe alanlar okul döneminde dikkatsizlik, motivasyon eksikliği ve öğrenmede zorluk çekiyor. Ayrıca arkadaş ilişkilerinde sorun, ani öfke nöbetleriyle nesne veya kişilere vurmaya başlayabilir. Eline geçirdiğini kırar, atar, küfür ve hakaret edebilir. Sabırsız olur, istediği hemen yapılmazsa karşısındakini veya kendini öldürmekle tehdit edebilir” diyor.

Haberin Devamı

ALKOL VE UYUŞTURUCU DİĞER ETKEN FAKTÖRLER

Dr. Sürmeli dikkat eksikliği, hiperaktivite ve benzer belirtilerin, suç işleyenlerde de sık görüldüğünü de belirterek; “Malum suç davranışları dürtüsellik, kontrolü kaybetme ve öfke içeriyor. Nöroterapi alanını takip edenlerin çoğu uzun yıllardır bu tür bir tedavi yönteminin adli alanda da kullanılmasının ideal olabileceğini düşünüyor. Davranış ve duygu kontrolünde ilerleme nöroterapinin en yaygın görülen sonuçları. Araştırma ve klinik bulgular, suça eşlik eden diğer faktörlerden alkol, uyuşturucu ve depresyonda da etkili olduğunu gösteriyor” diyor.

Haberin Devamı

LİTERATÜR DESTEKLİYOR

Literatür suçlularda beyin anormalliklerinin sık görüldüğünü destekliyor. Nörolojik bozulma rapor eden sekiz çalışmanın üçünde, vakaların yüzde 33-75’inde minör ya da majör nörolojik bozulma; dördünde vakaların yüzde 24-100’ünde kafa travması tespit edilmiş. Beş çalışmadaysa vakaların yüzde 50-100’ünde anormal EEG ve PET tarama bulguları tespit edilmiş.

MİZAÇ DEĞİŞTİRİYOR

Hafif derecede kafa travmasına bağlı beyin anomalileri MRI ve CT taramalarında görüntülenemez. Ancak hastalar bazı belirtilerden söz eder: Baş ağrısı, baş dönmesi, dürtüsellik, asabiyet, şiddet, mizaç patlamaları, duygulanım değişiklikleri, sosyal olarak uygun olmayan davranışlar, iletişim problemleri, yalnızca kendini düşünme, içgörüsü olmama, zayıf bilinç, kişilik değişimleri, paranoya (şüphecilik), yorgunluk ve bıkkınlık, uykusuzluk, dikkat eksikliği ve zihinsel çabayı devam ettirebilme zorluğu, öğrenme ve hafıza sorunları, bozuk planlama ve problem çözme, inat, somut düşünce ve sorumluluk alamama, düşünce ve eylem arasında çözülme yaşama, denge bozukluğu...

Haberin Devamı

İnce-kalın topuk fark etmez

Topukluyla saatlerce, hatta bazen gün boyu dolaşmanın ne kadar zor olduğunu deneyen herkes bilir. Buna rağmen “Topuklu giymeyin” tavsiyesine uymak pek çok kadın için zor. Ortopedi ve travmatoloji uzmanı Dr. Nazım Korkut Kasapbaşı, beş santimetrenin üzerindeki topukluların giyilmemesini öneriyor. Daha kalın topuğun, daha sağlıklı olduğunu düşünüyorsanız da yanılıyorsunuz. Topuğun kalınlığı fark etmiyor, asıl kriter yükseklik. Uzun süre topuklu giymeniz gerekiyorsa, yanınıza mutlaka rahat, düz bir ayakkabı bulundurun. Her fırsatta bunları giyerek, ayaklarınızı dinlendirin. Yüksek topuk yorgunu ayaklar için aşağıdaki listede yer alanlara dikkat edin:

Haberin Devamı

HER GÜN AYNI AYAKKABIYI GİYMEYİN

- Akşamları 10-15 dakika ılık suda dinlendirin
- Ayaklarınızı akşamları beş dakika havaya dikin
- Ayak parmaklarınıza küçük hareketlerle masaj yapın
- Küçük dairesel hareketlerle masaj yaparak krem sürün
- Her gün aynı ayakkabıyı giymeyin, mutlaka birgün ara verin
- Ayakkabılarınızın hava almasına imkân tanıyın
- Koruyucu ayak malzemeleri kullanın
- Tırnaklarınız küt kesin ve fazla uzatmayın, kenarlarını yuvarlamayın
- Ayaklarınıza tam uyan ayakkabı giyin.

UZUN LAFIN KISASI

YANLIŞ: Hamileyken tatlı gıdalar yenirse çocuk kız, ekşi yenirse erkek olur.

DOĞRU: Yedikleriniz değil, babadan gelen sperm cinsiyeti belirler. Hamilelikte de şekerden uzak durun.

SAĞLIĞIM İÇİN

Haberin Devamı

Kadir Doğulu (Oyuncu)

MUTLAKA YAPARIM: Haftada en az üç gün spor yaparım. Vitamin almayı eksik etmem. Dengeli ve sağlıklı beslenirim. .
ASLA YAPMAM:Soğuk havalarda incecik giyinip çıkmamaya dikkat ederim.
MUTLAKA YAPACAĞIM: Yakın zamanda check-up yaptırmayı düşünüyorum.

ŞİFA KÜTÜPHANESİ

Ayakları yere basan çocuklar için

Çocuk psikoloğu Maria Luisa Ferreros ‘Sarıl Bana Anne’de sorumluluk sahibi, kendi kararlarını alabilen, özgüvenli çocuklar yetiştirmenin yollarını anne-babalara gösteriyor. Doğan Kitap, 13 lira.

TAMAMLAYICI TIP

Baharatlar metabolizmayı çalıştırıyor

Metabolizma yavaşlığından şikâyetçilere duyurulur:
Baharatlar (kırmızı acı biber, hardal ve diğerleri), proteinli gıdalar, kafein ve yeşil çay metabolizmayı hızlandırmaya yardımcı oluyor.

Yazarın Tüm Yazıları