Sıcaklar bastırdı, yollarda su içmeyi ihmal etmeyin

Günde ortalama 2-3 litre su içilmesi öneriliyor. Özellikle terlemenin etkisiyle daha fazla suyun kaybedildiği yaz aylarında bu ihtiyaç, elzem oluyor.

Gerek yolculuk sırasında gerekse tatillerde su içmeyi ihmal etmeyin diyoruz. Ve küçük ama önemli bir hatırlatma yapıyoruz: Temizliğinden emin olduğunuz su yoksa, kapalı şişelerde satılan sularla susuzluğunuzu giderin. Kaynağı belli olmayan sulardan yapılan buzların kullanıldığı içeceklerden uzak durun. Kirli su, sonuçları ciddi olabilen bağırsak enfeksiyonlarına yol açabilir.

Diyetisyenler Derneği Başkanı Fatmagül Yılmaz, nerede olursanız olun, güne başlaken mutlaka su içimenizi öneriyor. Sabah aç karnına içilen bir bardak su bile bağırsakların hareketlenmesini sağlıyor. Bu alışkanlık seyahatlerde artan kabızlık sorununun oluşmasını engellemede katkıda bulunabilir. Suyun tadını sevmiyorsanız içine limon ekleyerek biraz tadını değiştirebilirsiniz. Şekersiz meyve ve bitki çayları bir miktar destek olabilir.

Suyun yaşamımızdaki önemi için birkaç rakamdan destek alalım: Vücudumuzun yüzde 66’sı, kas ağırlığımızın yüzde 72’si, yağ dokusunun ise yüzde 12’si sudan oluşur. Aç olarak haftalarca yaşanabilse bile susuz en fazla bir hafta yaşanabilir. Besinlerin yakılıp, ısı enerjisinin ortaya çıkması için suya ihtiyacımız var. Yani aldığımız kaloriye göre tüketilmesi gereken miktar değişir. Günde 2000 kalori alıyorsak iki litre, 5000 kalori alıyorsak da beş litre su almalıyız. Su oranımızda yüzde 3’lük bir kayıp bile konsantrasyonda düşmeye ve performans kaybına yol açar. Oran yüzde 10 olduğunda hayati tehlike başlar. Oysa vücudumuzdaki karbonhidrat ve yağın tümünü, proteinin ise yarısını kaybettiğimiz zaman hayati tehlike söz konusu. Bu kayıp yüzde 20’ye ulaştığında ise sonuç ölüm! Su ihtiyacınızı bardak bardak, fincan fincan çay ya da kahve içerek karşıladığınızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Tam tersine bunların idrar sökücü etkisi var.

ALDIĞINIZ SU YETERLİ Mİ?

Günlük su alımının yeterli olup olmadığını anlamanın kolay yöntemi idrara bakmak. Yılmaz, "İdrarınızın rengi açık ve miktarı fazla, deriniz canlı ve elastik ise ve ısı dengenizde problem yoksa, bu sıvı alımınızın yeterli olduğunu gösterir. Günlük aldığımız suyu vücuttan terle, solunum/ konuşma esnasında ve idrarla, az miktarda da dışkıyla atarız. O nedenle havanın nemi, ısı dengesi ve fiziksel aktivite durumunuz su ihtiyacımızın diğer belirleyicileri" diyor.

Kadınların hamilelik ve emzirme döneminde sıvı ihtiyacı üç litreye çıkar ve bunun en az sekiz bardağı mutlaka su olmalıdır. Çünkü hamilelikte hormonlar farklılaşmaya başlar, emzirirken de süt oluşumu için gereklidir.

Spor yaparken su ihtiyacı artar. Sporcularda su alımının iyi olmaması performans kaybına yol açar. İhtiyaç, yapılan spor türüne ve ortam ısısına göre değişir. Egzersiz öncesi ve sırasında su içmek unutulmamalı.

Aşırı su kaybı yani dehidratasyon ağızda kuruma hissiyle kendini belli eder. Sorunun devam etmesi halinde ayrıca baş ağrısı, halsizlik, idrar renginin koyulaşması, baş dönmesi ve ciltte kuruma gibi belirtiler gelişir. Bunu yaşamamak için aralıklı su içmek gerekir.

İshal ve kusma durumlarında vücuttan sıvıyla birlikte tuz da kaybedildiği için susama duygusu hissedilmez ve dehidratasyon hat safhalara varır. Bunu engellemek ve çabuk toparlanmak için susama hissetmeseniz de su içmek gerekir.

BOL SU İÇMEK İÇİN BAŞKA NEDENLER

Besinlerin sindirimi ve taşınması,

Vücut ısısının dengede kalması, eklemlerin kayganlığının korunması,

Atık maddelerin vücudumuzda gereken yerden atımı,

Elektrolit dengesinin ve cildin nem dengesinin korunması ve elastikiyetinin sağlanması,

Aşırı tuzlu beslenme ya da benzeri nedenlerden ödem (su tutumu) oluştuysa bunu çözme,

Dengeli beslenmenin yanında selülitten korunma.
Yazarın Tüm Yazıları