Ofis sağlığı tehdit ediyor

Yakın zamanda insan sağlığını bozan faktörler arasında ofisler de sayılmaya başlanırsa hiç şaşırmayacağım. Ofis çalışanları, Her şeyden önce gerekenden çok daha az hereket ediyor. Hareketsizliğe ofiste ergonomi prensiplerine uygun davranmamak ve iş stresi de katılınca sırt, boyun ve bel ağrısı kaçınılmaz oluyor

Konfora kolay ve çabuk alışan insanoğlu, hareketsizliğin bedelini sağlığıyla ödemeye başladı. Aşırı kilo, birçok kronik hastalık, kanser, erken ölümlerin nedenleri sıralanırken hareketsizlik hep ilk sıralarda geliyor. Bu da gösteriyor ki spor ve egzersiz şart! Özellikle de ofis ortamında hareketsiz bir şekilde çalışanlar için... Ama bunun kadar önemli bir başka şey de çalışma ortamında ergonomi kurallarının yerine getirilmesi. Ofis çalışanlarının spor yaparken sırt, boyun ve bele ayrı bir özen göstermesi ve ayrıca bu bölgeleri çalıştıracak egzersizler yapması elzem.

YANLIŞ OTURMAK BÜYÜK SORUN

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Vildan Çerçi, ofis ortamında sık görülen boyun, sırt-bel, dirsek-bilek ağrılarıyla ayak-bacak şişmelerinin büyük oranda yanlış oturmaktan kaynakladığını söylüyor. Çalışmaktan alıkoyan ve hatta bazen çekilmez olan ağrılarla başetmek için şu önerilerde bulunuyor:

SIRTINIZI DESTEKLEYİN: Doğru ve ergonomik bir duruş için sırtınızı ortopedik bel yastığına dayayın! Bel yastığı olmasa bile belinizin kavisini destekleyecek şekilde rulo yapılmış polar küçük battaniyeler kullanabilirsiniz. Uzun süre oturulunca kaslar yorulur. Duruşu bozulur. Omurga üzerine, özellikle omurlar arasındaki disklere yük biner. Bu da önce hafif ağrı ve tutulmalara zamanla bel fıtığına yol açar.

LAPTOP EKRANI KAŞLA AYNI DÜZEYDE OLSUN: Elinizi ensenize götürün. Çıkıntılar varsa, bilin ki boynunuzun doğal duruşu bozulmuş. Buna yol açan sebep laptop kullanırken sürekli öne eğik pozisyonda kalınması. Bu pozisyon boyun ağrılarına neden olmakla kalmıyor, fıtık riskini de yükseltiyor. Laptop ekranının üst seviyesini, kaşınızla aynı hizada olacak şekilde yükseltin. Malum laptop yükseltilince, ayrıca klavye kullanmanız gerekecek. Masanın kalabalığı artıyor ama kendiniz için bunu yapın! Bir de fare (mouse) kullanırken kolunuzu dirseğinize kadar masayla destekleyin. Bu arada masa kenarı da mide hizasında olmalı.

45 DAKİKADA BİR 5 DAKİKA ARA: En az ergonomik koşullar kadar önemli bir madde okuyorsunuz... Her 45 dakida bir (en geç saatte bir) 5 dakikanızı basit egzersiz ve yürüyüş arası verin. Sık ara vermek dokuların sürekli baskı altında kalmasını önler. Yorulmuş kaslar dinlenir. Kan ve lenf dolaşımı hızlanır.

EGZERSİZİ LÜKS GÖRMEYİN: Düzenli egzersiz alışkanlığı edinin. Yüzme, yürüyüş ve yoga oturarak çalışan insanlar için en uygun fiziksel egzersizler. Haftanın 2-3 günü, bir saat zamanı egzersize ayırın.

ÇOK ŞİŞEN BACAKLARA VARİS ÇORABI: Kadınların bacakları gün sonuna doğru şişmeye meyilli. Bu sorunla baş etmek için hafif basınçlı diz altı varis çorabından yararlanabilirsiniz. Yine sık sık kalkıp dolaşmak iyi gelir.

BUNLARI YAPMAK KOLAY

* Boyun egzersizi: Çeneyi yere paralel şekilde boyuna doğru bastırın (gıdı çıkarma). Hareketi günde 8-10 kere, 6 kez tekrarlayın.
* Bel egzersizi: Ellerinizi kalça üzerine koyarak belinizi mümkün olduğunca arkaya doğru esnetin. Hareketi günde 5-6 kere, 6 kez tekrarlayın.

Reflüye ağızdan ameliyat

Önüm, arkam, sağım, solum reflüden mustarip desem abartmış olmam. Reflüden sesi kısılan, ataklar sırasında en keyifli sofralardan bile alelacele kaçarak çıkarmak sorunda kalan, en sevdiği yiyecekleri seyretmekle yetinen her yaştan hasta tanıyorum. Doktorların yalancısıyım, her beş kişiden biri reflüden çekiyor. Diyet, ilaç, radyofrekans ve ameliyat gibi farklı tedavi yöntemleri deneniyor. Bu yöntemlerin arasına en yeni gireniyse TİF (transoral incisionless fundoplication). Herhangi bir cerrahi kesi yapmadan, ağızdan girilip, endoskopik yöntemle mideye ulaşmak ve gevşeyen kapak mekanizmasını onarmak anlamı taşıyor.

REFLÜ CİDDİYE ALINIYOR

Amerikan Hastanesi’nde gastroenteroloji uzmanı Doç. Dr. Feryal İlkova ile genel cerrah Doç. Dr. Tunç Yaltı şimdiye kadar 40 reflü hastasına TİF uyguladı. Malum reflü, mide içeriğinin yemek borusuna kaçmasıyle gelişiyor. Midede yanma, ağızda ekşime, yiyeceklerin, acı-ekşi suyun ağıza gelmesi gibi belirtilerle seyrediyor. Mideden çıkan asit, boğaz iltihaplarına, ses kısıklığına, astım krizlerine yol açabiliyor. Reflünün ciddiye alınmasının en önemli nedenlerinden biri de yemek borusu kanserine yol açma ihtimali. Bu nedenle uzmanlar mutlaka tedavi edilmesi konusunda görüş birliği taşıyor.

MİDEYE AĞIZDAN ULAŞILIYOR

Doç. Dr. İlkova’nın verdiği bilgiye göre, bozulmuş kapak mekanizmasının tamir edildiği TİF yönteminde vücutta herhangi bir kesi yapılmıyor. Mideye ağız içinde gönderilen endoskopla ulaşılıyor. Yöntem için uzun çalışmalar sonucu geliştirilen Esophyx adlı cihaz kullanılıyor. Esophyx ile yemek borusunun altına genişlemiş olan kısım mideye doğru indiriliyor. Zımbaya benzer dikişler atılarak genişleyen kapak daraltılıyor. Genel anestezi altında yapılan TİF, yaklaşık bir saat sürüyor. Hastalar aynı gün evlerine gönderiliyor. Dünyada bu güne kadar 4 binin üzerinde hastaya uygulanmış. Sadece iki hastada istenmeyen sonuçlar gözlenmiş. Doç. Dr. İlkova, “Bizim hasta serimizde hiçbir yan etki görmedik. Hastaların yüzde 88’i reflü ilacını tam kesti. TİF, ameliyatla elde edilen sonuçlara çok yaklaştı” diyor.

Ağlayan bebeğe akupunktur

Bebeklere de akupunktur uygulanabildiğini biliyor muydunuz? Bazı bebeklerde görülen gaz ağrıları (kolik) ya da diğer bir deyişle ağlama nöbetleri özellikle anneler için dayanılmaz olur. Dakikalarca, hatta bazen saatlerce süren ağlamalar annenin de canından can alır. Tamamlayıcı Tıp Uzmanı Dr.Yusuf Özgür Çakmak, 3 haftalıktan 3 aylığa kadar olan bebekleri bebekleri akupunturla tedavi ederek, ağlama nöbetlerine son verdiğini söylüyor. Dr. Çakmak, “Haftanın 3 günü 20 saniyelik seans şeklinde yapıyoruz. Kolik ağrısı için akupunktur dünyada uzun süredir yapılıyor. 2008’te İsveç’te Karolinska Enstitütüsü ve Göteborg Üniversitesi’nce 40 bebek üzerinde yapılan araştırma ağlamaların şiddetinin, süresinin ve sıklığının istatistiksel olarak azaldığını gösterdi” diyor.

Kalple ilgili her şey

Meslek yaşamını ABD Cleveland Clinic’de sürdüren kalp ve damar hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Murat Tuzcu, kendinin ve yakınlarının kalbini korumak isteyenler için ‘Kalbinizi Dinleyin’ kitabını yazdı. Ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alan kalp ve damar hastalıklarıyla ilgili her şeyi A’dan Z’ye anlatan bir kitap. Marion Tomasko’nun şahane ve kolay anlaşılır grafiklerine de yer veren Tuzcu’nun kitabı, benim için başucumda yerini aldı bile.

BENDEN SÖYLEMESİ

YANLIŞ:
Karbohdidrat asla tüketmeyin, şişmanlatır. Zaten vücudun karbonhidrata ihtiyacı yok. Tek işlevi bedeni yağlandırıp kilo almanıza neden olmak.
DOĞRU:
Sağlıklı beslenmek için her gıda grubundan uygun miktarda tüketmek gerekiyor. İhtiyaçtan fazla tüketilen her gıdanın şişmanlatma potansiyeli var.
Yazarın Tüm Yazıları