Mevsim normallerinin üstünde seyreden sıcaklıklardan, nemden bizi klimalar kurtarıyor.
Seyahatlerde otomobilin, otel odasının, restoranların ferahlatan klimaları bir yandan da bazı sağlık sorunlarına zemin hazırlıyor. Cihazın yanlış kullanımı, soğuk algınlığı, zatürree gibi alt solunum yolu enfeksiyonlarını beraberinde getiriyor. Alerjileri tetikliyor.
Önce klimaların hakkını teslim etmek lazım. Güneşin altında saatler süren yolculukları, sıcak iklimlerde tatili tahammül edilebilir kılan klimaların serinliği. Ama bu iyilik halinin istenmeyen etkileri de var maalesef. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Atilla Şengör, uzun süre ve direkt klima esintisine maruz kalmanın hasta ettiğini söylüyor.
Klimaların olumsuz etkilerinden sadece oturulan yere direkt üfleyen hava kanatları sorumlu değil. Klimaların filtrelerine yerleşen bakteriler de sıkıntı yaratıyor. Özellikle alerjisi bulunanlar, filtrelere yerleşen bazı akar tipleri ve hatta küf mantarlarından zarar görüyor.
KLİMALARINTEMİZLİĞİ ÖNEMLİ
Klimaların hava kanatlarının oturulan ya da yatılan yere direkt yönlendirilmemesi klimaların zararlı etkilerinin önüne geçmenin ilk yolu. Bir diğer önlem filtreleri belli aralıklarla temizlemek. Ev, otel gibi ortamlarda filtrelerin ilkbahar ve sonbahar olmak üzere yılda 2 defa, ofis ve işyerleri gibi daha kalabalık ortamlarda ise 3 ayda bir temizlenmesi veya değiştirilmesi gerekiyor.
Dr. Şengör, "Klima ekipmanına elektrostatik veya hepa filtreler eklenmesi havadaki alerjenlerin temizlenmesine yardımcı olur. İnsan sağlığı için sıcaklığın 20-25 derece, nemin yüzde 45-60 olması ideal. Konforlu bir ortam için klimanın yazın 20-21 derece, kış aylarında ise 27-28 derece olarak ayarlanması uygun" diyor.
Dr. Şengör, özellikle burun, sinüs ve akciğer hastalarının çok uzun süre klimalı ortamda kalmamaları ve klima bakımlarını ihmal etmemelerinin sağlık açısından son derece önemli olduğunu vurguluyor.
ALERJİK HASTALAR DAHA ÇOK ETKİLENİYOR
Alerjik nezleli hastaların sıkıntısını tetikleyen faktörlerin başında ani ısı ve nem değişimleri geliyor. Burun mukozası, ortamın ısısı ve nemine göre çeşitli yanıtlar veriyor. Bu da konka adı verilen dokuların şişmesine neden oluyor. Aslında konkaların şişmesinin nedeni ani ısı değişimleri sırasında alt solunum yollarını korumak. Fakat bu koruma refleksi buruna hava akımını azaltıyor.
Dr. Şengör, "Aslında organizmamız, akciğere ulaşacak havayı ısıtmaya çalışıyor. Ancak kişide burun tıkanıklığı olarak belirti verir ve ağız solunumuna yol açabilir. Sağlık için ideal olan burun solunumu. Bunun yerine ağız solunumu yapmak, çeşitli boğaz ve alt solunum yolu problemlerine yol açabilir" diyor.
Dolasıyla özellikle, alerjik nezleli hastalar klimalı ortama girdiklerinde, yani ani ısı ve nem değişimine maruz kaldıklarında, hasta olmayanlara oranla daha fazla burun tıkanıklığı, akıntı veya gözlerde yanma ve kaşıntı gibi belirtiler yaşıyor.