Paylaş
Şu bir gerçek ki meme kanseri kadınlarda daha sık görülen bir sorun. Erkekler kadınlara göre bu açıdan şanslı, çok daha seyrek meme kanseri oluyor. Ancak gerek tanı gerekse tedavide her iki cins benzer şeyler yaşıyor.
Serbest meslek sahibi Mehmet Şengül dört buçuk yıl önce sol memesinde bir sertlik hissetti. Eline gelen pirinç tanesi kadar küçük bir odaktı. Ultrasonografideki imaj şüpheleri kuvvetlendi. Kanser olabilirdi, biyopsi için parça alınması gerekiyordu. Şengül erkeklerin de meme kanseri olduğunu duymuştu. Ancak aynı haberi almak onu şaşırttı. Tümör iki santimetreye ulaşsa da şanslı sayılırdı. Erken evredeydi, ne cilde ne de göğüs duvarına yayılmıştı. İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü’nde ameliyat edildi. Kemoterapi ve radyoterapiye gerek görülmedi. Tetkiklerde tümörün östrojene duyarlı olduğu saptanmıştı. Malum östrojen kadınlara özgü bir hormon ancak az miktarda erkeklerde de bulunuyor. Bu nedenle birçok meme kanserli kadının kullanması gereken östrojeni baskılayan ilaç Şengül’e de verildi.
Ameliyatlı memesini gösteren Şengül, “Herkesin başına gelebilir. Plajda da böyle, çekinmeden dolaşıyorum. Hastalığımı hiç gizlemedim. Duyunca ‘Nasıl yani?’ diye soranlar oluyor, anlatıyorum. Artık bilinçlendim, duşta sık sık her iki mememi elle muayene ediyorum. Erkeklere ‘Siz de kontrol edin, olabiliyor’ diyorum” diye anlatıyor.
Liv Hospital genel cerrahi uzmanı Doç. Dr. Hasan Karanlık kadınlarda olduğu gibi erkeklerde meme kanseri tarama programı olmadığını söylüyor: “Bu yüzden erkekteki meme kanserini genellikle çok daha ileri evrede yakalıyoruz. Erkeklerin bir diğer dezavantajı, meme dokularının az olması. Tümör meme içinde büyüyemiyor; cilt, göğüs duvarı, koltuk altına yayılıyor. Şimdilik standart tedavi memenin tamamen alınması.”
Paylaş