Hava koşullarındaki ani değişim solunum yollarını hasta ediyor

Seyahatlerle veya yaşadığınız yerde havanın kısa süreler içerisinde değişmesi, bir gün kışı yaşarken, ertesi günü bahara, yaza dönmesi ağız ve burunla başlayan solunum yollarımızı hasta ediyor. Özellikle burunda başka sorunların olduğu durumlarda, bu koşullara uyum sağlamak daha da zorlaşıyor. Beraberinde birçok sağlık sorununa zemin hazırlıyor.

Haberin Devamı

Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Atilla Şengör’ün verdiği bilgiye göre, solunum yollarımız hava değişimlerine uyum sağlamaya çalışır. Bir filtre veya klima gibi çalışan burnumuz adeta üst ve alt solunum yollarını korumak için tasarlanmış bir organımız. Eğer normalde de burun solunumu rahat yapılamıyorsa veya bir şekilde burnun işlevlerinde zaten bir aksama varsa hava değişimleriyle birlikte burun tıkanıklığında artma ve geniz akıntısı ortaya çıkıyor. Burunda üretilen salgının artması veya kıvamının yoğunlaşması durumlarında geniz akıntısı fark edilebiliyor.
BAŞ AĞRISI YAPABİLİR
Nezle ve grip olunduğunda, burun içi dokularından enfeksiyon nedeniyle sıvı sızmasına bağlı salgı miktarı da artıyor. Geniz ve burun akıntıları başlangıçta şeffaf ve akışkan. Ama üzerine bakteriyel bir enfeksiyon eklenmesiyle yeşil-sarı renkli ve yoğun kıvamlı olabiliyor. Ayrıca sinüzitli hastalar, sinüslerinden kaynaklanan akıntılar nedeniyle geniz akıntısı hisseder. Bazen bu durum kronikleşebilir ve sık geçirilen enfeksiyon atakları ile beraber kronik baş ağrısı, yüz ve göz çevresinde ağrı ile burun tıkanıklığı bulunabilir.
Bazı ilaçların kullanımı da geniz akıntısına neden olabilir.
Dr. Göngür, “Nezle ve gripte kullanılan akıntı kesici (dekonjestan) ilaçlar salgıyı azaltarak hastalık belirtilerini azaltırken, kıvamda yoğunlaşmaya neden olur. Bunun dışında, örneğin tansiyon, bazı nörolojik ve psikiyatrik hastalıklarda kullanılan bazı ilaçlar da benzer mekanizmalarla geniz akıntısının fark edilebilir duruma gelmesine yol açabilir” diyor.
ALERJİLER DE GENİZ AKINTISI YAPIYOR
Gittikçe sık rastlanan alerji durumlarında da geniz akıntısı görülüyor. Burada bazı alerjen maddeler burun içi dokuya temas ettiğinde “alerjik yanıt” gelişiyor. Burunda salgı artışı ve doku şişmesi (ödem), burun akıntısı ve tıkanıklığı olarak algılanıyor. Bu durum geçici olabileceği gibi, uzun süren alerjilerde burun dokularında önemli kronik değişimlere de yol açabilir. Burnun temizlenme mekanizması bozuluyor. Buna bağlı olarak gelen yeni bir alerjen maddenin burun içerisinde kalış süresi uzuyor. Burun içi dokularla temas
süresi uzadığında alerjik yanıtın süresi ve şiddeti de artıyor. Kısırdöngü oluşarak burun sorunlarının devamlılık
kazanmasına yol açıyor. Geniz-burun akıntısı ve tıkanıklığı da kronikleşiyor.

Haberin Devamı

En iyi klima burun

Haberin Devamı

Bir filtre veya klima gibi çalışan burnumuz adeta üst ve alt solunum yollarını korumak için tasarlanmış bir organ.
Burun, dışarıdaki soğuk ve kuru havayı akciğerlere uygun hale getirir. Ağız solunumu ise atmosfer havasının koşullarını değiştirmeden alınan havanın doğrudan boğaz ve akciğerlere ulaşmasına neden olur. Halk arasında “burun etleri” diye bilinen, doktorların “konka” dediği, burun boşluklarının yan taraflarında bulunan oluşumların bu konuda çeşitli görevleri var. Buruna giren hava konkaların arasından geçer. Bu geçiş bir zaman aldığından bu sürede burundan alınan hava ağızdan alınan havaya göre daha etkili olarak ısıtılır. Ayrıca yine bu yapıları oluşturan hücrelerin üzerinde bulunan mikroskopik boyuttaki hareketli tüyler sayesinde havada bulunan tozlar, alerjenler ve mikroplar filtre edilir (temizleme mekanizması). Burada yapışkan özelliği bulunan salgılar da (mukus örtüsü) bu alerjen ve mikropların büyük çoğunluğunu tutarlar ve akciğere gitmelerini önlerler. Bu şekilde buruna giren zararlı bir madde 15 dakika kadar bir sürede burundan temizlenmiş olur. Burada günlük üretilen mukus salgısı ortalama yaklaşık 1 litredir. Miktar bu kadar fazla olmasına karşın sağlıklı bir birey bu salgı akışının farkında olmaz.

Yazarın Tüm Yazıları