Paylaş
Dünya sağlık Örgütü Tütün Kontrolü İşbirliği Merkezi Direktörü Dr. Martina Pötschke Langer geçen günlerde Sağlık Enstitüsü Derneği’nin davetlisi olarak İstanbul’daydı. Dr. Langer DSÖ Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi’nin uygulanması için politika geliştiren bir ekibi yönetiyor. Dr. Langer’in anlattıkları, sigara, elektronik sigara, nargile vs. tütün ve mamullerinin kullanımına yönelik getirilen yasakları haklı çıkarıyor. Aslında hemen hepimiz biliyoruz ki tütün sadece akciğer değil, ağız, gırtlak, soluk borusu, tüm sindirim sistemi ve mesane kanserlerinin de ana nedeni. Felç ve kalp-damar, kronik akciğer hastalıkları başta olmak üzere daha birçok hastalığın ve erken ölümlerin de...Dr. Langer, “Sigara içen her iki kişiden biri ortalama 10 yıl erken ölecek” diyor.
Dr. Langer sigara sanayiinin farklı taktikler ve çeşitli katkı maddeleriyle sadık içiciler yaratmaya çalıştıklarını anlatıyor. Sigara üretiminde 600’den fazla katkı maddesi ‘içilebilirlilik’, ‘yumuşaklığı arttırmak’ ve ‘sertliği iyileştirmek’ için kullanılıyor. Sigaraya katılan şeker, mentol, meyan kökü, bal, nane, çikolata, meyve ve renklendiricilerle hedeflenen, sadece yumuşatarak içimini kolaylaştırmak değil, aynı zamanda daha ‘çekici’ hale getirmek. Dr. Langer, “AB’ye tüm katkı maddelerinin yasaklanmasını önerdik. Tütün ürünlerinin çekiciliği gençlerin sigaraya başlamaları için çok önemli bir etken. Katkı maddeleri insanların sigaraya başlamalarını kolaylaştırıyor, bu nedenle tüketimi dolayısıyla öldürücülüğü artıyor. Sigaralar o kadar çekici ve kolay içilebilir ki bir çocuk dahi içebilir” diyor. Üreticilerin son numaralarından biri de filtre içine yerleştirilen nane, çikolata, meyve, vanilya, baharat, bergamut vb. içeriği bulunan kapsüller. Almanya tıpkı diğer katkı maddeleri gibi, sadık tiryakiler oluşturmayı hedefleyen bu kapsüllerin konmasını yasakladı.
Pek çok kişi nargilelerin ‘bitkisel’ ve masum olduğunu zannediyor. Dr. Langer ise “Hayır” diyor: “İçindeki katkı maddeleri olmasa pek çok kişi asla içmezdi. Ancak unutulmamalı ki yanan tüm organik maddeler kanserojen maddeler üretir.”
ELEKTRONİK SİGARA MASUM MU?
Sigara yasağını delmek ya da ‘sigarayı bırakmak’ için elektronik sigara kullanıyorsanız bilin ki o da masum değil! Elektronik sigaralara da içilebilmesi için katkı maddeleri konuluyor. Birleştirici ve nemlendirici de olan bu katkı maddeleri şeker dahi olsa ısıtılıp, yakıldığında kanserojen maddeler üretiyor. Dr. Langer, “Kapalı ortamlarda aynen sigara gibi elektronik sigara içimi de yasak olmalı. Bunlarda nikotinin yanı sıra çok sayıda kimyasal var. Kullanıcılar nefesle ne kadar nikotin aldıklarını bilmiyor. Ayrıca buharındaki kanserojenlerden çevredekiler de etkileniyor” diyor. Dr. Langer büyük sigara sanayicilerinin önümüzdeki yıllarda elektronik sigara üretimine geçme hazırlıkları yaptıklarını hatırlatıyor.
Kadınlar erkeklerden daha fazla alkol tüketmeye başladı
Yeşilay’ın DSÖ ile birlikte ev sahipliği yaptığı Küresel Alkol Politikaları Sempozyumu’nun konukları arasında yer alan Eurocare (Avrupa Alkol Politikaları Birliği) Genel Sekreteri Mariann Skar, alkol tüketiminin Avrupa’nın önemli sorunları arasında yer aldığını söylüyor. AB’de dünya ortalamasından iki buçuk kat fazla, kişi başına 11 litre alkol (saf) tüketildiğini hatırlatan Skar, “Bu hem genç insanlar hem çalışanlar hem de yaşlılar ve kadınların sorunu. Şu anda kadınlar erkeklerden daha fazla alkol tüketme eğiliminde” diyor.
Skar, Avrupa’da alkollü araba kullanımına bağlı yılda 28 bin ölüm gerçekleştiğini de söylüyor. Skar, “Maalesef alkol için güvenli bir limit yok. Alkolle ilgili pek çok proje, düzenleme yapıldı ama daha fazlasını istiyoruz. Promil oranlarının 0.2 olmasını öneriyoruz (Türkiye’de yasal sınır 0.5 promil). Alkol reklamları hiçbir yerde yapılmamalı. Sponsorlukları yasaklanmalı. Müzik festivallerinde alkol istemiyoruz. Ürün yerleştirmelerine çok sıkı düzenlemeler getirilmeli” diyor.
Paylaş