Paylaş
Sadece yüzümüz ve bedenimiz değil gözlerimiz de bizimle birlikte yaşlanıyor. 40’lı yaşlardan itibaren önce yakın görme bozulmaya başlıyor. Kısa zamanda bırakın iğne deliğinden ip geçirmeyi; saat, gazete, kitap, mönü okumak, telefonla mesajlaşmak bile zorlaşıyor. Hatta gözlüksüz imkânsız hale geliyor. Bu doğal bir süreç olsa da ‘kronolojik yaşımızı’ ayan beyan açık eden gözlük pek çoğumuzun hoşuna gitmiyor.
Tıp dilinde presbiyopi denen, yaşlanmaya bağlı yakını görememe sorununa yönelik son geliştirilen yöntem PresbyMAX. Almanların geliştirdiği yöntem aslında bir lazer sistemi. Üstelik sadece presbiyopi değil, 5 numaraya kadar hipermetropi, 6 numaraya kadar miyopi, 4 numaraya kadar astigmatı da düzeltebiliyor. VeniVidiGöz Medikal Koordinatörü Op. Dr. Ertan Sunay, “Korneanın merkeze ve kenarlarına yakın bölümlerine lazerle, bir milimetrenin binde biri inceliğinde halkalar yapıyoruz. Böylece sadece yakın düzeltilmiyor, göze zoom yapma yeteneği de kazandırılıyor” diyor. Yöntemin alt yaş sınırı 40, üst yaş sınırı yok. CE belgeli yöntem, Almanya, Avusturya, Belçika, İngiltere, Fransa, İtalya, İspanya, İsviçre, İsveç, Türkiye, Brezilya, Küba, Japonya, Kore, Hong Kong, Singapur, Çin, Rusya, Fransız Guyanası, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman’da uygulanıyor. Yöntemin en büyük avantajlarından biri de arzu edildiğinde tüm lazer etkisinin geri alınabilmesi. Uygulama iki göze birden yapılıyor. Göz operasyondan sona kapatılmıyor. Yakın görme hemen ertesi gün düzeliyor.
Yanığa kök hücre
Yanık ve kanser tedavileri sırasında uygulanan radyasyonun yol açtığı yaralar uzmanları en çok zorlayan konulardan biri. Kök hücre tedavileri pek çok alandaki gibi yaraların tedavisinde de kullanılıyor. Plastik ve estetik cerrahi uzmanı Op. Dr. Nuri Battal, yağ dokusundan elde edilen kök hücrelerin yanık ve radyasyon yaralarında yüz güldürücü sonuçlar verdiğini söylüyor. Hastanın karın, bel ya da kalçasından özel kanüllerde bir miktar yağ dokusu alınıyor. Bir dizi işlemden geçirerek elde edilen kök hücreler doku altına enjekte ediliyor. Kök hücreler konuldukları ortamda hemen faaliyete başlayarak o bölgenin canlanmasını sağlıyor.
Dr. Battal “Son derece aktif, canlı ve genç olan bu hücreler yerleştirildikleri dokunun karakterine dönerek orada yaşamaya başlıyor. Yanık ve yaralarda bir miktar cilt oluşturarak ve salgıladığı enzimlerle yeni damarlar meydana getiriyor. Böylece sert dokunun yumuşaması ve normal deriye yakın bir elastikiyete yaklaşmasını sağlıyor. Yanık ve yaralar hızla iyileşmeye başlıyor. Birkaç hafta içinde etkileri görülmeye başlıyor” diyor.
Paylaş