Paylaş
En son Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nden vakalar bildirildi. Ağır seyreden, ölümle sonuçlanabilen hastalığı araştırmak için ABD, Kongo’da bir laboratuvar kurdu ve uzmanlar görevlendirdi. Fransa salgından etkilenen nüfusun sosyal ve antropolojik yapısını araştırmak için antropolog gönderdi. ABD ile birlikte Dünya Sağlık Örgütü, Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü, Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Federasyonu da ebolaya karşı güç birliği yapıyor.
Demokratik Kongo Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı, 28 Ağustos tarihi itibariyle Orientale Vilayeti’nden 11 ölüm vakası dahil olmak üzere toplam 24 vaka (6 olası, 6 teyit edilmiş ve 12 şüpheli vaka) rapor etti. Araştırmacılar hastalığın etkeni ve erken tanısı için gereken yöntemleri geliştirmek için çalışıyorlar. Araştırmacıların diğer bir hedefi ise hastalığın sıklığını belirlemek. Gelecekteki salgınların önlenmesi için virüsün yayılım yolunun anlaşılması başta olmak üzere daha fazla bilgi gerekiyor. Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü Seyahat Sağlığı Merkezi’nden aldığım bilgiye göre, Dünya Sağlık Örgütü Kongo’ya seyahatla ilgili herhangi bir kısıtlama getirilmesini önermiyor.
5 TÜRÜ VAR
Ebola virüsünün tanımlanmış 5 alt türü bulunuyor. Bu alt türler ebola salgınları esnasında ilk görüldükleri yerin adıyla isimlendiriliyor. Alt türlerin 3’ü Afrika’da görülen geniş çaplı ebola hemorajik ateşi salgınlarıyla ilişkili. Bunlar Ebola-Zaire, Ebola-Sudan ve Ebola-Bundibugyo. Ebola hemorajik ateşi bu hastalığa yakalananların yüzde 25 ila yüzde 90’ında ölüme yol açan ateşli ve kanamalı bir hastalık. Filipinler’de görülen Ebola-Reston türü insanları enfekte etse de ölüme yol açtığı henüz rapor edilmedi.
BAZI İNSANLAR İYİLEŞİRKEN, BAZILARI NEDEN ÖLÜYOR?
Birisi bir kez hastalandığı zaman, virüsü birkaç değişik yolla diğerlerine bulaşabiliyor. Afrika’da genelde hastaların maskesiz, galoşsuz ve eldivensiz bakılması hastalığın yayılmasında etken. Ayrıca tek kullanımlık olmayan şırınga veya enjektörlerin sterilize edilmeden sadece suyla yıkanıp tekrar tekrar kullanımıyla birçok kişi enfekte olabiliyor. Virüsle enfekte olduktan sonraki birkaç gün içinde yüksek ateş, baş ağrısı, kas ağrısı, mide ağrısı, güçsüzlük, ishal, boğazda acıma hissi, hıçkırık, gözde kaşıntı ve kızarıklık, kan kusma, kanlı ishal gibi belirtiler başlıyor. Virüsle enfekte olduktan sonraki birkaç hafta içinde körlük, kanama, göğüs ağrısı, şok ve ölüm görülüyor. Araştırmacılar neden bazı insanların iyileştiğini, bazılarının ise iyileşmediğini henüz anlayamıyorlar.
STANDART TEDAVİSİ YOK
Hastalığın standart tedavisi yok. Destek tedavisi yapılıyor. Sıvı - elektrolit, oksijen, kan basıncı takibi ve ikincil enfeksiyonlar için tedavi uygulanıyor. Afrika’da hastalığın önlenmesi gerçekten zor. Sosyal ve ekonomik şartlar hastalığın yayılmasını sağlıyor.
Paylaş