Paylaş
Kolera besinlerle bulaşan bir hastalık. Hastaların dışkı ve idrarlarıyla kirlenmiş su ve besinlerin tüketilmesiyle bulaşan kolera, karın ağrısı, bulantı, kusma, bol miktar ve sıklıkta dışkılamayla seyrediyor. Çoğu enfeksiyon hafif seyretse de hastaların bir bölümünde hastalık ağır sulu ishal ve kusmayla başlıyor. Vücuttan büyük miktarda sıvı ve tuz kaybıyla sonuçlanıyor. Ağır kolera olgularında sıklıkla mide, kol ve bacaklarda kramplar oluyor. Bu kişilerde vücut sıvılarının hızla kaybedilmesine bağlı şok tablosu ortaya çıkıyor. Uygun sıvı tedavisi uygulanmazsa ölümle sonuçlanabiliyor.
Hastalığın kuluçka süresi birkaç saatten beş güne kadar uzayabiliyor. Dolayısıyla seyahatten dönüşte bu ve benzer belirtiler yaşıyorsanız, mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurun ve yolculuğunuzdan bahsedin. Gıda güvenliğine uyanlar için kolera riski çok düşük. Sağlık Bakanlığı Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü Seyahat Sağlığı El Kitabı koleradan korunmak için balık ve kabuklu deniz yiyeceklerinden kaçınmayı öneriyor. Pişmiş ve sıcak servis edilen yiyecekler, kendinizin bizzat soyacağı meyve ve sebzeler, kaynatılmış veya klorlu suyla hazırlanan içecek ve buz, karbonatlı içecekler de genellikle önerilmiyor.
DENİZ ÜRÜNLERİ EN AZ 70 DERECEDE PİŞMİŞSE YİYİN
İçme ve kullanma suyu olarak klorlanmış şebeke suyu tercih edilmeli, kaynağı bilinmeyen ve klorlanmamış sular tüketilmemeli, ancak zorunlu durumlarda 10 dakika kaynattıktan sonra kullanılmalı.m Kişisel hijyen kurallarına uyulmalı. Eller yemekten önce ve sonra, tuvaletten önce ve sonra, yemek hazırlamadan önce ve sonra, bebeklerin altı değiştirilmeden önce ve sonra, bebekleri beslemeden önce ve sonra mutlaka bol temiz su ve sabunla yıkanmalı.m Kolera bulunan bölgelere seyahat edecek kişiler kaynağını bilmedikleri su ve açıkta satılan gıdaları tüketmemeye özen göstermeli. m Kolera olan bölgede özellikle bulaşık sularda bekletilmiş çiğ veya az pişmiş deniz ürünlerinin yenmemesi gerekiyor. Deniz ürünleri ve yemekler en az 70 derecede pişirilmeli.
Paylaş