Bülent Ataman'ı soruşturun

Eğer, bu ülkede artık ''Temiz futbol'' gerçekten isteniyorsa..

Eğer, bugüne kadar bir şekilde ''Kirletilmiş'' ortamdan artık kurtulmak isteniyorsa..

İşe, Karabükspor'un Trabzon kökenli kalecisi Bülent Ataman'dan başlamak gerekiyor..

Bir sporcu düşünün ki;

2007 yılında Manisa'da oynarken Sakarya karşılaşmasında hakem Cüneyt Çakır'a saldırıp, 20 maç ceza almış..

2003-2008 yılları arasında forma giydiği Manisaspor'da adı ''Şike'' iddialarına bulaşmış..

Ve son olarak da, formasını giydiği Karabükspor'un, Fenerbahçe ile oynadığı ve yenildiği karşılaşma öncesinde bizzat Karabük kaynaklı internet sitelerinde adı ''Eski takımı Trabzonspor'dan geldiği ifade edilen teşvik primini dağıtmak'' iddiasına karışmış..

Bu adam kalecilik falan yapmıyor..

Bu adamın sporculukla da alakası yok..

Bu adamın maç içinde sahaya ayağındaki ayakkabıyı çıkarıp atacak kadar gözü dönmüş..

Bu adam maç sonu takım arkadaşını ''Şike yapmakla'' Fenerbahçe'yi ise ''Maç bağlamakla'' suçlayacak kadar kendini kaybetmiş..

Bakın;

Dikkat ederseniz yazıya ''Eğer Türkiye'de şike ya da teşvik primi üzerinden 'GERÇEK' bir soruşturma başlatılacaksa'' diye başladım..

Çünkü önceden başlatılan hiç bir şey ciddi olarak ele alınmadığı gibi, şöyle bir geçiştirildi, gitti..

Bunu Beşiktaş ile Bursaspor arasında ''Husumete'' neden olan, Akçaabat Sebat ve Çaykur Rize maçları sonrası yapmadınız..
Bunu Gökdeniz'e ceza aldıran Akçabat Sebatspor - Kayserispor maçı sonrası bile yapamadınız..

Bunu 2006'da Fenerbahçe'nin elindeki şampiyonluk Denizli'de alınırken dikkate dahi almadınız..
Lütfen bu kez yapın..

Bülent Ataman kimdir, nedir?..

Kimlere çalışır?..

Bağlantıları nelerdir?.

Çıkıp böyle konuşabilecek, Türk sporunun en büyük kulübüne pislik atacak.. En yakın takım arkadaşını ''Bilerek oynamadı'' diyerek şikeyle suçlayacak cesareti nereden bulmaktadır?..

Mahmut Özgener yönetimindeki Futbol Federasyonu bu adamın ve bu işin peşini bırakmamalıdır..

Bir Fenerbahçeli olarak ''Takımımın maçlarını şikeyle mi, yoksa hakkıyla mı kazandığını bilmek'' en büyük hakkımdır..

Bunu bir ''Meczup'' dillendirmiş olsa bile..