Meriç Tunca

Sevgili Diana... Sen, dünyanın gelmiş, geçmiş en büyük kadın basketbolcususun..
Bu özelliğinle geçen sene, bir ''Dünya Kulübü"ne geldin..
Doping yaptın..
Ya da yapmadın..
Sonuçta aklandın (!)Duydum ki dün, seni yeniden bağrına basmaya çalışan eski kulübüne değil, seni yerin dibine batıran bir başka kulübe imza atmayı uygun görmüşsün..
Olabilir..
Çünkü profesyonelsin..

Eğer, bu ülkede artık ''Temiz futbol'' gerçekten isteniyorsa..

Eğer, bugüne kadar bir şekilde ''Kirletilmiş'' ortamdan artık kurtulmak isteniyorsa..

İşe, Karabükspor'un Trabzon kökenli kalecisi Bülent Ataman'dan başlamak gerekiyor..

Bir sporcu düşünün ki;

2007 yılında Manisa'da oynarken Sakarya karşılaşmasında hakem Cüneyt Çakır'a saldırıp, 20 maç ceza almış..

Madem hala Diana Taurasi, Penny Taylor gibi yıldız isimlerin takımdan koparılışları konuşuluyor..

Madem takımın yıldız oyuncusu Angel McCoughtry, hocası Ratgeber'e ''Irkçı'' suçlamasında bulunuyor..

Öncelikle onu bunu suçlamayı bırakıp, sürekli ''Perde gerisinde kalıp'' böyle zor günlerde ortalıkta hiç görünmeyen menajer Didem Akın'ı sorgulamamız gerekiyor.

Evet..

Önce Didem Akın'ı bir tanıyalım;

1993 senesinde transfer olduğu Galatasaray Bayan Basketbol Takımı'nın Türkiye'de şampiyonluklara ambargo koyduğu efsane kadroda uzun yıllar oynadı..

1998-99 sezonunda Aziz Yıldırım'ın başkanlığa seçilmesi ile birlikte yeniden yapılanan Fenerbahçe Bayan Basketbol Takımı'na transfer oldu..

2001-2002 sezonuna kadar Sarı-Lacivertli forma ile çeşitli şampiyonluklar yaşadı..

Cevabıyla devam edelim;

O kulübün ismi Fenerbahçe'yse sıkar..

* * *

Sorulara devam edelim;

Fenerbahçe'nin Kadıköy'de oynadığı son lig maçı kimleydi?

Cevap;

Konyaspor'la..

* * *

Onları, Çarşı'dan da, ultrAslan'dan da, Teksas'tan da, ya da ismini yazamadığım diğer taraftar gruplarından ayıran önemli özellikler var..

Onlar gün geldi, hiç bir karşılık beklemeden kulüplerine sonsuza dek destek verdiler.. Hala veriyorlar da...

Onlar gün geldi, Fenerbahçe camiasına karşı yapılan haksızlıklara topyekün karşı çıktılar.. Halen çıkıyorlar da...

Onlar gün geldi, kendi yönetimlerinin bile yanlışlarını yüzlerine vurdular.. Hala vuruyor ve eleştiriyorlar da..

Onlar gün geldi, bu kulübe bir gecede 4 transfer yaptıracak kadar etkili olduklarını ortaya koydular..

Onlar gün geldi Fenerbahçe'ye düşmanlık yapanlara karşı kabus oldular.. Hala oluyorlar da..

Onlar 14 senede çok şey yaptılar..

Bu sitede çoğu zaman, kurucusu

1992 Barcelona Olimpiyatları'na katıldı, sıfır çekti..

1996 Atlanta Oimpiyatları'na katıldı, sıfır çekti..

2000 Sidney Olimpiyatları'na katıldı, sıfır çekti..

2004 Atina Olimpiyatları'na katıldı, sıfır çekti..

2008 Pekin Olimpiyatları'na katıldı, sıfır çekti..

Şimdi duyuyoruz ki, 2012'de Londra'da düzenlenecek olimpiyatlara da katılmak istiyormuş..

Gözümüz yok katılsın.. Nasıl olsa sonuç belli..

* * *

1987-88 sezonunda Sarıyer'den olaylı bir şekilde Fenerbahçe'ye geldi..

1995'e kadar Sarı-Lacivertli formayı giydi..

31 Ocak 1996'da Fenerbahçe formasıyla jübile yaptı..

Fenerbahçe'de oynadığı 239 maçta toplam 81 gol kaydetti..

Oynadığı (Ya da sakatlıklar nedeniyle oynayamadığı diyelim) 8 yıllık süre içinde sadece bir kez şampiyonluk sevinci yaşadı..

1999-2000 sezonunda 5 haftalığına Fenerbahçe'yi çalıştırdı..

1998'de Vanpor'la başlayan teknik direktörlük kariyeri, 2003 yılında Karşıyaka'da son buldu..

Vanspor hariç hiç bir yerde uzun süreli ve başarılı olamadı..

Şampiyonlar Ligi felaketinde en son suçlanacak kişiler, onlar çünkü..

Bursaspor, Devler Ligi'nde, Avruapa'nın sıradan takımlarından 4'er, 6'şar tane yerken Türkiye'yi rezil etmedi..

Türkiye daha başından kendi kendine rezil oldu..

Neydi bundan 6 ay önceki teraneler;

-''Şampiyon bu sene Anadolu'dan çıksın..''

Çıktı..

Gördünüz işte şeyi..

Galatasaray Başkanı Adnan Polat demedi mi;