TRABZONSPOR, lig stratejisi açısından belki de en önemli maçına çıkmıştı dün akşam.. Ankaragücü maçı, yaşamsal bir karşılaşmaydı.
Maçın ilk 15 ve hatta 20 dakikası, tempolu bölümüydü. Trabzonspor oyunu özellikle Yattara’nın kanadından Ankaragücü yarı alanına yıkmış, sağdan sağdan geliyordu. Geçtiğimiz hafta Galatasaray karşısında kıran kırana mücadele eden, son dakikaya kadar direnen o Ankaragücü’nden eser yoktu.. Başkanı yanlış transferler yapıp, boş zamanlarında sağla solla kavga etmekten başka iş yapmayan, teknik direktörü Adnan Şentürk ve oyuncularının özel çabasıyla dik durmaya çalışan Ankaragücü’nün direnci, 8. dakikadaki Fatih’in kafasına kadar sürdü.
Yattara mahkumu Zengue’nin belki de futbol yaşamında bir daha hatırlamak istemeyeceği zor anlarıydı. Sağ tarafta Yattara, Szymkowiak ve Emrah, birbiri ardına orta çalışması yapıyordu Ankaragücü kalesine..
İşi rolantiye aldılar
Fatih Tekke, skorboard 11. dakikayı gösterirken takımını 2-0 öne geçiriverdi. Üstelik bu işi, sadece 3 dakika içinde yaptı.
Sonra Yattara, Fatih ve Gökdeniz ile üç mutlak gol şansını kullanamadı ve işi rölantiye aldı bordo mavililer..
İkinci yarıdaki 15 dakikalık baskı, üçüncü golü getirdi.
İkinci golde Fatih’e asisti yapan Yattara’ya kaptan, bir karşı asistle teşekkür ediyor ve yeni bir ikili doğuyordu.
Trabzon’un alışılmış Fatih-Gökdeniz ortaklığı, dün akşam Fatih-Yattara A.Ş.’ye dönüşüyordu.
Trabzonspor, zaman zaman iyi oynadığı maçta Ankaragücü’nü farklı yenerken son 21 dakika forma giyen Jun, acemice hareketler yaptı. Ancak bu, onun iyi bir santrfor olduğu gerçeğinin yakın zamanda ortaya çıkmasına engel olmayacak.
Tıpkı geçmişte Aurelio, yakın dönemde Jefferson ve Eller’de olduğu gibi..