G.SARAY'ın Samsun kazasının ardından Avni Aker'deki ilk 30 dakikayı seyredince, ister istemez "Denizlispor için bu işin sonu kötü" diye yorumlanabilirdi olan biten...Gerçekten de bu dönemde Trabzonspor fırtına gibiydi. Szymkowiak'ın organize ettiği bordo mavililer, ligin saygıdeğer takımı Denizlispor karşısıda iki gol buldular.Fatih, turnikelerdeki arıza nedeniyle içeri girmeleri 20 dakikayı bulan taraftarlarını bekleyip, golü attı. Ardından Mustafa Keçeli ile "kaçmaca-tutmaca" oynayan Yattara'nın, sarı saçlarından hissettiği Szymkowiak'ın kafasına yaptığı ortayı Polonyalı filelere yollayıp, skoru 2-0'a taşıdı.Evet, Polonyalı demişken, Trabzonspor, Szymkowiak'ı anlamaya bu oyuncu da bordo mavilileri tanımaya başlıyor. Böylece Karadeniz'de yeni bir aşk doğuyor.Anlaşılmaz frenHer şey iyi giderken, 2-0'ı yeterli gören Trabzonspor, ikinci yarıda anlaşılmaz bir fren yaptı. Bunu görüp saldıran Denizlispor'a karşı Szymkowiak ve Hüseyin dahil ilginç bir savunma mantığı oluştu. Herkes geri çekildi. Sadece ileride Fatih "yalnız adam" olup çıktı. Düşünün ki, 3-0 kazanan Trabzonspor'un en iyi isimleri iki gol atan Fatih'ten sonra stoperler Tolga ve Erdinç idi. Son dönemin parlayan yıldızı Gökdeniz dün zorla oynatılıyormuş gibi bir görüntü verip, "Şenol Güneş nasıl dayanıyor?" denirken, tek olumlu hareketini 88. dakikada Fatih'in golü öncesi asistle yaptı. Trabzonspor iyi yolda. Her şeye rağmen koşar adım zirveye yol alıyor.