19 Mayıs’ın zemini, ligin zemininden daha kaygan değildi. Ama yine de ayakta durmak da, futbol oynamak da zordu Başkent’in ayazında. Üstelik iki takımın da "Hayat Suyu" misalinden üç puana ihtiyacı vardı. Trabzonspor, kazanırsa canlanacak, Ankaragücü’nün galibiyeti, Başkent ekibine hayat verecekti.
Tayfun Cora’nın rakibe orta yaptırma yanlışıyla başlayıp, Ufukhan’ın ters kademeyi bilmemesiyle süren iki halkalı hatalar zinciri, Niyazi’nin çarprazdan şık volesiyle Ankaragücü golüne dönüştü. Trabzonspor’un üzerine bir kova buzlu su dökülmüştü sanki. Kısa süre sonra kendilerine gelip saldırdılar. Kalan 34 dakikada, baskılıymış gibi görünen, ancak topu ayağında gevelemek dışında iş yapmayan bordo mavililer, savunmasını 6 kişilik setle ören ve çok başarılı direnen Ankaragücü karşısında pas yapmaktan başka bir şey başaramadı.
Adrese teslim
İkinci yarıda Yattara kozunu oynadı Halilhodzic. Gineli, hem sağ kanada, hem de takımına hareket getirdi. Trabzonspor’un beraberlik golü, Yattara’nın kaptanın kafasına attığı adrese teslim bir korner topunun sonucuydu. Bununla yetinmedi. Aslında herkesin "Yahu bu Yattara da boşa koşuyor" dediği anda. Petkov’u bir kez daha devre dışı bırakıp, bir başka teslimatı ulaştırdı Fatih Tekke’nin kafasına. Golcü, teşekkürünü Orkun’un yanından Ankaragücü filelerine gönderdiği topla yaptı.
Trabzonspor, büyük dalgalanmalar, sıkıntılar ve sorunlar yaşadığı bir sezonun kırılma haftasında, zorlu rakibi Ankaragücü karşısında çok önemli bir galibiyet aldı. Karadeniz ekibi kazanırken, kaleci Tolga, savunmadaki Fatih-Stepanov, özellikle orta alandaki Hasan Üçüncü ve kalitesi tartışılmaz gol ustası Fatih Tekke’nin galibiyete katkısı çok büyüktü. Elbette yorgun Yattara’nın da önemli hamlelerini, bir parantezle özel olarak eklemek gerek.