İlk 45 dakikanın Trabzonspor açısından özeti, "mücadele gücü yüksek, ciddiyeti düşük" bir dönem oluşuydu..
Öyle ki, Trabzon takımı bu bölümde tam 5 net gol şansı yakalarken, G.Saray ilk ciddi pozisyonda Hasan’ın ortası, Hakan Şükür’ün kafasıyla golü buldu.. En yakın biletsiz izleyici Jefferson’un bakışları arasında.. 10 yıllık galibiyet özleminin hırsı ile saldırdı bordo mavililer.. Gökdeniz önderliğinde büyük bir futbol iştahı ile rakibinin üzerine gitti. Yürek ve beyin ile kazanma duygusunu sahaya yansıtan Trabzonspor, önce Gökdeniz’in ayağından daha sonra da bu oyuncunun asisti ve Ersen’in kafasından 2-0 üstünlüğü yakaladı.
Ve ardından kaçırmaya başladı..
Marcelinho, Gökdeniz, Ersen ile mutlak üç gol şansını kullanamadılar..
Galatasaray’ın ünlü göbek savunmacıları, perişan vaziyette idi.. Bir kötü durum da Gökdeniz’in karşısında oynama talihsizliğini yaşayan Ferhat için geçerliydi. Zaten önce Ferhat sonra da Song yedek kulübesine çekildi.
Zihinsel doping
Beraberlik hevesiyle ikinci yarıya başlayan Galatasaray, "Misafir umduğunu değil, bulduğunu yer" misali golü de kendi kalesinde gördü. Bu, Marcelinho’nun kaptığı, Musa’nın ortaladığı ve Ersen’in kafayla golleştirdiği bir ataktı..
Maçın kalan bölümü, G.Saray’ın saldırıları ve Trabzon’un direnip, kontra çıkışlarıyla geçti.. Trabzonspor’un hasretini dindiren ve UEFA kupası Osasuna maçı öncesi zihinsel doping etkisi yapan bu galibiyetin görünen kahramanları Gökdeniz ve ErsenMartin idi.. Görünmeyenler ise Mustafa Keçeli, Musa, Stepanov ve Fatih idi. Orta alanda Ferhat-Hasan ikilisinin insanüstü çabası da alkışa değerdi.
Hakem Selçuk Dereli, Galatasaraylı futbolcularla gereksiz saha içi muhabbeti yapacağına yeni kuralları uygulasa, ilk yarıda Hasan, Ümit ve Hakan Şükür, sarılık olurdu.. Oysa o, elini abartılı kaldıran Gökdeniz’e kartı uygun gördü..Atış geciktiren Jefferson’un da yaptığı da daha az kartlıktı. İki takım arasındaki farkı Dereli de farketmişti herhalde..
Öyle ya da böyle Trabzon kazandı ve 10 yıllık hasret bitti.