TAYFUN Cora’nın faullüğü bile tartışılır ikinci sarı kartının ardından kırmızı kartla oyun dışı kalması, onun Lucescu’yu andırır biçimde sahanın tam orta yerine dalmasını gerektirmiyordu.
Elbette tepki gösterecekti ama yakın geçmişte bir maçta üç kez sahanın ortasına gidip gelen Lucescu’yla farkı, birinin ‘atılabilir’ diğerinin de ‘atılamaz’ oluşundaydı. Ziya Doğan, yıllarca top koşturduğu, 19 Mayıs Stadı’nın telleri ardında teknik adam olarak işte bu farkı öğreniyordu.
Hakem Ersoy, öncelikle maçı kötü yönetti.Her iki takımın teknik adam, seyirci ve yöneticilerinin tepkisi, bunun göstergesiydi.Zaman zaman sertlik boyutları zirve yapan oyunda kaybolup, etkisini yitirmek ve havada eriyip gitmek gibi bir yanlışın içindeydi..Kısacası dün vardı ama yoktu Erol Ersoy..
Tatsız-tuzsuz, futbolsuz
Karadeniz ekibi, henüz 2.dakikada Gökdeniz’le bulduğu golün, 6 eksikli Ankaragücü karşısında fark getireceğini sanmakla yanıldı.Gevşeme, Başkent ekibinin direncini arttırdı, cesaretini geliştirdi.Seyircisi dışında kimsesi kalmamış, en iyi oyuncuları yok pahasına satılmış, giderek karanlığa sürüklenen Ankaragücü, onca yoklukta 4 pozisyon buldu, Trabzon’un 3 gol girişimine karşı..
Petkoviç ile Erdinç’in yıldızlaştığı, sarı lacivertli ekipten de Baidoo ile genç Onur’un pozitif değerler ürettiği maçın ikinci yarısı tam bir kördövüşüydü.Anlayacağınız, tatsız-tuzsuz ve de futbolsuzdu 19 Mayıs.. Oysa Mehmet Yılmaz’ı oynatabilir, Celalettin’i ofansa yönelik kullanabilir, soldan Volkan’la daha etkili gelebilirdi Ziya Doğan.. Yattara’nın gece performansının, saha performansına olumsuz etkisini, usandırıcı yakın markajla çözebilirdi.
Trabzon kenti açısından, bayramın ardından oynanacak Fenerbahçe maçı, çok önemli bir sınav.. Ve bu maç, hata yapma lüksünün olmadığı bir karşılaşma Trabzonspor için..