UEFA hayali

UEFA önceki son durakta, ilk randevu idi Romanya’daki.. Alınacak bir galibiyet ya da bir beraberlik ve hatta atılacak her gol, UEFA anahtarıydı Trabzonspor için..

İlk turda Arnavutlar karşısında 10 golle kazanılan tur, moral verici ancak bir o kadar da aldatıcı idi..

Rumenlerin şakası yoktu. En azından Vllaznia’dan daha iyi takım oldukları kesindi.

Bir başka gerçek ise Trabzonspor oyuncularının Galati’dekilerden daha iyi olduğu; Rumenlerin takım oyununu daha iyi ve disiplinli oynadığı idi.

Disiplin sorunu, Trabzonspor’un yediği golde Ayman’ın laubali pası, savunma oyuncularının rakibe müdahale yerine yardımcı hakeme ofsayt itirazı yapmasıyla ilk sinyalini verdi. Defanstakiler el kadıracağına, topu izlese Rumenler, direkten dönen topu gol yapamazdı.

Ve hemen bunun iki dakika sonrasında, Yattara’nın bilindik kaşıntıları, maçı mükemmel yöneten İspanyol hakemin kırmızı kartıyla sonuçlandı. Gineli, takımını 60 dakika 10 kişi bıraktı. Bu, en azından 40 derecede mücadele eden, hakemin üç kez su molası verdiği zor koşullardaki arkadaşlarına karşı saygısızlıktı. Tıpkı bitime saniyeler kala, anlamsız bir kırmızı kart gören Çağdaş’ınki gibi.

Hamle sonuç verdi

İkinci yarıda Ceyhun’un girişiyle hareketlenen Trabzonspor, biraz açılınca kalesinde ucuz atlatılan tehlikeler yaşamaya başladı. Hücumda çoğalamadığı için pozisyon da bulamadı. Umut’un çırpınışı, Gökdeniz’in çabası gol için yeterli olmadı. Son 10 dakikada Ziya Doğan’ın yaptığı Ersen Martin hamlesi sonuç verdi. Bay Gol’ün kafası, Trabzon’a umut ışığını yaktı.

Bitime 4 dakika kala Rumenlerin galibiyet golü, tümüyle konsantrasyon kaybı örneğiydi. Maçın bittiğini sanmanın, faturasıydı bir başka deyimle..

Trabzonspor, işi ciddiye almak, disiplinli olmak zorunda..

İkinci maçta kazanmak için her şeyini ortaya koymalı..

Yoksa UEFA, tatlı bir hayal olarak kalır..
Yazarın Tüm Yazıları