FEDERASYON bu maçı seyircisiz oynatmakla aslında iyilik yapmıştı Diyarbakırlılara. Çünkü bizim dışımızda kimsenin 90 dakikalık futbol işkencesine dayanması mümkün değildi.
Bu sezon kötü futbol oynama hakkını doyasıya kullanan Trabzonspor, geleneğini Diyarbakır’da da bozmadı. Kalecisinden en uçtaki oyuncusuna kadar tel tel dökülen bordo mavili takımda durumu özetlemek için Fatih Tekke’nin bile kötü olduğunu söylememiz yeter sanırım. Kaleci Jefferson’un yaptığı inanılmaz hatalar, savunmanın ‘Gol yeme tekniği’ konulu eğitim filmine senaryo yazması, orta sahanın ‘İşte böyle oynanmaz’ dercesine gamsız, tasasız oyunu, forvetlerin de ‘Gol atmama direnci böyle gösterilir’ konulu öğretisi dün Diyarbakır Atatürk Stadı’ndaydı.
Hatalar zinciri
Özgüven sorunu yaşan, teknik direktörü Halilhodzic’in dama tahtasında oynarcasına değiştirdiği takım, oyuncuların yaptığı hatalar, dünkü Diyarbakır faciasının temel nedeniydi. Kaleci Jefferson’un ilk golde oyuna girdikten 10 saniye sonra soğuk kaleci Hasan’ın kritik hatası ve Kürşat’ın biri haklı diğeri yanlış iki sarı karttan kızarıp takımını son 25 dakika 10 kişi bırakması akılda kalan notlardı. Hele Jefferson’un bir sakatlığı vardı ki, çevresindeki bir dönümlük mesafede hiç kimse yokken bir kaleci ancak kendini böyle sakatlardı.
Şimdi skora ve oyuna bakıp ‘Trabzonspor mu yenildi?, Diyarbakırspor mu yendi?’ diye sormak gerek. Elbette Trabzonspor yenilmek, Diyarbakırspor da yenmek için her şeyi yapınca ortaya 3-0’lık sonuç çıktı.
Kimse şaşırmasın, skoru şaşkınlıkla karşılamasın. Çünkü Trabzonspor bu görüntüsüyle artık sıradan bir takım.