Severim Ankara’yı...

Bir yazı yazdım, yer yerinden oynadı.

Dedik ki, "Çok önemlidir Ankaragücü..."

Meğer herkes, bunu bekliyormuş.. Doğruydu, herkesçe bilinen, hakkı teslim edilen bir gerçek idi.

Bilirdik ki, 20 küsur yıl gidip geldiğimiz, hakkında yazı yazdığımız, fikir beyan ettiğimiz Ankaragücü, hemşehrilerinin tümünden farklı idi. Gençlerbirliği’nden de, Ankaraspor’dan da, Hacettepe’den de. Hepsi önemli ve değerli ancak Ankaragücü bambaşka idi. Dört yıldır Trabzonspor üzerine yazıp, konuşuyorduk malum olduğu üzre. Ne unutmuştuk Ankaragücü’nü, gördük ki ne de unutulmuşuz.

Spor İnternet Siteleri, günlerce tartışma yaptı bu yazı üzerine. Taraftar Siteleri de forumlarında enine boyuna fikir beyan etti. En çok okunanlar, en çok yorum yapılanlar listesinin en üstüne yerleşti.

Aslında herkes, iyi olsun istiyordu.

100. yılını kutlayacak Ankaragücü’nün iyiliğini arzu ediyordu. İstanbul’a gittiğim veya Trabzon’a yerleştiğimi zannedenler, Ankara’da bulunduğumu öğrendi.

Taş yerinde ağırdı. Ve vazgeçilmezdi Ankara...

İstanbul’da doğduk, Ankaralı olduk.

Bu saatten sonra aslıma rücu eder miyim bilinmez ama tam 43 yıldır "İstanbul’un en güzel tarafının, Ankara’ya dönüşü olduğunu" uluorta söyleyenler grubundayım.

Bir çok değerini İstanbul’a yollayan Ankara’nın hala var olduğunu, bundan sonra da olacağını yüksek sesle söyleyenlerdenim.

Futbol Federasyonu’nu külliyen İstanbul’a taşısalar da Ankara, benim için özeldir.

Merkez Bankası, diğer devlet bankaları toparlanıp gitmeye hazırlansalar da güzeldir, "Atatürk’ün Başkent’i..."

"Herşeye rağmen, çok önemlidir Ankara..."


İnsanın doğduğu değil, doyduğu yeri memleketi görmesinin doğruluğunu bilirim.

Bu nedenle severim Ankara’yı.

Ve elbette Ankaralıları...

Yeni oyun sahnede

Beştepe’de uzun süredir "varlıkları zarar veren" bir takım insanların, artık değiştirilmesi gerektiğini söylüyorum. Kendi kongrelerince, demokratik biçimde... Hoş bunu, yeni değil, tam 5 yıldır dile getiriyorum.

Ersun Yanal’ın vedasıyla her şey kaosa dönüştü, Ankaragücü ayar tutmadı. Bu ayarı bozanlar, artık bir kenara çekilmesini bilmeli. Kendisine, genel kurulda özel tarifle kendine Onursal Başkan apoleti takıp, padişah yetkileri verdirenler, bu işi yapacak yeni insanlara yol açmalı.

Onursal Başkan’a kongrede, "İstediği zaman yönetim kuruluna başkanlık yapmak, yönetim kurulunu dileğinde feshetmek ve genel kurulu toplantıya çağırmak" ayrıcalığını verenler, Mevcut Başkan ve yönetimi kadar, yaşanan bu kötü günlerin sorumluları. Mevcut Başkan’ın son toplantıda istifa eden üç üyeye tepki olarak yönetimine, "İsterseniz hepiniz istifa edin. Zaten devre arasında genel kurulu toplayacağım" diye konuşması, Ankaragücü’nde hiç bir şeyin değişmeyeceğinin en son kanıtı.

Yani o, hiç bir yere gitmeyecek.

Her zamanki, "Israr etmeyin, artık bırakıp gidiyorum" oyunlarının son versiyonunu sahneye koyacak.

Var mı aksini iddia edecek delikanlı?

Başarısızlığın itirafı

Bir uyarı mesajı geldi. Bilkent Üniversitesi’nden Emir Aslantaş adlı Ankaragücü taraftarından.

Diyordu ki:

"Ankaragücünün bulunduğu durum ortadadır. Taraftarla yönetim arasındaki gerginlik, tamamen başarısızlıktan kaynaklanmaktadır. Hiç bir zaman bu durumu kabul etmeyen Cemal Aydın ve yönetimi, taraftarın haklılığını, kulubümüzün resmi sitesinde açıkça belirtmiştir. Gerekli değerlendirmeyi tüm spor kamuoyu ile paylaşmanızı rica ediyorum."

Baktım, dün saat 10.50 itibarıyla, hiç bir şey yoktu www.ankaragucu.org.tr’nin "Başarılarımız" sayfasında. Yani bomboştu.

Doğruydu, son 11 yıl içinde sadece Ersun Yanal’ın Teknik Direktörlüğü dönemindeki 4.’lük dışında kayda değer bir şey yoktu ama bu Mevcut Yönetimin değil Ankaragücü Spor Kulübü’nün internet sayfasıydı.

Yani 31 Ağustos 1910’dan bu yana gelen 98 yıllık süreci kapsıyordu.

Ankaragücü hakkında bilgi almak isteyenlerin, Kuzey Kutbundan, Avustralya’ya; Güney Kutbundan Kanada’ya kadar herkesin öğrenmek istediklerini, bulacakları yerdi.

Ama boştu işte. Bomboştu.

Yani iki tane Türkiye Kupası, güme gitmişti Ankaragücü yönetimine göre. Bir Devlet Başkanlığı ile iki Başbakanlık Kupası da yok olmuştu. Sayısız TSYD Kupası da yok sayılmıştı.

Hiç bir başarısı olmayanların, o kafa yapısıyla başkalarının başarılarını yok sayması yadırganmamalıydı.

Bir başka bakış açısıyla, Resmi İnternet Sitesi’nde tüzüğünü yayınlamayan tek kulüp olan Ankaragücü’nün Mevcut Başkan ve Yönetiminin, "Başarısızlık itirafı" idi, bu sayfa.
Yazarın Tüm Yazıları