TRABZONSPOR açısından, değeri yüksek bir karşılaşmaydı. Çünkü galibiyet, kayıtsız şartsız liderlik demekti. Bir hafta önce Ali Sami Yen’de bırakılan apoletin geri takılma töreniydi bu nedenle Gaziantepspor maçı.
Kazanmaktan başka çaresi yok gözükse de, kazanmanın çaresini bir türlü bulamadı ilk 45 dakikada. Daha doğru deyimiyle kazanacak golü başaramadı.
En uç noktadaki Gökhan-Umut ikilisi, golü zorlaştırmakta öylesine başarılı oldular kiÖ
Özellikle pahalı golcü Gökhan Ünal’ın kaçırdığı ucuz goller, ilk döneme damgasını vurdu.
Umut, sadece savaşmak ve rakiple boğuşmakla golün olmayacağını algılayamadı.
Yatara ise, bir türlü Katar’dan dönemedi. Hala, isteksiz, gamsız, kaygısız.
Isaac kenarda tutulduğu için, bu olumsuzlara katkı sağlayamadı.
Ve ilk bölümde sıfır çekti Trabzonspor.
"İkinci yarı fena yapar" diye bekleyenler yanıldı, çünkü Beto’nun golüyle çok fena oldu.
Soğuk duşun etkisi 4 dakikada geçince, Gökhan Ünal, Yatara ile başlayıp, Umut’un asisti ile süren pozisyonu Gaziantep filelerine eşitlik golü olarak gönderdi.
Penaltı ve kırmızı kart
Ve maça kalite değilse de seyir zevki geldi. Pozisyonlar, itiş-kakış, kıran kırana mücadele vardı Avni Aker’de.
75. dakikada Deumi ile Murat Şahin’in birlikte indirdikleri Umut’a yapılan, "Verilmeyen penaltı" idi.
79. dakikada Selçuk-Murat Ceylan arasındaki "futbol dışı yumruk yarışının" karşılığı sarı değil, iki tane kırmızı olmalıydı.
Sonuçta Trabzonspor, ilk dakikadan orta saha üstünlüğünü kaptırıp, uzun toplarla rakip alana girdiği, hücumun ortada ve sağ kanattan yüksek toplarla yapılacağı ve böyle gol atılacağı yanılgısına düşüp, şut atmakla da golü bulabileceğini unuttuğu maçta boşa kürek çekip, 1 puanla yetindi.