KAZANMAYI unutan Ankaraspor’a, galibiyeti yeni yeni hatırlayan Trabzonspor karşısında maç öncesi seçenek sunsanız ‘beraberliği alıp gideyim’ derdi.
Hele karşılaşmanın son 28 dakikasını 10 kişi oynayan rakibi karşısında yaptıkları akıl almaz işler vardı. Mesela, Fatih Tekke’nin 77. dakikada skor 2-1 takımı lehineyken kaçırdığı gol, ‘laubaliliğin zirve yapması’ idi. Ve maç orada gitti.
Trabzonspor, ilk bölümde kazanmak için istekli, gereğini yapar bir görüntü içindeydi. Ancak, Ç.Rizespor’u yenip, F.Bahçe beraberliği ile ‘haftanın takımı’ olmayı yeterli gören bordo mavililer, ligin dibinden kurtulmak için mücadele eden, çok eksikli rakipleri karşısında aslında futbol adına çok iyi şeyler de yapmadılar. Skorda 2-0’ı yakaladıkları ilk bölümün bitiş düdüğü öncesi sergiledikleri mücadeleyi ikinci yarıda sürdüremediler.
Galibiyeti getiren hamle
Rakibi çok ciddiye almadıkları dönemde Musa Büyük’ün ayağından ilk golü yediler. Ahmet Yıldırım golü önlemek topu tutup kırmızı kartla saha dışı kaldı. Aslında bu yaptığı takımına galibiyeti getiren çok önemli bir hamleydi. 10 kişi kalan rakibine karşı baskı kurmayı beceremeyen, saldırgan olamayan, iyi hücum edemeyen Trabzonspor, bir de hatalar zincirini birbirine ekleyince pozisyon vermeye, olumsuz koşulları kendi olumsuzluğuna dönüştürmeye başladı. Hücumda geçen sezon da zaman zaman nükseden ofansif laubalilik hastalığı, defansın gayri ciddi tutumuyla iç içe geçince, bu sonun başlangıçı oldu. Halilhodziç’in Yattara ve Szymkowiak değişikliklerinde hatalara eklemek gerek.
Ersen ve Emre ile iki doğru hamle yapan Rıza Çalımbay, çok sıkıntılı bir dönemde ‘adı büyük’ rakibinden 3 puanı alıp gitti. Ve bir Trabzon masalı da böyle bitti.